Akıncı’nın güvenilmez olduğunu, siyaseten bunalımlara girdiğini, büyük çelişki ve tutarsızlıklar sergilediğini yazdığımız zaman kendisi ve yandaşları hemen tepki gösteriyor…
Oysa bu durumunu kendi sözleri ile kanıtlamak mümkündür..
İŞTE KENDİ SÖZLERİYLE TUTARSIZLIKLARI
6 Ekim 2016’da Meclisi bilgilendirdikten sonra yaptığı açıklama:
“Bu bizim kuşağın son denemesidir…”
***
25 Ocak 2017’de NTV’ye verdiği demeç:
“Ben 2016 sonunu hedef olarak koymuştum….Diğer ortak olacak taraf , ben bu yarıda memnunum böyle devam edeceğim derse, zorla yanınıza getiremezsiniz..O durumda KKTC elbet kendi yoluna devam edecek…Bence bizim kuşağın son denemesidir….Adayı federal çatı altında birleştirme adına son deneme olduğunu değerlendiriyorum”
***
3 Mart 2017 Kıbrıs Manşet gazetesinde yayınlanan açıklaması
“Çözüm yönünde ilerleme sağlamak mümkün olmazsa iki ayrı devlet pekişir… Eğer federasyon olmuyorsa, KKTC ortadan kalkacak değil, O zaman iki bölgede iki ayrı devlet gerçeğini eninde sonunda kabul etmek durumunda kalacaklardır. Hem onlar, hem de bugün bu yanlışa göz yuman bütün taraflar”
***
6 Mayıs 2017 Dünya Bülteni’nde çıkan açıklaması
“ Aceleye gerek yok diyorlar ama 50 yıl geçti. Bir 50 yıl daha konuşmak niyetinde değiliz..O nedenle bu bizim neslin bizim kuşağın son denemesidir”
***
7 Temmuz 2017’de Akıncı’nın Crans Montana’da düzenlediği basın toplantısında söyledikleri:
“Bu bizim neslin son denemesiydi..Çok zordu. Gelecek kuşaklar için daha da zor olacaktır. Gelecek kuşaklar önüne blok koyamayız, bloke edemeyiz, Onlar kendi yollarında en iyisini yapmaya çalışacaklar..Genç kuşaklara başarılar dilerim…Bizden önceki nesiller Kıbrıs’ı bu hale getirdiler, biz toparlamaya çalıştık BAŞARAMADIK..Temenni ederim bizden sonraki kuşaklar bunu yapsınlar…”
***
Akıncı’nın 8 Temmuz 2017 Havadis Gazetesi’ndeki açıklaması:
“ Bunun bizim kuşağın son denemesi olduğunu söylemiştim…Bu son denemede biz başarılı olamadık, gelecek kuşaklara başarılar dilerim”
***
8 Temmuz 2017 Yeni Akit gazetesinde çıkan demeci
“Şimdi bakın konu şudur: İki devlet zaten var….Ya federal çözümü kuracağız, ya da olmuyorsa, bu iki ayrı varlık kökleşmeye devam edecek..Bu iki varlık AB çatısı altında buluşabilir mi, bunu konjonktür belirler. Bizler Dünyanın bir parçası olmak istiyoruz”
***
Akıncı, İsviçre görüşmelerinin çökmesinden sonra, 4 Ağustos 2017’de sivil toplum örgütleri ile yaptığı bilgilendirme toplantısında “AB içinde iki devlet” çözümünü ilk kez dile getirdi. 5 Ağustos 2017 tarihli CTP yayın organı Yenidüzen, bu konuşmayı tam sayfa manşette şöyle duyurdu:
“ Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ilk kez dile getirdi: AVRUPA ÇATISI ALTINDA İKİ DEVLET…Kıbrıslı Türk lider, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sivil toplum örgütlerine yönelik bilgilendirme toplantısında. “AB çatısı altında iki ayrı devletli çözüm” düşüncesini ilk kez dile getirdi. “Ömrümü Kıbrıs’ta federasyon için adadım” diyen Akıncı, geldiği noktada, farklı formüller için ortak akıl aranması gerektiğini, Avrupa Birliği içinde iki ayrı devletin de bunlardan biri olabileceğini” söyledi
****
Akıncı, Temmuz 2017’de, BM temsilcisi Eide’nin veda ziyaretinde de aynı öneriyi yapmış ve “ Adayı birleştirme çabalarından vaz geçmeyiniz” telkininde bulunan Eide’ye şöyle demişti “ Federasyon imkanı kalmamıştır.. Rum tarafı başta dönüşümlü başkanlık olmak üzere güç paylaşımını reddetmekte, ancak güvenlik ve garantilerin arkasına saklanmaktadır. Artık zaman Avrupa Birliği içinde iki devlet yoluyla çözüm zamanıdır”
***
6 Ağustos 2017 tarihinde Yenidüzen’de yayınlanan Mehmetçik panayırındaki konuşması:
“ Zaman birleşmeye değil iki ayrı devletin kökleşmesine akıyor…Ya eşitliğimizi kabul edecekler ya da iki ayrı devlet kök salacak, bunun başka yolu yoktur”
***
9 Ağustos 2017’de Afrika gazetesinde yayınlanan demeci
“Gelin iki ayrı devlette anlaşalım..Ya bizimle yönetimi paylaşmayı sindirecekler, ki bunu başaramadılar, göstermediler, ya da iki ayrı çatı altında yan yana yaşamanın koşullarını oturup bizimle konuşacaklar…KKTC tanınmamış olmasına rağmen, kurumlarıyla bir varlıktır…Bir devletimiz vardır ve Rum tarafının bunu kabul etmesi gerekmektedir.”
