Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Seçim sürecinin ilk turu geride kaldı…

18 Ekim tarihinde KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı belirlenecek!

5 Yıl önceki seçimlerdeki ilk tur sonucu değişmedi…

Akıncı’nın rakibi bu kez yine UBP Genel Başkanı Ersin Tatar oldu!

Öncelikle iki adayı da kutlarız…

İki adayın arasında yine benzer bir fark olunca ikinci turun gayet hareketli ve çekişmeli geçeceği de kesinlik kazandı!

Ama sefer hesaplar bambaşka olacak gibi gözüküyor…

Öncelikle gözler hiç de beklenmeyen bir seçim sonucu alan CTP’de olacak!

Geçen seçimlerde ikinci turda Akıncı’ya destek veren CTP bu kez de aynı kararı alırsa Akıncı’nın şansı elbette bir hayli fazla…

Bir de CTP artık kendiyle yüzleşmek zorundadır!

Kendi parti başkanı ve adayına oy vermeyen partilinin bir kez daha fazla olduğu gözler önüne serilmiştir…

Belki bunun adına demokrasi diyebiliriz ama bu kadar oy kaybeden bir partinin içinde belli ki epey sorunu olduğunu da kabul etmek gerek!

Eğer CTP bir kez daha ikinci turda oylarını Akıncı’ya yöneltirse diğer sağ oylar ne olur?

Çünkü CTP’nin sol oyları kadar, HP, DP ve YDP’nin de oylarını yönlendireceği aday önemli ve ortak bir karar olarak ‘Tatar’ismi belirlenirse en azından aritmetik olarak Tatar şimdiden seçim ipini göğüslemiy olur…

Örneğin seçim sürecinde beklenenin çok altında oy alan Serdar Denktaş’ın bu konuda yol haritası ne olur?

Tatar’a seçim sürecinde fazlasıyla yüklenen kendine destek verenlere Tatar’ı işaret eder mi?

Ya da DP tabanı Serdar Denktaş’ın göstereceği adaya ne kadar destek verir?

Bir de şunu sormak gerek aslında;

Bu seçimlerde DP tabanı Denktaş’a ne kadar destek verdi?

Bunlar tabi ki bu partinin önümüzdeki günlerde çok tartışılacak iç sorunlarıdır…

Yaklaşık yüzde 10 civarında oy alan Özersay ve Arıklı’nın, yani seçimin iki mağlubunun ne yapacakları da seçim sonucunun belirleyicisi olacaktır…

Arıklı her ne kadar istifa dahil her türlü kararın alınabileceğini iddia etse de buna kimseyi inandıramaz!

Peki daha önce ikinci turda önce Erhürman, sonra da Akıncı’nın karşısındaki adaya destek vereceğini söyleyen Arıklı, Çarşamba günü acaba nasıl bir karar alacak…

Hadi kimseyi kandırmasın;

Şimdiden Tatar’a destek olunacağını açıklasın gitsin…

Bu seçimlerde alacağı oyların ne olacağı en fazla merak konusu olan Kudret Özersaydı!

Hemen herkes oyların yüzde 10’un üzerinde olacağını tahmin ediyordu ama geçmişte yapılan hatalar, tutulmayan sözler, buna  bir de son hükümetten çekilme açıklamaları eklenince, olanlar oldu ve Özersay gitmek ve kalmak arasındıki ince çizginin tam ortasında kaldı…

Yine de 6 binden fazle oy şimdi ortada durmaktadır bu bile ikinci turun belirlenmnesinde hayati değere sahiptir…

Sonuçta bizi çok çekişmeli bir ikinci tur beklemektedir!

Eğer fazla bir müdahale olmazsa, seçim yasakları yine ayaklar altına alınmazsa, kafa kafaya bir seçim yaşamaya hazır olun…

Arıklı kendi dediğine inandı mı?

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’ya son bir haftada bir şeyler oldu…

Hele de dün oyunu kullanırken yaptığı açıklama epey manidardı!

Son derece demokratik bir seçim süreci yaşandığını iddia etti…

Hem güldük hem de düşündük!

Çünkü geleceği olan bir siyasi partinin genel başkanı idi…

Acaba hafıza kaybı mı yaşıyor diye de düşünmeden edemedik!

