Ev, iş yeri ve kafe gibi mekanlardaki renkler, insan psikoloji üzerinde huzur, rahatlık, sıkıntı, moral bozukluğu veya tembellik gibi etkiler oluşturabiliyor.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mete Sezgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, araştırmalarda renklerin bireyler üzerindeki etkisinin değişik şekillerde ortaya konulduğunu söyledi.

Renklerin etkisinin iş, ev hayatı ve doğada farklılık gösterebildiğini belirten Sezgin, mekanlarda kullanılan bazı renklerin, kimilerine huzur, ilham; kimilerine de tembellik ve sıkıntı verebildiğini ifade etti.

Sezgin, renklerin özelliklerini ve insan psikolojisi üzerindeki etkileri bilmenin, bazı ruhsal problemlerin çözümüne katkı sağlayabileceğini dile getirdi.

"Kendinizi morali bozuk, sinirli veya tembel hissediyorsanız, bulunduğunuz ortamın renklerini gözden geçirmenizde yarar var. Çünkü ortamın rengi, insan psikolojisini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebiliyor" diyen Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kırmızının dikkat çekici renk olduğunu biliyoruz. Ancak bunun yanında kanın akışını harekete geçirme ve hırçınlığı temsil etme gibi özelliği de var.
Turuncunun ise rahatlatma özelligi var. Ayrıca sayıca kalabalık gösterme gibi bir etkisi olduğundan, genelde kafelerde kullanılır.
Gri ise durağanlığı temsil eder. Yaratıcılığı öldüren renktir. Yollar, dikkat dağınıklığı oluşturmamak ve kazalara sebebiyet vermemek için rengarenk değil de gri tonlarındadır.
Levhalar için aynı şey geçerli değil. Uyarı levhaları, dikkati çekmesi açısından kırmızıdır.
Bilgi verici levhalar mavidir. Çünkü mavinin bilgi aşılama özelliği vardır. Bunun yanında, sinir sistemini yumuşatır ve sakinlik verir."

Sezgin, Amerika'da renklerin, çocukların yaramazlıkları üzerindeki etkisiyle ilgili bir araştırma yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Daha önce pembe olan duvarlar, maviye boyanmış. Çocukların yaramazlığının mavi renkte azaldığı, sakinleştikleri ve sistemli çalıştıkları görülmüş. Yeşil, rahatlığı, huzuru temsil eder. Beyaz renkli ortamlarda ise bireyler daha yavaş hareket eder. Zaten beyaz, saflık, temizlik ve rahatlığı temsil ettiği için bireyler bu ortamlarda kendini daha huzurlu hisseder."

"Renklerin de dili var"
Her bireyin kendi iletişim renginin, o renge göre de kişilik özelliklerinin olduğunu aktaran Sezgin, kıyafet ve diğer eşyalarda tercih edilen renklerin insanların kişiliğini de ele verdiğini vurguladı.

Sezgin, şöyle devam etti:

"Renklerin de dili var. Örneğin, kırmızı rengi sevenler, kontrolü ve yönetmeyi seven kişilerdir. Dışa açık, sonuç odaklı ve hızlı çalışmayı severler. Azla yetinmeyi bilen bireylerdir. Maviyi tercih edenler ise karakter olarak ağır bireylerdir.
Sistemli çalışmayı, organize etmeyi severler. Problem seçme yetileri daha fazladır. Tercihini sarıdan yana kullananlar, coşkulu ve çok atraksiyon içindedir. Hızı ve ilgi çekmeyi severler. Hayal gücü, ikna etme becerisi yüksek kişilerdir.
Yeşil sevenler de kırmızının tersi olarak yönetmeyi değil yönetilmeyi sever. Ruhsal anlamda huzurlu, sakin bireylerdir. Daha yakın ilişkilerden hoşlanırlar. Tez canlı değil tam tersi çok yavaştırlar."