Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, 1968 yılından beri devam eden müzakerelerde birçok şeyin konuşulduğuna işaret etti:

“Artık konuşma değil, irade gösterme zamanıdır”

“Bu göreve gelirsem çözmek için görüşeceğim. İradem, çözüm kararlılığım var” diye konuşan Akıncı, çözüm konusunda ortaya koyduğu vizyonun halk tarafından da onaylanması halinde, herkesin da bu görüşlere saygı göstereceğini vurguladı

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, seçim kampanyası çalışmaları çerçevesinde dün oldukça yoğun bir gün geçirdi.

Sabah ilk olarak Lefkoşa’da Kumsal Parkı’nda hayvansever örgütlerinin temsilcileriyle bir araya gelen Akıncı, ardından Yeni İskele’deki Nevruz şenliklerine ve Akova’daki geleneksel pikniğe katıldı. Akşam ise Akdoğan’da bölge toplantısında yurttaşlara hitap ederek ‘Dört Boyutlu Siyasetini” aktardı, soruları cevapladı.

“Hayvan sevgisini insan sevgisinden ayırmak olanaksız”

Akıncı dün sabah ilk olarak üç hayvansever örgütün temsilcileriyle Kumsal Parkı’nda buluştu. Hayvansever gönüllüleri yasalar, tüzükler, hayvan barınaklarının durumu konularındaki sorunlarını ve hayvanlara doğal ortam yaratabilecek bir barınma alanı için yer taleplerini ilettiler. Bu taleplerin yapılamayacak şeyler olmadığını kaydeden Akıncı, “Yeter ki içinizde insan ve hayvan sevgisi olsun. Hayvan sevgisini insan sevgisinden ayırmak olanaksız. Bu nedenle sizin sevginizi ve kaygılarınızı anlıyor ve aynen paylaşıyorum” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı makamının bir yürütme makamı olmamasına karşın, toplumuna rehberlik ederek doğru yöne yönlendirmek gibi görevleri olduğuna işaret eden Akıncı, bu bağlamda göreve gelmesi durumunda sivil toplum örgütleriyle yakın çalışarak kadın, çocuk ve hayvan haklarını gözetecek bir anlayışla olaylara yaklaşmayı prensip edineceğini vurguladı ve “daha yetkili bir konumda hayvan haklarının bu ülkede de geçerli olabilmesi için elimden geleni yapacağım” dedi.

Nevruz kutlamalarına katıldı

Akıncı daha sonra Nevruz kutlamalarına katılmak için Yeni İskele’ye hareket etti. Şenlik alanında bir süre dolaşarak yurttaşların nevruzunu kutlayıp, sohbet eden Akıncı, şenliklere katılmak için Türkiye’den gelen HDP Mardin Mlletvekili Gülser Yıldırım ve HDP Tuzla İlçe Eşbaşkanı Bahar Akkuş’la da buluştu. Yıldırım’la bir süre sohbet eden Akıncı, piknik yapan yurttaşların arasına katıldı. Akıncı, Yeni İskele’den sonra Akova’ya geçerek, burada da yapılan geleneksel piknik alanında yurttaşlarla sohbet etti. Akıncı’nın dün son olarak Akdoğan’da düzenlenen bölge toplantısına katılarak yurttaşlara hitap etti.

“Halktan kaçarak seçim kazanılmaz”

Buradaki konuşmasını başında Akıncı, daha önce adaylara yaptığı hep birlikte bir televizyon programında vizyonlarını tartışma çağrısını yineledi. 30 Mart tarihinde bir televizyon kanalında yayınlanacak bir program için tüm adaylara çağrı yapıldığını ve kendisinin de bu çağrıya olumlu yanıt verdiğini kaydeden Akıncı, “umarım, tüm adaylar bir araya gelerek tartışırız, ama öyle olmayacak gibi görünüyor. Halktan kaçarak seçim kazanılmaz” dedi. Dört Boyutlu Siyaset’inin ana başlıklarını özetle yurttaşlara aktardığı konuşmasında Akıncı,

bağımsız ve tarafsız bir cumhurbaşkanı olacağını kaydederek böyle olabileceğini gerek Belediye Başkanlığı gerekse Başbakan Yardımcılığı Turizm Bakanlığı görevleri sırasında kanıtladığını sözlerine ekledi.