***
31 Ağustos 2017 Kıbrıs Postası’ndaki ve 1 Eylül 2017 Detay gazetesindeki yayınlanan kurban bayramı mesajı
“Geçmekte olan zaman federal çözüme katkı yapmıyor, iki ayrı devlet varlığını pekiştiriyor…Ya tek çatı altında paylaşıma dayalı bir çözüme gidilecek, ya da yan yana iki ayrı devlet altında varolmanın yolu bulunacak….Kim ne derse desin Kıbrıs’ta iki ayrı devletin varlığı bir gerçektir…KKTC tanınmamış olsa da bir gerçektir… Çözüm olmazsa elbette KKTC ortadan kalkmayacaktır…”
***
Mart 2018’de 7 TV kanalının katılımıyla Cumhurbaşkanlığında yapılan ve canlı olarak yayınlanan programda söyledikleri:
“Anastasiadis'e soracağız bakalım bu 2 ayrı devlet konusunda ne düşünür ….Eğer federal yapıyı içselleştiremiyorsan, senin azınlığın değilsem, bir başka ülkeye bağlanmak da istemiyorsam ne kalıyor geriye? Bir devletin varlığı ekonomik olarak güçlenmek ve sen de istersen AB içinde buluşmak... Bundan daha iyisi var mı? Varsa söylesin biri….Masanın kurulabilmesi için Anastasiadis'in zihniyet dönüşümünü göstermesi lazım…Anastasiadis'in zihniyeti yüzünden yaşanan siyasi eşitlik, mobil telefon haberleşmesi, elektrik bağlantısı, öğrencilerin ulaşımı gibi sıkıntılar var…Hristofyas’ın kabul ettiği dönüşümlü başkanlığı bile kabul etmemek için binbir dereden su getirdi..Müzakerelerin başlaması bunlardan dolayı imkansız”

ŞİMDİ TAM TERSİNİ SÖYLÜYOR
Ne ki Akıncı, bu açıklamalarından sonra şimdi yüzde yüz tersini söyleyerek, iki devletli çözüme karşı çıkmakta, bunun mümkün olmadığını söylemekte, iki devletli çözümü savunan herkese öfkeyle saldırmakta ve ısrarla federasyon görüşmeye devam etmek istemektedir.
İşte bu nedenledir ki, “Akıncı tutarsızdır, bunalımdadır, çelişkiler içinde yüzmektedir, dengesiz tavırlar sergilemektedir” diyoruz
İşte bu nedenledir ki, Akıncı benimle hiçbir televizyon programında tartışmak istememektedir…
Bu akşam yapacağı gibi, kendi seçtiği gazetecilerle danışıklı dövüşlü “sen sor ben söyleyim” programları yapmaktadır…
Benimle tartışmaktan fellik fellik kaçıyor, çünkü verdiği korkunç tavizleri, altında kendi imzası olan belgelerden halkın gözleri önüne sereceğimi bilmektedir…
Bu tavrı, Halka ve demokrasiye saygısızlıktır, korkaklıktır…
Halkın canlı yayında gerçekleri öğrenmesinden korkmaktadır…
Ne ki korkunun ecele faydası yoktur…
Seçim kapının ardındadır…
Halka onun tutarsızlıklarını, çelişkilerini, ne denli güvenilmez olduğunu ve verdiği korkunç tavizleri her yolla anlatmaya ve ona “HODRİ MEYDAN, CESARETİN VARSA GEL HALK ÖNÜNDE TARTIŞALIM” çağrıları yapmaya devam edeceğim