2. Cumhurbaşkanı ve CTP eski genel başkanı Mehmetli Talat, bir ay kadar önce Akıncı’ya yönelik şu eleştiriyi yapmıştı:
“Ben görevde iken birçok ülkeye gidip lobi yaptım. Akıncı’nın ise sarayda hiçbirşey yapmadan eli kolu bağlı oturuyor. Akıncı’nın görevi Türkiye ile uyumlu çalışmak ve lobi yapmaktır. Türkiye’yi ikna etmek yerine, basın önünde kavga yapıyor…Oturarak bir şey çözülmez. Brüksel, Londra, New york, Fransa, hatta Rusya gibi ülkelere, geçmişte benim yaptığım gibi ziyaretler gerçekleştirmen gerekirdi. Akıncı beş yıldır hiçbir lobi çalışması yapmadı. Hiçbir ülkeye gitmedi.”
Sn. Talat, yüzde yüz haklıydı…
Gerçekten de Akıncı, 4.5 yıldır tüm milli meselelerde susmuş, tepki vermemiş, pek tatlı gelen sarayında oturarak ucuz siyaset yapmıştır…Ne ki her fırsatta Türkiye’ye laf sokuşturarak çatışmayı bir misyon edinmiştir…
Nitekim, Rum tarafının yoğun kara propagandasına, KKTC-Türkiye aleyhtarı faaliyetlerine ve düşmanlıklara karşı hiçbir tepki göstermemiş, hatta bir protesto mektubu bile göndermemiştir…

AKINCI MİLLİ KONULARDA SUSUYOR
Örneğin;
- Bir ay kadar önce Yunan savaş uçakları KKTC hava sahasını ihlal etmiş, ancak Akıncı protesto etmeyerek susmuştur…
- Rum yönetimi, ambargoları hafifletecek olan AB doğrudan ticaret tüzüğünün geçmesini engellemiş, ancak Akıncı tepki göstermeyerek susmuş, geçmesi için hiçbir girişim yapmamıştır…
- Rum tarafı, Yunanistan, Mısır, Fransa, İsrail ile askeri tatbikatlar yapmış, ancak Akıncı susmuştur…
- Silahlanmayı hızlandırarak, füzeler, 8 insansız hava aracı, hücumbot alımına günde 3 milyon dolar harcamaya başlamış, İsrail ve Fransa’ya askeri üsler vermiş ancak Akıncı susmuştur…
- İsrail ve ABD şirketleri ile, bizim de hakkımız olan 12 parselde doğal gaz çıkarma ve satışı için 9 milyar dolarlık anlaşma imzalamış, ancak Akıncı susmuştur…
- 7. Ve 10. Parsellerde sondaj yapmaları için Fransız Total ve İtalyan ENİ şirketleri ile yeni anlaşmalar yapmış, ancak Akıncı susmuştur…
- Rum yönetimi, Türkiye’nin 2003’de BM’ye tescil ettirdiği 200 millik kendi kıta sahanlığı içinde ve KKTC’nin yetki verdiği alanlarda sondaj yaptığı için Türkiye’yi AB ve BM’ye şikayet etmiş, yaptırım uygulanmasını istemiş, ancak Akıncı susmuştur…
- Larnaka’ya gelen turistlerin ve Güney’de yaşayan yabancıların KKTC’ye geçmesini; KKTC Limanlarından giriş yapan yabancıların ise Güney’e geçişini yasaklamış, sınır kapılarında geçişleri zorlaştırmış, ancak Akıncı susmuştur…
- Güney’de birçok kez Türklere ağır saldırılar ve linç girişimleri yapılmış, Türk araçlarına zarar verilmiş, ancak Akıncı susmuştur…
- AB, Rum-Yunan ikilisinin yoğun girişimiyle Türkiye’ye yaptırım kararı almış, ancak Akıncı tepki göstermemiş, susmuştur…
- ABD Senatosu sözde Ermeni soykırımı safsatasını tanıyan ve Anavatan Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını öngören bir karar almıştır, Akıncı kınamamış, susmuştur…
- ABD Senatosu, Rum yönetimine uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararı almış, Akıncı ise susmuştur…
- Anavatan Türkiye, bizi de ilgilendiren Libya ile deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması yapmış, Rum yönetimi ve AB kıyameti koparmış, ancak Akıncı anlaşmaya destek belirtmeyerek, susmuştur
- Rum yönetimi, İtalya ve Fransa savaş gemilerinin katılımı ile Kıbrıs açıklarında yeni bir saldırı tatbikatı yapmış, Akıncı protesto etmemiş, susmuştur…
- Rum yönetimi uluslar arası bir yarışmada birinci gelen 15 yaşındaki genç bir kızımızın ödülünü alması için güneye geçmesine, TC kökenli olması nedeniyle izin vermemiş, ırkçı, insanlık dışı, insan haklarına aykırı bir tavır sergilemiş, Akıncı ise susmuştur…( KKTC polisi bir Yunan’a Kuzeye geçme izni vermemiş olsaydı, Akıncı kıyameti koparacaktı )
- KKTC hükümeti, Geçitkale hava üssü’nü İHA ve SİHA’ların kullanımı için Anavatana tahsis etmiştir, Akıncı ise bir destek açıklaması yapması ve birlik-bütünlük sergilemesi gerekirken yine susmuştur..
- Ve Akıncı, 4.5 yıl boyunca insanlık dışı ambargoların kaldırılması, KKTC’ye doğrudan uçuşların başlaması ve gençlerimizin 3. Ülkelerde spor yapabilmeleri için tek bir girişim bile yapmamıştır

AKINCI CİDDİ DEVLET ADAMI DEĞİL
Evet, “Kıbrıs Türk Halkının ve Türkiye’nin meşru hak ve çıkarlarını koruduğunu” iddia eden Akıncı, bunca düşmanlığa karşı tek bir tepki-kınama açıklaması yapmamış, BM-AB’a protesto mektubu göndermemiş, ilgili ülkelere gidip hiçbir lobi çalışması yapmamış, TV’lere çıkıp demeç vermemiş, bir basın toplantısı dahi yapmamıştır
Peki ne yapmıştır?
Ya sarayında oturarak, oy hesaplarıyla Türkiye ile kavga yaratmıştır, ya panayır, kahve, dernek, ev, kulüp, çarşı-pazar gezerek seçim yatırımı yapmıştır, ya televizyonlara çıkıp halka federasyon masalları anlatmış, ya da bütün bu gelişmeler garantörlüğün ne denli yaşamsal önemde olduğunu göstermesine karşın, televizyonlara çıkıp halkı “Türkiye’nin garantörlüğüne gerek olmadığı, onun yerine çok uluslu bir garantörlük sistemi gerektiği, iki devletli çözümün hayal olduğu, o nedenle KKTC’den vazgeçilmesi gerektiği” yönünde ikna etmeye çalışmıştır…
Ciddi, KKTC Cumhurbaşkanlığı makamına yakışan, sorumluluk hisseden, halkın hak ve çıkarlarını koruyan devlet adamlığı bu mudur?
Belli ki Akıncı, aynen devam etmek, susmak, Türkiye ile kavga etmek, KKTC’yi yok etmek, KKTC’yi ve garantörlüğü savunmak yönünde hiçbirşey yapmamak için, bir 5 yıl daha sarayda oturmaya devam etmek, ama 1.5 milyon TL’lik KKTC örtülü ödeneğini de, keyfince, hesap vermeden, tepe tepe kullanmak istemektedir.
Kıbrıs Türk Halkı 4 ay sonra sandık başına giderken, bu gerçekleri göz önünde bulundurarak oyunu kullanmalıdır