Hiçbir şey yapmamak için mi sarayda oturmaya devam etmek istemektedir? Belli ki 1.5 milyonluk ÖRTÜLÜ ÖDENEK çok tatlı gelmiştir

CTP eski Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, çok önemli ifşaatında şöyle demiştir:

“Bir resepsiyonda karşılaştığım Anastasiadis’e ‘bu kez belki bitirirsiniz’ dedim… Anastasiadis ise kulağıma eğilerek ‘25 KASIM’DAKİ GÖRÜŞME RESMİ 3’LÜ ZİRVE DEĞİL, GAYRİRESMİ BİR GÖRÜŞMEDİR VE BİR ŞEY ÇIKMAYACAK, BOŞUNA MASRAF YAPACAĞIZ’ dedi.”

Talat, Akıncı’nın yersiz umut pompalamasına karşı çıkmıştır…

Oysa Akıncı, Berlin’de yenecek akşam yemeğini, 5’li konferansın toplanmasını ve görüşmelerin başlamasını sağlayacak “RESMİ 3’LÜ ZİRVE” olarak takdim etmişti…

Şimdi bunun doğru olmadığı ortaya çıktı…

Akıncı, bu algıyı güçlendirmek için, uzmanları ile bu konuda çok önemli hazırlık toplantıları yaptığını açıklamıştır…

Ancak, Anastasiadis ve Talat, Akıncı’nın yaratmak istediği algıyı yerle bir etmiş, yeniden içi boş umut pompalamasını eleştirmiştir…

Türkiye de seçimlere 3 ay kala 5’li konferansa karşı olduğunu BM’ye duyurmuştur.

Talat, Akıncı’ya yönelik şu eleştirileri de yapmıştır:

“Ben görevde iken birçok ülkeye gidip lobi yaptım. Akıncı’nın ise sarayda hiçbir şey yapmadan eli kolu bağlı oturuyor. Akıncı’nın görevi Türkiye ile uyumlu çalışmak ve lobi yapmaktır. Türkiye’yi ikna etmek yerine, basın önünde kavga yapıyor… Oturarak bir şey çözülmez. Brüksel, Londra, New York, Fransa, hatta Rusya gibi ülkelere, geçmişte benim yaptığım gibi ziyaretler gerçekleştirmen gerekirdi. Akıncı beş yıldır hiçbir lobi çalışması yapmadı. Hiçbir ülkeye gitmedi.”

Sn. Talat, yüzde yüz haklıdır.

Nitekim Akıncı, Rum tarafının yoğun kara propagandasına ve KKTC-Türkiye aleyhtarı faaliyetlerine karşı hiçbir tepki göstermemekte, hiçbir yurt dışı temas yapmamakta, hatta bir mektup bile göndermemektedir… Örneğin;

– Yunan savaş uçakları KKTC hava sahasını ihlal etmiştir…

– Rum yönetimi, ambargoları hafifletecek AB doğrudan ticaret tüzüğünün geçmesini engellemiştir.

– Yunanistan, Mısır, Fransa ile askeri tatbikat yapmıştır…

– Silahlanmayı hızlandırarak, silah alımına günde 3 milyon dolar harcamaya başlamıştır…

– İsrail ve ABD şirketleri ile bizim de hakkımız olan 12 parselde doğal gaz çıkarma ve satışı için 9 milyar dolarlık anlaşma imzalamıştır

– 7. Ve 10. Parsellerde sondaj yapmaları için Fransız Total ve İtalyan ENİ şirketleri ile yeni anlaşmalar yapmıştır…

– Türkiye’nin 2003’de BM’ye tescil ettirdiği 200 millik kendi kıta sahanlığı içinde ve KKTC’nin yetki verdiği alanlarda sondaj yaptığı için Türkiye’yi AB ve BM’ye şikâyet etmiş, yaptırım uygulanmasını istemiştir…

Nitekim AB, Rum-Yunan ikilisinin yoğun girişimiyle Türkiye’ye yaptırım kararı almıştır…

-Larnaka’ya gelen turistlerin KKTC’ye geçmesini; KKTC Limanlarından giriş yapan yabancıların ise Güney’e geçişini yasaklamıştır.

Ne ki, Akıncı, bunlara karşı tek bir tepki açıklaması yapmamış, BM-AB’ne protesto mektubu göndermemiş, ilgili ülkelere gidip hiçbir lobi çalışması yapmamıştır…

Peki, ne yapmıştır?

Sarayında oturarak, oy hesaplarıyla Türkiye ile kavga yaratmıştır, panayır panayır gezip seçim yatırımı yapmıştır.

Ciddi devlet adamlığı bu mudur?

Hiçbir şey yapmamak için mi sarayda oturmaya devam etmek istemektedir?

Belli ki 1.5 milyonluk ÖRTÜLÜ ÖDENEK çok tatlı gelmiştir