Akıncı, dışlanma konusunda şikâyet edecek son kişidir

Başbakan yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile Anastasiadis geçtiğimiz günlerde ailece bir akşam yemeği yediler…

Gayrı resmi, sosyal bir buluşmaydı…

Bu buluşmanın en önemli sonucu, ilk kez bir Rum Devlet Başkanının, “KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı” sıfatı taşıyan bir siyasetçi ile “sosyal bir yemekte” olsa bile buluşmasıydı…

Bugüne kadar bu türden gayrı resmi buluşmaların bile, “KKTC’nin statüsünü yükseltmek ve makamlarını tanımak” anlamına geleceğini iddia eden Anastasiadis, acaba nasıl bir mesaj vermek istedi?

Akıncı ile çözüm olmuyor, federasyona saplandı kaldı, çözüme engel oluyor, tercihim yenilikçi, yeni fikirler ortaya koyan Kudret Özersay’dır mı demek istedi ?
Akıncı çözümü tıkıyor, anlaşmalı ayrılık yoluyla iki devletli çözümü görüşmek istiyorum, mesajı mı vermek istedi?
Artık KKTC’nin varlığını kabul ediyorum, “AB içinde iki devlet” formülünü hükümet programına alan Özersay ile kadife ayrılığı konuşmak istiyorum mu demek istedi?
AKINCI ÇOK KIZDI
Cumhurbaşkanı Akıncı bu gayrı resmi sosyal buluşmaya çok kızdı.

Öncesinde ve sonrasında kendisine bilgi verilmemiş…

Oysa kendisi de Niyazi Kızılyürek’in AKEL adaylığı öncesinde Barış Burcu’nun evinde AKEL lideri Kiprianu ile 4 saatte yakın bir süre buluştu, yemek yedi…Milli davaya ve Halkımıza büyük bir tuzak olan Niyazi’nin AKEL’den aday gösterilmesi de büyük bir olasılıkla o yemekte kararlaştırıldı..

Geçtiğimiz günlerde Akıncı ve Kiprianu yeniden buluşarak, federasyon çabalarını senkronize ettiler…

Sn. Akıncı ne öncesinde, ne de sonrasında kimseye bilgi vermemiştir…

Sadece bunlar değil…

Sn. Akıncı’ya sorarım:

Siz görüşmelerde; 1960 Anlaşmaları ile elde ettiğimiz siyasi eşitliğimizin güvencesi olan VETO hakkımızdan, ayrı oy çoğunluğu hakkımızdan vazgeçerken;
İki kesimliliği yok edecek olmasına rağmen içimize 50 bin Rum yerleşmesini kabul ederken;
Tüm Rum-Yunan vatandaşlarına kısıtlamasız 4 özgürlük hakkı tanırken;
Kalıcı derogasyon talebimizden vaz geçerken;
Nüfusumuzun, Rumların 1/4’ü oranında dondurulmasını kabul ederken;
Guterres belgesinin “stratejik bir anlaşma olarak imzalanması” önerisini Anastasiadis’e yaparken;
Topraklarımızın beşte birini teşkil eden yüzde 7 toprak tavizini, 35 yerleşim yerimizi, Maraş’ı ve Güzelyurt’u Rumlara veren taviz haritasını hazırlarken ve karşılığında birşey almadan verirken;
KKTC Hükümetine, Meclisimize, muhalefet partilerine bilgi vermiş miydiniz ki, şimdi sosyal bir buluşmadan habersiz olduğunuz için şikayet ediyorsunuz?
Eğer Özersay’ın, Anastasiadis ile ailece yediği bir yemeği size haber vermemesi, sizin ifadenizle “ siyasi etiğe aykırıysa, devlet geleneği ve ciddiyeti ile bağdaşmıyorsa”, sizin, geleceğimizi ilgilendiren yukarıda sıraladığım yaşamsal önemdeki konularda ideolojinize göre, Meclis ve Hükümete bilgisi dışında korkunç tavizler vermeniz hiç bağdaşmaz.

Hükümet, Meclis, Dışişleri Bakanı ve Kıbrıs Türk Halkı verdiğiniz taviz haritasını hala bilmiyor, gizliyorsunuz, bilgi vermiyorsunuz…

Şikayet etmeden önce o haritayı halka açıklamanız gerekmiyor mu?
4 yıldır Devlet geleneğini ve ciddiyetini paspas yaptınız, bu konuda şikâyet edecek son kişisiniz.

Dışlanmak istemiyorsanız, dışlamayacaksınız.