Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Genel seçimler kazasız belasız geçti ya ona bile duacıyız…

Birkaç sahtekarlık elbette olacak!

Gir kabine, mührü vur, fotoğrafını çek gönder bize, paran hazırdır…

Bunlar garantici adaylardı!

İspat etmezsen para yok diye işi sıkı tutanlar…

Bir de zarflarda dağıtılanlar vardı!

Özelikle kalabalık ailelerin reislerine çaktırmadan verilenler…

Zaten bunlara alışmış bir toplumuz biz!

Kimi para verirken kimi istihdam kimi de terfi sözü filan verdi…

Nasıl olacaksa artık o bilemeyiz!

Ama gelin görün ki seçmen artık saf değil, salak hiç değil…

İnanırmış gibi gözüktü sonra kabine girince gidip oyun kullandı…

Vicdan meselesi tabi ki!

Seçimlerin yapılmasını az bir süre kala bir parti başkanı ile sohbetteyiz…

Neden yakındı biliyor musunuz?

Kendini bir internet gazetesi meslektaşımız aramış, hiç pazarlık yapmadan istediğini söylemiş…

Tamı tamına tam 150 Bin Türk Lirası!

Bir kuruş aşağı olmazmış…

Gördüm de böylesini hiç görmedim diyerek şaşkınlığını dile getirdi;

Parasını alamayan meslektaş sitesinde bir kendisine vuruyormuş bir diğer adaylara…

Yok böyle şey dedi!

Biz de ona var böyle şey dedik…

Sonra da ekledik;

Bu sistemi siz kendi elinizle yarattınız…

Siyasiler ne yazık ki bu konuda büyük yanlış yapıyor!

Bir takım maddi menfaatler karşılığı yanında basın mensubu olsun istiyor…

Sonra böyle yüksek teklifler gelince de hayrete düşüyor!

Elini kaptırdın mı kolunu isteyecekler…

Sonra da ayağına ve gövdene gelecek sıra!

Gelelim bizim Dolar milyonerine…

Aday listesinde istediği yerde aday olamayınca bizzat bize kendi söylemişti;

Ben Dolar milyoneriyim, istediğimi alırım diye…

Tabi ki alamadı ve daha alt sıradan aday oldu!

Seçimlerde de kazanamadı…

Demek ki Dolar milyonerliği de yeterli olmadı!

Ya da cimrilik yapıp o Dolarlardan kimseye yedirmedi…

Kendisine sormuştuk, bu kadar para sahibi birisi niye aday olur diye!

Memleketim için demişti…

Biz de yutar gibi yapmıştık!

Sonradan öğrendik…

Dolar milyoneri arkadaşın ardında başkaları varmış!

Gözleri de vekillik değil aslında bakanlıkmış…

İyi de seçilememiş!

Bakalım nasıl başımıza bela olacaklardı…

Bir UBP adayı partisi sırf sıralamaya girmek için verdiği 25 TL’ye acıyordu…

Ama seçimlere girmek için istenen diğer 25 Bin TL’yi vermeyeceğim gerekirse çekileceğim demişti!

Sözünde durmadı parayı ödeyip seçimlere girdi…

Son sıralardan kaybetti!

Dün telefonda yine sitem ediyordu;

Bir daha girersem lanet olsun diye kızgındı…

Aslında 50 Bin TL gitti ya ona yanıyor!

Havaya gitti diye…

Dedim ki kendisine;

Yaz bir kenara bir daha ki seçimlere yine gireceksin…

Çünkü siyaset ve seçimler kanına işlemişti!

Sonra 10 dakika kadar sonra aradı aynen şu sözleri sarf etti;

Sana göre ufukta yeni bir erken seçim görülüyor mu?

Allaha havale ettim…

MESAJ KUTUSU

Sayın Serhat AKPINAR, milletvekili olduktan sonra bir takım eleştiriler ve borç iddiaları yapılmaya başlandı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına konuşla ilgili detaylı bir açıklama yaparsanız iyi olacak gibi gözüküyor. Sonuçta önü açık bir siyasetçi konumundasınız başlangıçta temkinli olmanız öneriliyor…

Sayın Bertan ZAROĞLU, partiye 2 vekil kazandırıp sizin kazanmamanız sanırız siyasi tarihimizde ilk defa gerçekleşiyor ancak yeni partinizin sizi önemli bir kurumun başına getireceği konuşulmaya başlandı. Hiç yoktan iyidir diye bakmak lazım değil mi?

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, bir vekil arkadaş ikici dönemidir diye sizin bakanlığa fena halde göz dikti ve partinize baskı yapmaya hazırlanıyor.Kendisine kaybedenlerin de destek verdiği iddia ediyor, imkansız gibi bir şey ama yine de temkinli olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Mert TAŞKIN, seçim sonuçları konusunda YSK’ya bir takım suçlamalarda bulunmanız eleştiri konusu oldu. Seçimlerde kazanmakta vardır kaybetmekte, sonuçlardan tecrübe çıkarıp artık geçmişe değil geleceğe bakmak gerek değil mi?

Sayın Talip ATALAY, meclise girmeye hak kazandıktan sonra hep kendi partilileriniz hem de diğer kesimler eleştiri bombardımanına başladılar. Bu üzücü bir durumdur ancak belli ki insanlarla iletişiminizde bir takım sakıntılar da yaşanıyor. Kendinizi iyi anlatmak için gerekirse bir basın toplantısı düzenlerseniz fena olmayacak…

Sayın Derviş Kemal DENİZ, seçim kaybetmeniz sürpriz olarak nitelendiriliyor. Dışarıdan karma oylardan aldığınız tercihler, parti tercihlerine yansımayınca sonuç kaçınılmaz oldu. Mecliste olmanız sadece parti için değil tüm ülke için büyük kazanım olacaktı ama artık bir dahaki sefere inşallah…

Sayın Hasan TOPAL, tecrübe bir kez daha kendini gösterdi ve aday olmayarak en doğru kararı verdiniz. Pek yakında Fas’a argan yağı almak için gideceğinizi öğrendik, bir de bu yağın neye yaradığını açıklasanız da biz de öğrensek, fena mı olurdu yani…

Sayın Fikri ATAOĞLU, partinizde sadece kazanan adaylar değil söz verdiğiniz bazı önemli isimler de bakanlık konusunda büyük bir beklenti içine girdiler. Bu sıralar biraz başınız ağrıyabilir bakalım kazasız belasız nasıl çıkacaksınız, biz de merak etmeye başladık…

Sayın Ahmet SAVAŞAN, seçim sonuçlarına göre ilk sıralarda seçilince haliyle sizin de bakanlık beklentiniz olduğunu duyduk. Kimileri buna destek verirken kimileri de ilk döneminiz olduğu için sıranızı beklemeniz gerektiğini düşünüyor. Hakkınızda hayırlısı artık…

Sayın Devrim BARÇIN, meclis koltuğuna oturmanız kamuoyunda memnuniyetle karşılandı zira yasalar konusunda en uzman kişiler arasında yer alıyorsunuz. Muhalefette de olsanız yasalar konusunda katkılarınızın hayli büyük olacağı konuşuluyor…