Sayın Özkan Yorgancıoğlu, Kadem araştırma şirketi bir araştırma yaparak sizi de en başarılı siyasetçiler arasında göstertmiş. Tuttuğunu kopartan. Bastığı yerden ses getiren. Gommaları ile birlikte ülkeyi en iyi yöneten siyasetçi olarak nitelendirdiği ve sizin yükselen dövize ‘Androş’ koyarak azgın boğaya gem vurur gibi gem vurduğunuzu dile getirdi. Ayrıca, ülkedeki refah seviyesini AB’nin refah seviyesinin de üzerine çıkartarak büyük takdir topladığınızı söyledi. Sayın Başbakanım ‘Nisan Bir’ Pardon. 27 Ocak.şakamızı beyendinizmi?


Sayın Serdar Denktaş, senin Genel Sekreterin Bengü Şonya DP uçağının piste uçmaya hazır olduğunu ancak dümende çok kötü bir pilotun olduğunu söyledi. Yani uçak o pilot ile uçmaya kalkışırsa burun üstü ‘Tumba’ gidecek imasında bulundu. Eskiden senin bariyan olan Bengü Şonya, ‘Yaramaz çocuk’ olarak nitelendirdiği bir Milletvekilinizin de gelin zaten hep beraber UBP’ye döneceğiz dediğini de açıklıyor. Sayın Denktaş, ‘Gullurigya’nın Garacocosu Bengü’nün boğazında mı kaldı da habire böyle kötü kötü öksürüyor dersin? Bakın boğazına birşey takıldıysa çıkarıverin. Çocuğa yazık ve günahtır.


Sayın Özdil Nami, geçen gün seni güller ve karanfiller ile AS TV’nin kapısında karşılamadıkları için gücenmişsin. Bu nedenle tam 5 dakika arabada seni dualar eşliğinde seni karşılamalarını beklemişsin. Yayında Başbakan’ın ‘Tutuklayın’ sözü ile ilgili olarak bizim Haluk’a Mişlere ve Mışlara yorum yapmam demişsin. Çok haklısın. Çünkü halk olarak biz sizin Girne’den Lefkoşa’ya denizi getirip kapnızın önünden denize girmenizi sağlayacağız sözleriniz ile başlayan Lafonten masallarına inanmıştık. Şimdi halk olarak sizin Muck ve Ohşş ile başlayan sözlerinize muhatap oluyoruz. Haaa Sayın Nami, yakında bir kitap da ben yazıyorum. İsmini herhalde merak ettiniz. Hemen söyleyeyim. İsmi ‘Hade mahalleye’dir.


Sayın Özay Öykün ne oldu? Elektriklerin kellesi bumburo kesilmiş. Seçim için geri sayım başlarken senin ayağına ‘Androş’ mu koymaya başladılar? Bak başkan, Ceryan-Tüp-Petrol (CTP) partisi sana birde rakip çıkartmış. İlla ayağının altına muz kabuğunu koyacakmış. Ölüden korksak mezarlıktan geçmezdik deme başkan bu defa iş ciddi. Ensende ‘Deplek’ çalmak için kolları sıvadılar bilesin


Sayın Barış Başer Bekirpaşa Lisesi 8.sınıf öğrencilerine internet bağımlılığı hakkında bilgiler vererek internetin insan hayatı üzerindeki olumlu ve olumsuz yanlarından bahsettiniz. Peki bizi yönettiğini zanneden ve iktidarı yaşarken iktidarsızlık yaşayan. efendilere de halkta yaşattıkları psikoloji bozukluğunu ve bu nedenle de halkın kapsama alanından çıkarak Meçhuller limanına doğru yol almakta olduğunu anlattınmı ?


Sayın İskele Esnafı gözünüz aydın. Vergi Dairesinin İskele’ye açılması ile vergi denetimlerinin sıklaştığını duydum ve sizin insafsızlık olarak nitelendirdiğiniz cezaların yağmur gibi yağmaya başladığını da öğrendik. Bakın siz Dijitek şirketimisinizki, Maliye Bakanı Zeren Mungan size vergi bağışlaması yapsın? İsminizi Dijitürk veya Dijitek olarak değiştirinki size de 15 Milyon Euro’ya kadar vergi bağışlaması yapılsın. Ah be İskele esnafım ahh. Güvenmek iyidir ama galiba güvenmemek daha iyidir değilmi?