Birincisi;

Kendisi ve bazı parti başkanlarının seçimden önce Ankara’ya çağrılmaları ne kadar demokratikti…

İkinci tur için söz vermek de ne demekti!

Aylar sonra ülkede can suyu bir kez daha geldiğinde seçim yasaklarına rağmen açılışlar ve nutuklar yapmak mı demokrasiydi yoksa…

Bir otel önünde yayınlanan resimler, bir adayın Türkiye’den gelen bir ekip tarafından yönetildiğinin deşifre olmasına ne demeli acaba!

Seçimlere üç kala Kapalı Maraş’ın küçük bir bölümünün sadece yürüyüşe açılması ve bunun tüm dünyaya duyurulması da mı yoksa seçimlere bir müdahale değildi…

Ya ansızın ortaya çıkan 20 bin kişinin hesabına yatırılan 2 Bin TL konusunda Arıklı şine bunu demokrasiyle mi bağdaştırıyor dersiniz acaba?

Eminiz ki Arıklı da kendi dediğine aslında inanmıyor!

Ve kendine gönül veren partililerini de hayal kırıklılığına uğratıyor…

Bu arada bu ülkede her bir insan Türkiye sevdalısıdır!

Bunun ardına saklanıp ta başka bir parti adayına dolaylı destek vermek bir siyasi parti liderine hiç ama hiç yakışmaz…

Arıklı şu andan itibaren seçim sonuçlarını ciddi bir şekilde değerlendirmeli ve aldığı beklenenin çok aşağısında oylar nedeniyle defalarca aynaya bakmalıdır.

Özarsay’ın şark kurnazlığı!

Kapalı Maraş açılımından sonra HP acil bir parti meclisi düzenleyerek hükümetten çekildiğini açıkladı…

Ardından hükümet bitti manşetleri atıldı!

Ama meğerse bu da bir şovdan başka bir şey değilmiş…

Güya Özersay ve ekibi Türkiye’ye karşı dik duruşunu sergiledi böylece!

Sonra öğrendik ki Özersay bu eyleminden sonra Başbakan Tatar’ın istifasını bekliyormuş…

İsten gülün ister ağlayın ama durum böyle!

Siyasete gayet iyi bir başlangıç yapan, önce Cumhurbaşkanlığı sonra da genel seçimlerde güzel bir sonuç çıkaran Özersay, hükümet bozup hükümet kurunca her geçen gün gözden düştü…

Sanırız son çare olarak da hükümetten çekildiğini açıklayarak ama resmiyette bunu yapmayarak son çırpınışlarını göstermiş oldu!

Kimi buna siyasi taktik derken biz de ‘şark kurnazlığı’ diyoruz…

Beğenirler ya da beğenmezler o da kendilerinin bileceği bir iş!

Dünkü seçim sonuçları da göstermiştir ki Özersay ve ekibindeki hızlı düşüş devam ediyor…

Halkın Partisi olmak ya da olmamak arasındaki ince çizgidedir!

5 Yıl önceki seçim sonuçlarından çok daha düşük oy alan Özersay artık tamamen hayal kırıklığı olmuştur…

Bundan sonra karar aşamasındadırlar;

Tamam mı devam mı!

UBP’de parti içi genel başkanlık anketleri başladı!

Yaşanan seçim sürecinde UBP için de bir değil birkaç kesim vardı…

Gerçek UBP’liler genel başkanlarının seçilmesi için gerçekten de canla başla çalışıp katkı koydular!

Diğer bir kesim tamamen menfaatçi kesimdi…

UBP hükümeti sürecinde istediklerini alamayanlar gidip de genel başkanlarına oy vermediler, verdirmediler!

UBP içindeki küskünler de başka bir meseliydi…

Onların gönlü kırılmıştı, hep ‘siz benim yerimde olsanız oy verir misiniz’ diye kulis yaptılar!

Zira genel başkan herkese mavi boncuk dağıtınca kontrolü artık kaybetmişti…

Daha da önemlisi şimdi UBP içinde yeni bir süreç başlıyor ve Tatar ipi göğüslesin ya da göğüslemesin, bundan sonra genel başkan kim olacak anketleri yapılmaya başlandı!

Parti içinden bazıları 3-4 isim belirleyip bunu partililerin önüne koydular…

Bunu seçim öncesinde yapınca da büyük tepki topladılar!

Umarız da ellerinde patlamaz…