Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, DEAŞ'e karşı, YPG-PKK gibi bir terör örgütüyle hareket etmenin yılanla yatağa girmek demek olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile ortak basın toplantısında bir soru üzerine Rakka operasyonu hazırlıklarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı Harekatı'nın başarılı şekilde devam ettiğini belirtti.

El Bab'ın tamamen kuşatıldığını ve kentte ilerlemelerin devam ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, bölgeye bugüne kadar Türkiye'den 45 bin Suriyelinin geri döndüğünü ifade etti.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bahsettiği terörden arındırılmış güvenli bölgenin kendiliğinden tesis edilmeye başlandığını da belirtti.

El-Bab'tan sonra hedefin Rakka olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bizim tutumumuz son derece nettir. Araziyi ve Suriye'yi biliyoruz. Suriye halkı bizim kardeşimizdir. Yanlış adımlardan vazgeçmemiz lazım. Her şeyden önce DEAŞ'e karşı, YPG-PKK gibi bir terör örgütüyle hareket etmek yılanla yatağa girmek demektir. Dolayısıyla ABD'li dostlarımıza, yeni yönetime bir önceki yönetimim yaptığı vahim hatalardan dönmesini istedik" dedi.

DEAŞ'ı yenmek için bir terör örgütüne bel bağlamak zorunda olmadıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Koalisyonun içerisinde 65 ülke var. Öne çıkan ve aktif katkı sağlayan ülkelere bakıldığında Almanya, Türkiye, Fransa, İngiltere, Amerika, Suudi Arabistan, yer yer Katar. Bu ülkelerin özel kuvvetleri yok mu? Var. Ilımlı muhalif var mı? Var. Hepsi yerel insanlar. Yüzde 99 Sünni Arap olan bir şehre Şii milisleri sokmak çok tehlikelidir. O yüzden Haşdi Şabi, Musul'a bugüne kadar kadar sokulmadı. PKK terör örgütünü YPG terör örgütünü sokmak da o kadar tehlikelidir. Bunun altını çiziyoruz. İki şeytan arasında oradaki insanları tercih yapmaya zorlamayın" diye konuştu.

DEAŞ'ın İslam'la ilgisinin olmadığını da en net şekilde söylediklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Doğru gruplarla, etnik temizlik yapacak kendi amacına ulaşmak isteyen gruplarla değil, doğru strateji ve doğru gruplarla Rakka konusunda adım atabiliriz" dedi.