Sayın Ahmet Gulle çok mükemmel bir insan olduğunuzu biliyorum. Ancak senin direksiyonunda olduğun sağlık tomofili sparkları yağlandı ve makine tekliyor.Makine ha mangos etti ha edecek. Bakın sayın bakan, İskele Sağlık Merkezi’nde 1 doktor, 6 hemşire, 1 adet ambulans sağlık hizmeti veriyor. Mesai saatleri dışında ise merkezde, 1 hemşire, 1 ambulans şoförü 1 güvenlik görevlisi kalıyor. İskele sağlık ocağındaki gece ekibi aynı anda iki ayrı bölgedeki hastaya hizmet veremiyor. Mağusa hastanesinde hasta raporlu doktor hastaya öğleden sonra benim kliniğe gel diyor. Cengiz Topel’de yeterli doktor yok. Çocuk doktoru ile Dahiliyeci dünyada hiçbirşey yoktan var olmaz var olan da yok olmaz felsefesine uygun olarak yoktan var olmadıkları için arazi olmuşlar. Lefkoşa Acil’in aksona gardası kopuk yampuri yampuri gidiyor. Araba ha Tumba oldu ha olacak bilesin.Ne dersin?


Sayın Emine Sütçü ne zaman insan hayatı ve çevre öncelikli olarak düşünülecek? Yeter artık! Bu kadar düşüncesizlik yeter ! Nerede, kötü ve bizi kanser yapacak bir yatırım varsa hepsini getirip İskele’ye veya Karpaz’a kuruyorsunuz. Bölge halkına ve yatırımcısına de vuruyorsunuz diyorsun. Diyorsun da Allah birilerine iki kulak verdi. Bu kulakların tam ortasında da iki delik var. Birinden giriyor diğerinden ayni hızla çıkıyor. Ne diyelim?
Sayın Asım Akansoy KKTC’de tüm yazılı ve görsel basına bir kayıp aranıyor diye ilan verdik. Kocaman da resimleriniz koyduk ama sizi yine bulamadık. Diyojen gibi elde fener sokak sokak dolaştık ama sizi göremedik. Kadem Araştırma şirketi hazırladığı bir ankette sizin başkanı ‘En başarılı’ başkan olduğunu ilan etmiş. Tabi orada bir yanlışlık yaparak açıklamaları son sıradan okumaya başlamış. Galiba kırmızı boyaya yeşil boya biraz fazla gelerek ortaya ciyak bir renk çıktı. Ve tabiki ciyak renk de vitrinin ‘Al benisini’ fena bozdu.


Sayın Ercüment Evlat Face Book’ta attığın mesaj bazılarına kapak olacak kadar önemli. O kadar eksik şeyler varki kimin umurunda diyor ve Doktor yok. İğne yapacak birisi yok. Nöbetçi Eczane yok. İlaç isten o da yok ve ver elini Mağusa diyorsun. bu nasıl İlçe diye de soruyorsun. İskele çok güzel bir yer ama birileri oraya güzel bakmıyor be Ercüment gardaş. Adalet diyorsun da Adalet abla geçen sene sizlere ömür. Cenazesinde hoca rahmetliyi nasıl bilirdiniz diye sordu. Cemaat da İskele gibi demişti. Bilmem anlatabildimmi?

Sayın Halil Ülkü, Benzinciler Birliği olarak akaryakıta gelen zamlardan benzinciler olarak sizlerin de şikayetçi olduğunu öğrendik. Her zamda sizin sermayeden de bir ‘Gommadicik’ koparak sizlere bay bay diyormuş. Maliye nalıncı keseri gibi hep bana hep cebe derken size de beğenirseniz. Beğenmezseniz oompaları kapatarak ‘hade mahalleye’ diyormuş. Ne diyeyim Sayın Ülkü? Bu zam akaryakıta hergün şarıl şarıl akar. Eee bizde halk olarak sessiz ve sakin böyle aval aval bakar. Eh bakar. O zaman hade fon deep yaparken ‘Şerefe’ diyelim.


Sayın Kemal Dürüst, Güzelyurt’a görkemli bir hastanenin şart olduğunu dile getirerek bu konudaki hassasiyetinizi dile getirmeniz bölge halkı tarafından avuçlar patlayıncaya kadar alkışlandı. Öncelikle İngiltere’den yeni gelmeniz nedeni ile size hoşgeldiniz demek isterim. Geçmiş hükümet döneminde bakanlık yapan ayni isimde bir siyasetçi vardı. Vallahi ayni isimdeki o eski bakan nerde siz nerde? O Dürüst, sağ elciğini kaşlarının üzerine ‘Andilla’ gibi koyarak uzaktan ‘Bakan’dı. Sizin maşallahlığınız var. Londra’dan gelir gelmez, hastanelerin eksikliğini, eğitimdeki kaosu, çatlayan patlayan turizmde yarıklardan akan kumar cerahetini ve en önemlisi yerlerde sürünen sağlığı gördünüz. Tek kelime ile ‘Muhteşemsiniz’.ve birkez daha hoşgeldiniz.


