Derin Analiz programında konuşan TC Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 'Kıbrıs' hakkındaki açıklamalarına tepki gösterdi.





TC Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan Kıbrıs müzakereleriyle ilgili ithamlarda bulundu.

Yiğit Bulut, Kıbrıs'ın Türk yurdu olduğunu ve şehitler verilerek alındığını belirterek sözlerine şöyle devam etti, "Biz nasıl Kıbrıs'ı geri aldık şehit kanıyla sulayarak aldık. Eğer AB ülkelerinden veya İngiltere Almanya'dan Kıbrıs'ı almak isteyen varsa aynı bedeli ödemeyi kabul ediyorsa buyursun gitsin bak Kıbrıs orada duruyor. Ne Doğu Anadolu'da ne Güneydoğu Anadolu'da ne Akdeniz'de ne Karadeniz'de hiç kimseye verecek bir santimetre toprağımız yoktur. Kıbrıs Türk yurdudur ve hepimiz şehit olmadığımız sürece Kıbrıs Türk yurdu olacaktır. Bunun aksini hayal edenlerin aklına şaşarım alnını da karışlarım bu kadar kesin."

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın 'Biz önden AB'ye girelim. Bugüne kadar Anadolu bize yardım etti. Bundan sonra da biz Anadolu'ya yardım edelim' sözlerine tepki gösteren Bulut "Bir Türk vatandaşı olarak bu konuşmalarına üzüldüm. Anadolu'nun ne AB'nin yardımına ihtiyacı var ne de başka birilerinin yardımına ihtiyacı var." dedi.

Yiğit Bulut'un konuya ilişkin yaptığı değerlendirmeler şöyle...

Kıbrıs'ın ne yardımına ne önderliğine ne yol göstermesine ihtiyacı olamaz

Biraz önce Sayın Kıbrıs Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını dinledim ve bir Türk vatandaşı olarak konuşmalarına üzüldüm. Niye, 'biz önden AB'ye girelim. Bugüne kadar Anadolu bize yardım etti bundan sonra da biz Anadolu'ya yardım edelim' gibi bir cümle kullandı konuşmasında. Anadolu'nun ne AB'nin yardımına ihtiyacı var ne de başka birilerinin yardımına ihtiyacı var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün 1 trilyona yakın Gayri Safi Yurt İçi Hasılası ile dünyanın en büyük ve en fazla savaş ve güç ordusuna sahip olan bir ülke. Yer altı kaynakları tamamen AB'ye göre en üst seviyede olan, borç rasyoları AB standartlarının iki kat üstünde olan, insan kaynakları AB standartlarının en az 5-6 kat üzerinde olan ve 2023 hedeflerine doğru hızla ilerleyen bir devlet. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin AB'ye giren bir Kıbrıs diyelim Kıbrıs olarak girmeyi planlıyorlar çünkü, bir Kıbrıs'ın ne yardımına ne önderliğine ne yol göstermesine ihtiyacı olamaz. Bunlar gerçekçi senaryolar söylemler değil.

Türk vatandaşlarının Kıbrıs'a Schenghen ile gitmesi gibi bir durum kimin işine yarar?

Şunu da söyleyeyim, KKTC'nin Kıbrıs adası ile birlikte AB üyesi olması ve Türk vatandaşlarının Kıbrıs'a Schenghen ile gitmesi gibi bir durum kimin işine yarar. Bunu da haftalardır bir soru işareti olarak soruyorum ve ortaya bırakıyorum. Bugün Avrupa Birliği Türk vatandaşlarına verdiği sözleri tutmamış, vize serbestisi ile ilgili hiçbir sözü tutmamış, Gümrük Birliği'nde verdiği hiçbir sözü tutmamış. Finansal yardımlarla ilgili hiçbir sözü tutmamış, 1960-1963 yıllarında elde ettiğimiz tüm hakları gasp etmiş üstüne üstün terör sevicilik yaparak PKK başta olmak üzere FETÖ ve üyelerini Avrupa Parlamentosu çatısı altında barındırmış, AB üyesi ülkeler sınırları içerisinde barındırmış onlara maddi destekte bulunmuş arka çıkmış.

