Sığınmacı ve mültecilerin güvenli şekilde ülkeye girişlerinin sağlanması, suçlu muamelesi görmemeleri ve özgürlüklerinin kısıtlanmaması için gerekli yasal ve idari düzenlemelerin ivedilikle yapılması talep edildi.

Talep, DAÜ-SEN, Evrensel Hasta Hakları Derneği, Feminist Atölye, Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası, Kıbrıs Türk Fransız Kültür Derneği, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, Kuir Kıbrıs Derneği, Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı, Mülteci Hakları Derneği, Sosyal Riskleri Önleme Vakfı, Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü ve Türk-Sen’den geldi.

Mülteci Hakları Derneği, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü nedeniyle basın toplantısı düzenledi.  Dernek bu akşam saat 21.30’da da 1984 Bahçe’de ülke sanatçılarının mülteciler yararına sahne alacağı bir gece düzenliyor.

Basın toplantısında hazırlanan ortak açıklamayı Mülteci Hakları Derneği İletişim Sorumlusu Tegiye Birey okudu.

Açıklamada, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nün, zulüm, çatışma ve şiddet tehdidi altında evlerini terk etmeye zorlanan kadın, erkek ve çocukların cesaretini, gücünü ve kararlılığını onurlandırmaya adandığı belirtildi.

Dünyanın birçok yerinde savaş, çatışma ve zulüm yaşandığını ve milyonlarca insanın katledildiği, işkence gördüğü,  haksız tutuklamalara ve insanlık dışı muameleye maruz kaldığı ifade edilen açıklamada, “Dünyada zulüm devam ettikçe, insanlar da hayatlarını korumak ve onurlu bir yaşam sürebilmek adına, ülkelerini terk etmeye zorlanıyor. Kimse mülteci olmayı seçmiyor” denildi.

Kuzey Kıbrıs’ta sığınma hakkının hala etkin bir şekilde korunmadığı savunulan açıklamada, Mülteci Hakları Derneği’nin kuruluşundan bu yana, yetkililerin yaklaşımı bir nebze değişmiş ve bazı hususlara ilişkin iş birliği zemini yaratılmış olsa da hakkın gereklerinin tam anlamıyla yerine getirilmediği ve ihlallerin sürdüğü ileri sürüldü.

Açıklamada, mültecilerin hala, zulüm görecekleri yerlere sınır dışı edilmeleri riski ile karşı karşıya kalabildiği belirtildi.

Mültecilerin ülkeye güvenli girişlerine izin verilmediği ve ülkeye düzensiz girmeye zorlandıkları da ifade edilen açıklamada, “Ülkeye düzensiz girmeye çalışan mülteciler, insan kaçakçıları tarafından sömürülmekte ve hayatları riske atılmaktadır” denildi.

2012 yılında Karpaz açıklarında batan teknede hayatlarını kaybeden ikisi çocuk 7 kişinin bu gerçeğin en acı göstergesi olduğu kaydedilen açıklamada, tüm bunların yanı sıra, hala mültecilerin suçluymuş gibi tutuklanıp, yargılandığına ve hapsedildiği kaydedildi.