“HER ŞEKER HASTASI TANI ALDIĞI GÜNDEN İTİBAREN EN AZ YILDA BİRKEZ GÖZ DOKTURU TARAFINDAN MUAYENE EDİLMELİDİR”
Medicana Çamlıca Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, "Şeker hastalığı, retinanın ince damarlarını etkileyerek kan damarları içerisindeki kan akışını bozar böylece iyi beslenemeyen retina tabakasında hasar meydana getirir, retinada yeni damar oluşumlarına, kanama ve sıvı sızmalarına neden olarak görme kaybı oluşturur." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada şeker hastalığına bağlı olarak göz arkasındaki ağ tabakanın hasar görmesine diyabetik retinopati denildiğini belirtti.
"Şeker hastalığı, retinanın ince damarlarını etkileyerek kan damarları içerisindeki kan akışını bozar böylece iyi beslenemeyen retina tabakasında hasar meydana getirir, retinada yeni damar oluşumlarına, kanama ve sıvı sızmalarına neden olarak görme kaybı oluşturur." ifadelerini kulanan Yılmaz, en önemli risk faktörünün şeker hastalığının süresi olduğunu aktardı.
Yılmaz, tüm şeker hastalarının tanı anından itibaren yıllık takibinin önerildiğini dile getirdi.
10 yıllık diyabeti olan hastaların klinik bulgusu olmasa bile takip aralıklarının 3-6 aya düşürülmesi gerektiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
"15 yıllık diyabeti olan kişilerin retinopati gelişimi riski yüzde 80 oranına ulaşmaktadır. Kan şekerinin düzensiz seyretmesi, ani şeker oynamaları, gebelik, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve böbrek hastalığı mevcudiyeti retinopati seyrini olumsuz etkiler. Her şeker hastası tanı aldığı günden itibaren en az yılda birkez göz dokturu tarafından muayene edilmelidir. Muayene sırasında göz bebekleri büyütülür ve göz arkasındaki retina tabakası detaylı bir şekilde muayene edilir.
Diyabetik retinopatiye ait belirtiler varsa tanıda yardımcı yöntemler (Göz anjiyografisi, Optik koheranstomografi) kullanılarak diabetikretinopatinin ciddiyeti ortaya konur. Retina hasarının evresine göre lazer tedavisi, veya göz içi ilaç enjeksiyonları uygulanmaktadır. Göz içi kanama, retinada çekinti oluşması sonucu retina yırtılmaları, görme merkezinde beslenme bozukluğu ve sarı nokta bozulmaları sonucunda kalıcı görme kayıpları gelişebilmektedir. Göz içi kanama ve retina yırtığı geliştiğinde ise vitrektomi olarak adlandırılan cerrahisi tedavi uygulanmaktadır. Tüm bu tedavilerde hastalığın erken dönemde tanı konulması, tedavideki başarı oranını artırmaktadır."