Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayça Törel Ergür, iyot eksikliğinin IQ'da 12-13 puan azalma yarattığını, ayrıca küçük ve okul çağı çocuklarda, guatr, ders başarısında düşme, dikkat eksikliği sendromu, anksiyete, depresyon, boy kısalığı, kabızlık, kilo artışı, dirençli demir eksikliği anemisine de neden olduğunu bildirdi.


Ergür, 1-7 Haziran İyot eksikliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, iyodun tüm vücut hücrelerinde bulunan tiroit hormonlarının sentezinde gerekli, bağışıklık sisteminde, enfeksiyonlardan korunmada ve kanser gelişiminin önlenmesinde önemli bir element olduğunu söyledi.

İyodun, ilk kez 1811'de Bernard Courtois'in barut yaparken oluşan mor bir buhar çıkışının gözlenmesiyle keşfedildiğini ve Yunancada "mor" anlamına geldiğini anlatan Ergür, iyodun doğada en fazla deniz suyu, kaya ve deniz yosunlarında bulunduğunu aktardı.

Ergür, en fazla iyot içeren besinlerin kabuklu deniz ürünleri, tuzlu su balıkları, ton balığı, mezgit, ıspanak, soya fasulyesi, şalgam, pazı, kabak, kuru fasulye, sarımsak gibi sebzeler, çilek, süt-süt ürünleri ve peynir olduğunu söyledi.

"ÜLKEMİZDE GUATR GÖRÜLME SIKLIĞI YAKLAŞIK YÜZDE 30"

Prof. Dr. Ergür, iyot eksikliğinin ciddi sağlık sorunlarına yol açtığına dikkati çekti.

İyot eksikliğinin, toplumdaki tiroit bezinin büyümesi olarak tanımlanan guatr hastalığı ve idrardaki iyot düzeyine göre sınıflandırıldığını aktaran Ergür, şunları kaydetti:

"Ne yazık ki iyot eksikliği halen dünyada 'salgın' boyutunda süregelmektedir. Pek çok önlem alınmasına rağmen Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) iyot eksikliği olarak tanımladığı bölgede dünya nüfusunun üçte biri yaşamaktadır. Ülkemizde guatr görülme sıklığı yaklaşık yüzde 30 olup orta derecede iyot eksikliği bölgesi olarak tanımlanmaktadır."

"İYOT EKSİKLİĞİ IQ'DA 12-13 PUAN AZALMA YARATIYOR"

Ergür, özellikle çocuklarda ilk 3 yılda santral sinir sisteminin gelişiminde tiroit hormonlarının büyük rol oynadığına işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"İyot eksikliğine bağlı yetersiz tiroit hormon biyosentezi zeka ve gelişme geriliği, sağırlık, konuşma bozuklukları yaratmaktadır. Yapılan çalışmalarda, önlenebilir zeka geriliği nedeni olarak bilinen iyot eksikliği IQ'da 12-13 puan azalma yaratmıştır. İyot eksikliği, küçük ve okul çağı çocuklarda, guatr, ders başarısında düşme, hafızada ve konsantrasyonda bozulma, dikkat eksikliği sendromu, anksiyete, depresyon, boy kısalığı ya da ebeveyne göre boyda gerilik, kabızlık, kilo artışı, dirençli demir eksikliği anemisi, saç dökülmesi, tırnaklarda kolay kırılma, sık enfeksiyon, parazit enfeksiyonları gibi geniş yelpazeye dağılan bulgulara yol açar."

İyot eksikliğinin daha büyük çocuk ve adolesanlarda guatr, hipotiroidi, nükleer radyasyona duyarlılık oluşturabildiğinin altını çizen Ergür, doğurganlık çağındaki kadınlarda kısırlığa neden olduğunu ve meme kanserine yol açtığını söyledi.

Gebelerin de risk altında bulunduğunu  ifade eden Ergür, ölü doğum, düşük, doğumsal anomalili bebek gibi durumların görülebildiğini bildirdi.

"İYOTLU TUZ, YEMEK PİŞTİKTEN SONRA KONULMALI"

İyot eksikliğinin düzeltilmesinde en önemli adımın, sofra tuzlarının iyotlanmasının zorunlu hale getirilmesiyle gerçekleştiğini dile getiren Ergür, "1994 yılında iyotlu tuz kullanan aile oranı yüzde 18 iken, 2008'de yüzde 80'lere ulaşmıştır." dedi.

Ergür, iyotlu tuzun yemeklere piştikten sonra konulması gerektiğini belirterek, tuzun güneş almayan kuru ortamda muhafaza edilmesinin uygun olduğunu aktardı.

Kaya ve himalaya tuzlarının mineralden çok zengin ve doğal formda iyot bulundurduğunu ancak sofra tuzunun iyottan daha zengin olduğunu vurgulayan Ergür, "İyot eksikliğinde iyottan zengin gıdalar verilmeli, suyun iyot düzeyleri ölçülerek suyun iyodizasyonu sağlanmalı. Ayrıca iyotlu yağ kapsülleri, tablet ve enjeksiyonları ve damlaları kullanılabilir." diye konuştu.

İyot fazlalığının da tehlikeli olduğuna işaret eden Ergür, "Fazla iyot tiroit hormon biyosentezini bozarak çeşitli klinik tablolara yol açabilir. Özellikle guatrojen gıdalar (lahana,brokoli, brüksel lahanası, karnabahar, turp, şalgam, soya ürünleri, hardal, şeftali, çilek ve armut) abartılı tüketilmemeli." uyarısında bulundu.