YILDIRIM: "(KIBRIS MÜZAKERELERİ) BİRTAKIM ALINAN MESAFELER, ANLAŞILAN KONULAR VAR AMA TABİİ TÜRKİYE'Yİ İLGİLENDİREN TARAFI DA VAR BU İŞİN. ADADA ADİL, EŞİT BİR YÖNETİŞİM SİSTEMİ GARANTİ ALTINA ALINMALIDIR. SADECE TOPLUMLARIN BİRBİRİNE GÜVENLERİ YETMEZ. GEÇMİŞ DÖNEMLERDE YAŞANAN ACI TECRÜBELERİN IŞIĞINDA HER ŞEYİN TEMİNAT ALTINA ALINMASI LAZIM"

“BURADAKİ GÖRÜŞMELERİN, ADİL VE KALICI BİR BARIŞI BİRLİKTE İKİ FEDERASYONLU BİR DEVLETİN DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIĞI DA OLUŞTURACAK ŞEKİLDE TESİS EDEREK SÜRDÜRÜLMESİ EN BÜYÜK DİLEĞİMİZDİR"


TC Başbakanı Binali Yıldırım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Kıbrıs Rum Kesimi arasındaki görüşmelere ilişkin, "Birtakım alınan mesafeler, anlaşılan konular var ama tabii Türkiye'yi ilgilendiren tarafı da var bu işin. Ada'da adil, eşit bir yönetişim sistemi garanti altına alınmalıdır. Sadece toplumların birbirine güvenleri yetmez. Geçmiş dönemlerde yaşanan acı tecrübelerin ışığında her şeyin teminat altına alınması lazım." dedi.

Yıldırım, 9. Büyükelçi̇ler Konferansı'na katılan büyükelçileri Çankaya Köşkü'nde kabul etti.

Burada yaptığı konuşmada, KKTC ile Kıbrıs Rum kesimi arasında Cenevre'de süren görüşmelere de değinen Yıldırım, "Birtakım alınan mesafeler, anlaşılan konular var ama tabii Türkiye'yi ilgilendiren tarafı da var bu işin. Adada adil, eşit bir yönetişim sistemi garanti altına alınmalıdır. Sadece toplumların birbirine güvenleri yetmez. Geçmiş dönemlerde yaşanan acı tecrübelerin ışığında her şeyin teminat altına alınması lazım. Teminat da Türkiyedir, Türk tarafı için. Rum tarafı için de teminat Yunanistan'dır. O bakımdan buradaki görüşmelerin, adil ve kalıcı bir barışı birlikte iki federasyonlu bir devletin dönüşümlü başkanlığı da oluşturacak şekilde tesis ederek sürdürülmesi en büyük dileğimizdir. Bunun için katkı sağladık, sağlamaya da devam edeceğiz." diye konuştu.

"2004'TE KIBRIS TÜRK TARAFINA KAZIK ATTILAR"

AB'nin "geçen sefer olduğu gibi işin kenarında durmaması gerektiğini" dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2004'teki işte bize kazık attılar, daha doğrusu Kıbrıs Türk tarafına kazık attılar. 'Bu sefer aynı şeyi yapmayın' dedik. Eğer burada bir çözüm olacaksa Türk tarafı, Rum tarafı, Birliğin aynı anda üyesi olacaksa bu dörtlü özgürlükten taviz verilmemesi lazım. Ne yapıyorsunuz? Siz Kıbrıs Türk tarafını Avrupa Birliğine sokmuş oluyorsunuz. Peki ne olacak, Kıbrıs Türk tarafıyla Türkiye'nin ilişkileri nasıl olacak? Orada bir adaletsizlik olmaması lazım. Serbest dolaşım, insanların, hizmetlerin, sermayenin serbest dolaşımının mutlaka Türkiye'ye de sağlanması lazım. Yani AB'ye girişin bir provasını Kıbrıs'ta başlatabiliriz. Bu, yeterince güvenceyi de bir anlamda sağlamış olur. Bütün bunlar konuşulacak, görüşülecek ve ümit ederiz ki güzel bir sonuç ortaya çıkar."