Şehit kanıyla sulanmış Kıbrıs'ı her santimetrekaresini kanla veririz

Bütün bunlardan sonra kalkıp da Akdeniz'de Türkiye Cumhuriyeti devleti için önemli olan bir adanın Kıbrıs adasının KKTC'nin AB içine katılarak bir hamurun içinde yani yoğrularak Akdeniz'deki Türk varlığının İngiliz hegamonyasına teslim edilmesi kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti devletinin de böyle bir bu anlaşmayı kabul etmek bu yolda ilerlemek gibi bir bakış açısı yok. Dolayısıyla İngiliz aklı ile, AB aklı ile yüzyıllardır devam eden bu oyunun Türkiye'nin kandırılarak bir noktaya getirileceğini düşünenler ancak kendilerini kandırırlar.

Biz nasıl Kıbrıs'ı geri aldık şehit kanıyla sulayarak aldık. Eğer AB ülkelerinden veya İngiltere Almanya'dan Kıbrıs'ı almak isteyen varsa aynı bedeli ödemeyi kabul ediyorsa buyursun gitsin bak Kıbrıs orada duruyor. Şehit kanıyla aldığımız Kıbrıs'ı şehitlerimizin hakkıyla aldığımız Kıbrıs'ı masa oyunları ile Türk yurdundan koparma hayalinde olan bu ham hayal peşinde koşanlar varsa aynı bedeli ödemeye hazırsa buyurun. Ne Kıbrıs'taki İngiliz üslerine güvenin ne kraliçenin aklına güvenin ne AB'nin oyunlarına güvenin ne AP çatısı altında beslediğiniz teröristlere güvenin ne de içimizdeki beslemelerinize güvenin. Ne KKTC'deki güvenin ne burada Türkiye'de beslediklerinize güvenin. Almak isteyen varsa şehit kanıyla sulanmış Kıbrıs'ı her santimetrekaresini kanla veririz. Onun için masa oyunları ile adam besleyerek akıl vererek medyada bir şeyler yazdırarak kimsenin aklını çelemezler.

Aksini hayal edenlerin aklına şaşarım alnını da karışlarım

O günler geçti. Bugün Cumhurbaşkanımız ne dedi, 'hiç kimsenin yanına yaptığı kar kalmayacak' dedi. Bunu anlama kapasitesi olanlar için bu cümleyi anlayan için çok önemli bir cümle. Ne Doğu Anadolu'da ne Güneydoğu Anadolu'da ne Akdeniz'de ne Karadeniz'de hiç kimseye verecek bir santimetre toprağımız yoktur. Kıbrıs Türk yurdudur ve hepimiz şehit olmadığımız sürece Kıbrıs Türk yurdu olacaktır. Bunun aksini hayal edenlerin aklına şaşarım alnını da karışlarım bu kadar kesin. Artık AB yalanı bu ülkede yeter. AB referansı Avrupa Birliği girmesi, Avrupa Birliği çıkması bunlar yeter artık. 15 Temmuz darbe akşamı Kıbrıs'taki İngiliz üslerinde ne olduğunu kimse açıklamadı. Akdeniz'de Türkiye'ye çıkmak için asker bekledi mi beklemedi mi? Bunlar hep ortaya atıldı cevapları hala bulunmadı. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin fiziki olarak işgal edilmeye kalkıldığı bir ortamda Akdeniz'deki Türk varlığının en önemli göstergesi ve varlığımızın simgesi olan Kıbrıs adasındaki Türk varlığını Türk bayrağı ve sancağının varlığını bitirmeyi hayal edenlerin sonu hüsran olacaktır. Varsa gücünüz cesaretiniz yüreğiniz her şehit kanıyla aldığımız Kıbrıs'ı bedel ödeyerek alabilirsiniz.