'Evet Demek Mümkün Değil'
Bazı temaslarda bulunmak üzere Trabzon’a gelen KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 'Milli Davamız Kıbrıs' konferansına konuşmacı olarak katıldı. Eroğlu konuşmasında, Rumların müzakere masasına aşırı ve kabul edilemez isteklerle geldiğini söyledi. Trabzon’da 'Milli Davamız Kıbrıs' konferansına katılan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, her müzakerenin mutlaka bir sonu olması gerektiğini vurgulayarak şunları ifade etti: 'KKTC olarak 46 yıldır müzakere masasındayız. Diyoruz ki bir zaman limiti koyalım. 2015 yılının sonu ya da 2016 olsun ama Rumlar zaman limitini, arabuluculuğu ve hakemliği kabul etmiyor. Siyasete girdiğim zaman müzakerelerle ilgili olarak ben bir anlaşma göremedim çocuklarım da göremeyecek, inşallah torunlarım görür derken şimdi inşallah torunlarımın çocukları görür demeye başladım. Çünkü müzakere masasına o kadar aşırı isteklerle geldiler ki bu isteklere evet demek mümkün değil.

'TOPRAKLARIN ÜÇTE İKİSİNİ İSTİYORLAR'
Toprak konusunda neredeyse elimizdekinin üçte ikisini istiyorlar. 1974 yılında Rumların 160 bin göçmeni olmuş ve bunların hepsi hayattaymış gibi bizden 100 bin kişiyi yerleştirecek toprak istiyorlar. Ondan sonra da bende kalacağını zannettiğim toprağı kendi malına dönme konusunda birinci tercih hakkı istiyor.Yani o evde ya da iş yerinde olan Kıbrıslı Türk'ün hakkı olmayacak. Peki 100 bin kişiye toprak vereceğiz 60 bin kişiyi de bünyemize alacağız. Onlara, biz nerede yaşayacağız diye sorduğumuzda ise Türkiye'den gelen göçmenler var, Türkiye'nin buraya göçmen gönderme hakkı yoktur dolayısıyla onlar gider size yer kalır şeklinde cevap veriyorlar.

'YİNE GÖÇMEN Mİ OLACAĞIZ'
Her müzakere masasına oturduğunuzda halkınızdan 'Ne olacak? Yine göçmen mi olacağız' sorusu geliyor. Bunlar da insanı yoruyor ve psikolojik olarak sıkıntılara sokuyor. Bu eziyeti halkımıza çektirmeye hakkımız yoktur. Dünyanın da halkımızın böyle bir eziyet çekmesine olanak vermesi bence insanlık dışıdır. Dolayısıyla dünyanın artık Kıbrıs'ta gerçekleri görmesi lazım. Kıbrıs'ta iyi niyetle yıllardır bir anlaşma olsun düşüncesiyle müzakereleri devam ettiren bir taraf vardır. Bir de yıllardır Birleşmiş Milletler'in kararı olarak ortaya çıkan planları bile reddeden taraf vardır.

Kaynak: Star Kıbrıs