TÜRKİYE DÜŞMANLIĞININ BU KADARI OLMAZ

Afrika gazetesinin manşeti hiçbir şekilde izah edilemez,

Hiçbir şekilde kabul edilemez.

Basın özgürlüğü ile savunulacak hiçbir tarafı yoktur.

Dünya görüşüyle de anlaşılacak bir yanı, bir tarafı olamaz.

Türkiye’yi sevmeyebilirsiniz,

Türkiye Hükümetini, başkanını da sevmek zorunda değilsiniz,

Kıbrıs’ta bugün var isek,

Kıbrıs’ta bugün Afrika gazetesi çıkabiliyorsa,

Kendi adımızı, kendi dilimizde yazıp, kendi dilimizde söyleyebiliyorsak,

Bugün aksayan yönleri olmasına rağmen demokratik bir düzende yaşayabiliyorsak,

İşte tüm bu imkanlar 20 Temmuz 1974’de Türk Ordusunun adaya getirdiği barış yüzündendir.

20 Temmuz 1974’te Türk Ordusunun gerçekleştirdiği Barış Harekatı sayesindedir.

Türk Ordusunun adaya gelme sebebini hepimiz bilirken,

Türk Ordusunun adada bulunma sebebini hepimiz iyi bilirken,

Türk Ordusuna “İşgal Ordusu” denmesi asla kabul edilemez.

Türk Ordusunun, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik tehditlere karşı yaptığı meşru harekatın ne şartlar altında oluştuğunu bile düşünmeden,

Türk Ordusunun, Kıbrıs’ta yaptığı işgal gibi,

Afrin’e de işgal için gittiğini söylemenin savunacak hiçbir tarafı yoktur.

Bu ne gazeteciliktir,

Ne basın özgürlüğüdür,

Ne solculuktur,

Bu düpedüz ihanettir.

Bu düpedüz hainliktir,

Bu düpedüz soysuzluktur.

Kıbrıs Türkünün düşüncesi bu değildir.

Kıbrıs Türkü Anavatan Türkiye’nin tehditlere karşı girdiği bu harekatta Anavatanının tıpkı Kurtuluş savaşında olduğu gibi yine yanındadır.

Kıbrıs Türkü et ve tırnak olduğu Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile BİRDİR VE BERABERDİR.

Bedeli ne isterse olsun, en kötü gününde Kıbrıs Türkünün yanında olan Anavatanın her zaman yanındayız.

Kıbrıs’ta ne yaşanırsa Türkiye’de hissedildiğinin bilincinde olarak,

Türkiye ne kadar zorda olsa dahi Kıbrıs’a el uzatmaktan geri durmadığının farkında olarak,

Bilinmelidir ki,

Ankara’da ne hissedilirse Lefkoşa’da da aynısı hissediliyor,

İstanbul’daki , Bursa’daki, Trabzon’daki duygular ne ise,

Lefkoşa’daki, Güzelyurt’taki , Gazimağusa’daki duygular da aynıdır.

Trabzonlu, Urfalı, İstanbullu, Eskişehirli, Sinoplu, Kayserili Türk ne hissediyorsa,

Lefkoşalı, Girneli, Güzelyurtlu, Gazimağusalı, Lefkeli Türkler de aynı duyguları hissediyor.

İçimizde bulunan münferit kişiler, sendikacılar ve gazeteciler Kıbrıslı Türklerin yüzde birlik kısmını geçmemekte, Kıbrıslı Türkleri temsil etmemektedirler.

Bunu gazete manşetlerine taşımaları da kabul edilebilir bir davranış değildir.

Türk Ordusunun işgal yaptığını söylemek kabul edilebilir bir davranış değildir olamaz.

BİZE VATAN DELİSİ DİYORLAR, KAFAYI VATANLA BOZMUŞSUNUZ DİYORLAR!

ÇOK ŞÜKÜR KAFAMIZ BOZUK, KANIMIZ DEĞİL.