Sayın İbrahim Elbasan, Merhum babanız Ahmet Elbasan’ın ismini siyaset arenasında devam ettireceyim diyordun. Tabi böyle bir babanın ismini gururla taşımanızın yanısıra onun ismini siyaset arenasında devam ettirmeniz de son derece önemli. Sevgili İbrahim yalnız bu iş Katibime kolalı da gömlek yakışır şarkısı ile ‘Göksu’da gezinmeye benzemez bilesin. Bu iş kolları sıvayarak şimdiden işe koyulmakla başlar. İşe koyul ki arkandan bakanlar siyasetteki duruşuna, senin ile iş yapanlarda babana baktıkları gibi duruşuna hayran kalsınlar.


Sayın Sermet Nereli
hızlı girdiğin siyasette genç girişken ve eğitimli insanlara bu ülkede her dönem ihtiyaç duyulduğunu söylemiştim. Siyasetin zor ve engebeli hatta çukurlarla dolu yollarında sana kolay gelsinde demiştim. Osman gardaş mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakilerin birbirlerini yemesini hayretle takip etmeye devam ediyoruz. Ama Türk gibi başladığın işi lütfen Türk gibi bitirme. Biliyorsun Türk her işe çok hızlı başlar ama sonunda makine mangos ettiği için ‘Boşver’ moduna geçer. Sende bir zahmet Türk gibi başladığın işi İngiliz gibi bitir. Bitirki, Nereli, olduğunu dünya alem görsün.


Sayın Hasan Uluel, sendeki enerjiye maşallah be gardaş. Kemal’in yerinde nefis balıkların ve mezelerin ile halkın midesine bayram ettirtirken, güzel şarkıların ile de kulaklarının pasını siliyorsun. Face Book’a attığın o güzelim şarkılarını dinlerken keyfimize keyif katıyoruz. Baka Hasan gardaş bir vokalist istersen ben hazırım. Ama Kemal’in yerinde sana vokal yaparken bir tane müşteri kalmazsa suç benim değil onu da bilesin.

Sayın Hüseyin Cumaoğlu, Çayırova köyünde depolara paslı su akıyor. Paslı su ne metal nede metalcik bırakıyormuş. Hade metali bıraktık ama evlerinize akan paslı su sanırım ne dişinizde nede başınızda hayır bıraktı. Mavro Beytambal kalsın, söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Tüyleri artık cımbız ile değil berbere giderek ustura ile kesmeye başladık. Duvardan, su kesildiği zaman çeşmeden bile tıss diye ses geldi ama bizi yönetenlerden ses gelmedi. Hade hükümetten ses gelmedi. Ama senin oralardaki kırmızı mayolu birisinden de mi ses gelmedi? Bak Hüseyin’im trilyonları bağışlamakla meşgul olan o arkadaşı dürttün. Ve ona insan sağlığının önemini birkez daha hatırlatın.

Sayın Kemal Yılmaz, (Büyükkonuk) Mesut Yıkıcı (Yenierenköy) ve Suphi Coşkun (Dipkarpaz) Belediye Başkanlık adaylarınız hayırlı ve uğurlu olsun. Karpaz bölgesinde ekris yapan Belediye otobüsünün tekerini değiştirip mangos eden makinesini tamir ederseniz el üstünde tutulursunuz. Yok aksi olursa yandı gülüm keten helva pılıyı pırtıyı toplar siyaset sahnesine bir daha dönmemek üzere ‘Mahalleye’ yolcu olursunuz. Belediye tomofilinin yağlanan Sparklarını (Buji) değiştirip makinesine rayma yaparsanız inanın kadayıfın hem altı hem üstü kızarır ortası da hamur kalmaz.


"Korkunun kaynağı gelecekte yatar. Kim gelecekten kurtulmuşsa, korkacak hiç bir şeyi yoktur."

~
Milan Kundera

Fıkra

 

En Hayırlısı Nedir?

İran fıkraları

İranlı devlet adamı Nuşirevan, veziri Büzürcmihr'e:

-İnsan için en hayırlı şey nedir, diye sormuş.

O da:

-İnsanı yaşatacak akıldır, cevabını vermiş.

-Ya olmazsa ?

-Kusurunu örtecek kardeş.

-O da yoksa?

-Kendini sevdirecek mal.

-O da olmazsa?

-Sevilmemeye razı olmak.

-Peki o da yoksa, deyince.

-Artık onun için tertemiz bir ölüm, diye vermiş.