UBP-HP Hükümeti İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın açıklamaları Kıbrıs Türk siyasi tarihinin son 70 yılına dair yaşananları daha doğru bir ifade ile yaşanamayanları da ortaya koyuyor..

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın açıklamalarını okurken hem üzülüyor hem de umutlanıyor aslında insan..

Bunca yıl neden yapılmadı diye üzülüp kızarken demek ki isteyince olabiliyormuş diye geleceğe dair de umudunu sürdürüyor..

67 yıl geçmiş olsa bile bir ayıp ortadan kalkıyor…

Ağlanacak halimize seviniyor, gülüyoruz..

Ancak yine de Kıbrıs Türkü’nün o tarifsiz hoşgörüsü ve iyimserliği giriyor devreye ve kamu ile toplum yararına yapılan her işi, her çalışma ve icraatı hayata geçmesi yıllar alsa bile takdir edip, destekleyerek hakkını veriyor insanımız..

Demek ki isteyince oluyor  diyerek siyasete ve siyasetçiye, en çok da Devlete karşı güven duygusunu büyütüyor taşıdığı parti rozetine bakmadan…

67 yıl sonra ilk kez ikamet izinleri ve muhaceret yasaları konusunda çağdaş düzenlemeler ve atılım yapılması kamu vicdanında zaman zaman yaralar açan olayların da önlenmesi veya minimize edilmesine yol açacak olması bakımından da ayrı bir öneme sahip.

KKTC’de bulunan veya ülkeye gelecek olan yabancı uyruklu kişilerin iş ve işlemlerinin düzenlenmesi için 67 yıldan sonra ilk kez kapsamlı bir tüzük yapılması ve 1952 yılında yürürlüğe giren Yabancılar ve Muhaceret Yasası altındaki Yabancılar ve Muhaceret Tüzüğü’nün yabancıların ülkeye girişi, ülkede kalışı ve ülkeden çıkışı ile ilgili mecburi maddeleri ve konu başlıklarını içermemesinden kaynaklanan ve ekonomik, siyasal ve toplumsal bir çok sorunun Bakanlar Kurulundan da geçen yeni tüzükle aşılacak olması bir devrim niteliğinde olmakla birlikte özelde İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın genelde ise UBP-HP Hükümetinin bir başarısıdır…

Devrim niteliğinde ortaya konan Tüzük ile ilgili geçmiş Hükümetlerin İçişleri Bakanlarının da katkısı olmuşsa eğer onların da ortaya koydukları irade ve çalışmalarının da önemi büyüktür..

Bakanlar kurulundan geçen Tüzük ile ilgili maddeler tek tek değerlendirildiğinde kamu vicdanında kanayan bir çok yaraya veya bugüne kadar eski Tüzüğün çağın ve ülke şartlarının gerisinde kalmasından kaynaklanan bir çok siyasi, ekonomik ve toplumsal soruna dair çözümü de Devlet otoritesini yeniden inşa ederek sağlayacağından Devrim niteliğinde olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır.  313

1952’den bugüne kadar ülke şartlarına uygunluğu sağlanmamış olan Tüzüğün 67 yıl sonra olsa bile çağdaş ve KKTC’nin özgün durumuna uygun hale getirilmesi ülkenin geleceğine dair önemli bir adım…

Günü kurtarmak adına değil ama geleceği koruma adına da siyasetçilerin ortaya irade koyabileceklerinin ve yeniden seçilmek adına popülist politikalar ile zaman geçirmekten öteye de icraatları ile geçilebileceğinin gösterdi İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ve UBP-HP Hükümeti..

67 yıl sonra yürürlüğe koyulan Tüzük bir şeyi daha gösterdi…

Halkın, sizlerin oyları ile halk iradesi için Meclis’e çatısı altına giren siyasilerin koltuklarını kaptırmama ve korumak adına değil de icraat ve geleceğe dair ortaya çalışma koymaları ile Devlete olan güven ve saygının artması ile birlikte ülkemizin de Kıbrıs Türkü’nün hak ettiği normalleşme süreci ile birlikte daha yaşanılabilir bir coğrafyaya dönüşmesinin de umarız ki başlangıcı olur…

Yabancılar ve Muhaceret Tüzüğünün ülke şartları ile çağdaş hale getirilmesi noktasında ortaya koyduğu icraatı ile ülkede yeni bir dönemi de başlatan İçişleri Bakanlığı ve Hükümetin, Tüzüğü uygulama ve gereğini yapma noktasında da ayni irade ile yoluna devam etmesi ise Kıbrıs Türkü’nün bugünden itibaren en büyük temennisi ve beklentisi durumuna geldi…

Sonuç olarak UBP-HP Hükümeti ve İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın Yabancılar ve Muhaceret Tüzüğü ile ilgili mesaisi yeni başladı…