“SON ZAMANA KADAR ÇÖZÜMÜ BM KOORDİNASYONUNDA YAPMAYA ÇALIŞIYORLARDI. LASTİK PATLADI GÖRDÜĞÜM KADARIYLA. YANİ HAVASI KAÇIYOR. BAKALIM POMPALAYARAK HALLEDERLERSE EDERLER, YOKSA LASTİK DEĞİŞTİRECEKLER"

Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım Türkiye'nin etkin garantörlüğünün “olmazsa olmaz" olduğunu vurgulayarak, "Bu da yetmez, diyelim ki bütün bu olan bitene rağmen anlaşma yine olacaksa, 'dört özgürlük' dediğimiz, insanların, hizmetlerin, malların ve sermayenin Kıbrıs'a serbestçe girip çıkmasını sağlamak lazım. Bu da bizim Avrupa Birliği'nden istediğimiz şey" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde medya temsilcilerine açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Yıldırım, Kıbrıs Rum tarafının algı operasyonu yaptığını belirterek, "Kıbrıs'ta maalesef Kıbrıs Rum tarafı başından beri 'Anlaşıyoruz, anlaşacağım' havasında, etrafa algı operasyonu yaptı. Sonra da şuur altındaki şeyleri ortaya çıktı. Enosis kararı aldı, Enosis kararı alacaksan bu kadar zaman niye meşgul ediyorsun milleti? Bu anlaşma ile taban tabana zıt. Son gelişme, liderler toplantısına Akıncı gitmedi haklı olarak. Dolayısıyla bu toplantı yapılmayacak. Bu çocuk oyuncağı değil" diye konuştu.

Rum tarafının bugüne kadar bütün haksızlıkları yapa yapa, Avrupa Birliği'ni arkasına alarak geldiğini ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin Ada'da adil, iki federasyondan oluşan yönetişimi kabul edeceğini belirtti. Yıldırım ancak Türkiye'nin etkin garantörlüğü ve güvenlik konusunun da bu anlaşma dışında "Olmazsa olmaz" olduğunu vurguladı. Yıldırım, "Bu da yetmez, diyelim ki bütün bu olan bitene rağmen anlaşma yine olacaksa, 'dört özgürlük' dediğimiz, insanların, hizmetlerin, malların ve sermayenin Kıbrıs'a serbestçe girip çıkmasını sağlamak lazım. Bu da bizim Avrupa Birliği'nden istediğimiz şey" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, şunları söyledi:
"Kıbrıs bakımından Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmiş muamelesine tabi olması lazım. Bu Avrupa Birliği'nin görevi. Onlar bunu çalışıyor. Yunanistan, Türkiye'nin ve İngiltere'nin görevi de garanti ve güvenlik konuları. Efendim, Akıncı ve Anastasiadis'in görevi de oradaki adil eşitliğe dayanan bir tek Kıbrıs, iki federasyondan oluşan Rum ve Türk taraflarının beklentisini karşılayan bir çözümü geliştirmek. Bunu da Birleşmiş Milletlerin koordinasyonunda yapmaya çalışıyorlardı son zamana kadar, lastik patladı gördüğüm kadarıyla. Yani havası kaçıyor. Bakalım pompalayarak hallederlerse ederler, yoksa lastik değiştirecekler."