Bugün Sn. Akıncı’nın yapmak istediği, 56 yıldır zaten bölünmüş olan iki Halkı yeniden birleştirmek, bağımsız- egemen KKTC’yi tasfiye ederek Rum ağırlıklı birleşik Kıbrıs’ın karma nüfuslu bir eyaleti haline getirmek değil mi?

Başlığa bakınca aklınız karıştı değil mi?

Ama bunu ben söylemedim…

Aklım o kadar karışık değil!

Bunu, önceki gün yaptığı açıklamada söyleyen CB. Akıncı’dır…

Sn. Akıncı, açıklamasında “ 2 yıl sonra elimize geçen bu fırsatı iyi değerlendirmezsek, ada kalıcı olarak bölünecek” diyerek Anastasiadis’e “sünnetçi korkusu” vermeye çalışmıştır…

Peki ama ada, ENOSİS’i gerçekleştirmek için, AKRİTAS Soykırım Planı çerçevesinde başlatılan vahşi saldırılar sonucu 1963’de bölünmemiş miydi?

Gizlice getirilen 20 bin kişilik Yunan ordusu destekli EOKA’nın saldırılarıyla, adanın yüzde 97’sini işgal etmediler mi?

Türk halkını, adanın toplamda yüzde 3’ünü teşkil eden getto ve enklavlarda 11 yıl sürecek insanlık dışı bir kuşatmaya almadılar mı?

Böylece ada yüzde 97’si Rum-Yunan işgalinde olan bölge ve 30-40 gettoda adanın yüzde 3’ünü teşkil eden Türk bölgeleri olarak bölünmemiş miydi?

15 Temmuz 1974’de ENOSİS için yapılan darbenin amacına ulaşmasını önlemek için garantör Türkiye müdahale ettikten sonra 40 parçaya bölünmüşlük, bu kez iki bölgeye indirgenmedi mi?

Bunu perçinlemek için 1975’de KTFD ilan edilmedi mi? Ardından Nüfus Mübadelesi Anlaşması yapılmadı mı?

Güney’de kuşatılan, İngiliz üslerine sığınan, esir kampı haline getirilen Limasol Stadyumunda kızgın güneş altında esir olarak tutulan rehin Türkler gönüllü olarak, özgürleştirilen Kuzey’e geçmediler mi?

Kuzey’deki Rumlar da bu anlaşma çerçevesinde, kendi istekleriyle Güney’e geçmedi mi?

Böylece ada 1974’de bu kez iki ayrı bölgeye, iki ayrı halka, iki ayrı devlete, iki ayrı demokrasiye, iki ayrı ekonomiye bölünmedi mi?

45 yıldır da bu şekilde barış ve huzur içinde yaşamıyor muyuz?

O halde, 45 yıl sonra hangi bölünmeden söz ediyor Sn. Akıncı?

Bugün Sn. Akıncı’nın yapmak istediği, 56 yıldır zaten bölünmüş olan iki Halkı yeniden birleştirmek, bağımsız- egemen KKTC’yi tasfiye ederek Rum ağırlıklı birleşik Kıbrıs’ın karma nüfuslu bir eyaleti haline getirmek değil mi?

Bölünmüş olmasaydık, Sn Akıncı birleştirmek için çırpınır mıydı?

Belli ki Sn. Akıncı’nın kafası çok, ama çok karışıktır.

Bu kafa karışıklığı ile Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını savunması söz konusu değildir…

ZİHNİYET DEĞİŞMEDİ Kİ!
Sn. Akıncı söz konusu açıklamasında “Rum tarafının aynı zihniyetle devam etmesi halinde bu fırsatın da kaybolacağını” söylemiştir…

Bunu 4 yıldır söylemektedir…

En son federasyon arayışlarının çöktüğü Crans Montana görüşmelerinden sonra söylemiş ve “Rum tarafının hakimiyetçi zihniyetinde değişiklik olmadı, bizim kuşak başaramadı, gelecek kuşaklara başarılar dilerim, bundan sonra AB çatısı altında iki devlet modeli gündeme gelmeli” demişti…

Bir başka deyişle çözümün 45 yıldır var olan bölünme üzerine bina edilmesi gerektiğini söylemişti…

Peki şimdi nasıl oluyor da Rum tarafında zihniyet değişikliği olmadığı halde hem görüşmeler başlasın diye çırpınıyor, hem de Rum tarafına bölünme uyarısı yapıyor?

Ben hiç anlamadım.

Anlayan varsa, bu çelişki ve tutarsızlıkları bana da izah etsin lütfen!