AK Parti Genel Başkanı ve  TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu, “Eğer bugün Kıbrıs meselesi çözülmemişse bunun müsebbibi Türkiye, Kıbrıs Türkleri değil, bunun müsebbibi Kıbrıs Türkleri'nin barış çabalarına cevap vermeyen Rum yönetimi ve onun arkasında duran AB ve uluslararası toplumdur” dedi.

Davutoğlu  bugün AB sürecinde istedikleri yerde değilseler, gönül rahatlıyla 14 yıl sonra bunun müsebbibinin Türkiye değil, stratejik vizyon eksikliği taşıyan Avrupa Birliği olduğunu söyleyebileceğini dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Davutoğlu, 3 Kasım 2002 seçimlerini Türkiye'nin "dönüm noktası" olarak nitelendirerek, şunları kaydetti:

"10 Kasım'da bu kürsüden yine kurucu genel başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, o günkü ilk iktidar kadrosunu oluşturan AK Parti kadrolarına hitap etti. İşte o gün değişimin başladığı gündü. Ama önümüzde büyük meseleler vardı. Bir kere siyaset normalleşmemişti. Bir parti iktidara gelmiş ama genel başkanı Meclis'te değildi. Önümüzde Irak savaşı, Kıbrısmeselesi, AB üyelik süreçleri olmak üzere çok kritik süreçler vardı. Ama zihninde erdemi, gönlünde millete olan inancını barındıran AK Parti kadroları bütün bu meseleleri birer birer aştı. İç siyasette normalleşmeyi sağlayıp, 'Muhtar bile olamaz' dedikleri genel başkanını bu kürsüye Mart 2003'te başbakan olarak çıkardı. Şiddete başvurmadan hiçbir protesto gösterisi yapmadan, hiçbir gayrimeşru eylem içinde olmadan meşruiyet çizgisi içinde siyaseti normalleştirdik. Dünya, 'Türkiye ne yapacak' diye merak ederken, 'Bu iktidar bu kadar büyük dış politika meseleleriyle uğraşamaz ve kısa zamanda çöker' dedikleri bir dönemde, Irak Savaşı'nı, AB sürecini, Kıbrıs müzakerelerini başarıyla yönettik."

Türkiye'yi hiçbir maceraya sokmadıklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ülkemizin itibarını onurlu bir dış politika ile ayağa kaldırdık. Kıbrıs meselesinde tabuları yıkarken davamızın haklılığını da herkese gösterdik. AB sürecini, 'Tıkandı, bitti' denilen süreci doğru bir istikamete oturttuk. Bugün AB sürecinde eğer biz istediğimiz yerde değilsek, gönül rahatlıyla 14 yıl sonra söylüyorum, bunun müsebbibi Türkiye değil, stratejik vizyon eksikliği taşıyan Avrupa Birliği'dir. Biz her zaman gereğini yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Eğer bugün Kıbrıs meselesi çözülmemişse bunun müsebbibi Türkiye, Kıbrıs Türkleri değil, bunun müsebbibi Kıbrıs Türkleri'nin barış çabalarına cevap vermeyen Rum yönetimi ve onun arkasında duran AB ve uluslararası toplumdur. Eğer bugün Irak'ta hala barış gerçekleşmemiş ve çevreye bütün bu kriz yayılmışsa yine bunun müsebbibi hiçbir zaman Türkiye olmamıştır, biz her zaman başta Irak'ta olmak üzere bütün Ortadoğu'da barış için çaba sarf ettik."