“Bağımsız cumhurbaşkanı, tüm partilere eşit mesafede durmak durumundadır”

2009 yılında aktif siyasetten ayrıldıktan sonra, kendisinin içinden geldiği TKP’nin devamı niteliğindeki TDP’nin Başkanı, Kurultay delegesi, Parti Meclisi üyesi olmadığını, partide kimin başkan olacağına karışmadığını hatırlattı. “Benim gözümde cumhurbaşkanının partilerin değil, toplumun içiyle ilgilenmesi gerekir” diye konuşan Akıncı, buna karşın son yıllarda böyle davranılmadığını ifade etti. Akıncı, “Bir Partide kimin başkan olacağı, cumhurbaşkanını değil, o partinin kurultayını ilgilendirir, bir beldede kimin belediye başkanı olacağı cumhurbaşkanını değil, o belde halkını ilgilendirir. Bağımsız cumhurbaşkanı, tüm partilere eşit mesafede durmak durumundadır” dedi.

“Yeni, temiz ve beyaz bir sayfa açmak elinizdedir”

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı halka daima gerçekleri söylediğini, geçmişte yapılan yanlışları da doğruları anlattığını kaydederek, “19 Nisan’da yeni, temiz ve beyaz bir sayfa açmak elinizdedir. Yarınlarınızın karartılmasına izin vermeyerek daha güzel bir geleceğe yürümek elimizdedir. Bu şansınızı kullanın” diyerek, Cumhurbaşkanlığı makamına gelmesi durumunda 11 Şubat’ta imzalanan çerçeve anlaşmasına uygun olarak, iki kesimli iki toplumlu federatif yapı için uğraş vereceğini kaydetti. “Bizim hedefimiz her türlü ilişkide çatışma ve teslimiyet değil uzlaşmadır” diyen Akıncı, uzlaşmanın temelinde de karşılıklı haklara saygının bulunması gerektiğini vurguladı. Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:

“9 bin kilometre karelik bu adanın toprağı da Türkiye’den gelecek olan su dâhil bu adanın suyu da, denizlerin altındaki zenginlikler de hepimize yeter. Bu zenginliklerden faydalanarak, hem Kıbrıs sorununun çözümü için fırsat, hem de çözüm için imkân yaratabiliriz. Bu fırsatı doğru değerlendirmezsek de çatışma ihtimali doğar.”

“Artık irade gösterme zamanıdır”

Akıncı, güneyde yaşanan ekonomik krizin de çözüm için bir fırsat olduğunu kaydederek,

“Yıllardır bir sürü şey konuşuldu. Artık konuşma değil, irade gösterme zamanıdır” dedi ve son zamanlarda Türkiye hükümet yetkililerinin, Lefkoşa’daki duvarı “utanç duvarı”, “çözümsüzlük çözümdür” ifadesini ise “boş sözler” olarak tanımladığına işaret etti ve bunların Türkiye’nin de çözümü istediğinin göstergesi olduğunun altını çizdi.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Yunanistan’da katıldığı bir toplantıda Türkiye ve Yunanistan’ın bir coğrafya olarak planlanmasının her iki ülkeye de kazandıracağı çok şeyler olduğunu söylediğini anımsatan Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bizler de bu dokuz bin kilometre kare toprak parçasını iki ayrı siyasi idare, iki kurucu devleti federal bir çatıda buluşturacak, ama bu coğrafyayı her iki tarafın yararına akıl yoluyla planlayarak değerlendireceğiz.

Yeşilırmak’ta, her saniye milyonlarca metreküp suyun denize akıp gittiğine dikkat çeken Akıncı, baraj nedeniyle topraklarını kaybetmek istemeyen Yeşilırmaklıların, barajın biraz daha yukarıya yapılması talebinin, “Su birikip ara bölgeye de taşacak” gerekçesiyle yapılmadığını hatırlattı. Akıncı, “akıl der ki, Türkiye’den bu su gelsin; ama bu topraklardaki her damla suyu da koruyup, ondan sonra gelecek olan sudan medet ummalıyız. Eğer bir coğrafya olarak düşünür ve plan yaparsak hayat için en gerekli şey olan bu suyun denize akıp gitmesinin önüne geçeriz” diye konuştu.

Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü: Siyaset insanların hayatını kolaylaştırıp daha güzel kılmak içindir ama maalesef her iki tarafta da yıllarca yanlışlar yapıldı. Toplumlararası görüşmeler 1968 yılında Beyrut’ta başlamıştı. Yarım asır hala sürüyor. Halkın takdiriyle bu göreve gelirsem bu göreve gelirsem çözmek için görüşeceğim. İradem, çözüm kararlılığım var. Halkımın da bu düşünceleri onaylaması halinde herkes buna saygı gösterecek.

Müzakerelerde elbette Türkiye ile de istişare edeceğiz, ama elbette masaya yansıyacak irade toplumun iradesi olacaktır.

Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı

Mustafa Akıncı Basın Bürosu