SENİNKİ LEGAL BENİMKİ İLLEGAL

Yüzyıllardır ikiyüzlü insanlar, nalıncı keseri gibi sadece kendine yontanlar gördü insanoğlu.

Her zaman için kendi yaptığı meşru olan,

Kendi yaptığı zaman doğru olan davranış, başkası yaptığında yanlış olan,

Bir kararı kendisi aldığı zaman karar meşru,

Aynı kararı başkası aldığı zaman gayrımeşru…

İnsanoğlunun böyle yaptığına zamanla alışılmış,

Hatta o kadar alışılmış ki,

Bu insanların yönettiği Devletlerden oluşan Uluslararası Örgütler de bu şekilde davranmaya başlamış.

Tıpkı Osmanlı İmparatorluğundan kiraladığı Kıbrıs Adası üzerindeki Vakıf malları ile ilgili karar alan Büyük Britanya İmparatorluğunun yaptığı gibi.

Kıbrıs adasını kiralayan İngiltere, Osmanlı İmparatorluğunun kendisine karşı savaşa girmesini fırsat bilerek kiracılıktan mal sahipliğine geçme kararı almış ve bu fetih zihniyeti olarak algılanmamış demokratik hak olarak görülmüş.

Aynı İngiltere 20. Yüzyılda kendi kendine ilhak ettiği Kıbrıs Adasındaki tapulu Vakıf mallarını da Ahkâm-ül Evkaf kurallarına aykırı olarak kiracısı olan Rumlara tapulamıştır.

Peki bu durumda başkasının tapusunu iptal ederek içindeki kiracıya tapulamak nasıl olmuştur ?

Vakıf mallarının asla satılamayacağına ve devredilemeyeceğine dair çok katı kurallar varken Ahkâm-ül Evkaf kurallarına aykırı olarak tapu vermek için, İngiliz Devleti önce bu mallara el koymuş sonrasında da kiracılarına tapu vermek suretiyle adayı Rumlaştırmaya çalışmıştır.

Aynı İngiltere Mısır’da bulunan Osmanlı zamanından kalma tapuları tanıyarak yasal sahiplerinin mallarını geri almasını kabul ederken Kıbrıs’taki Vakıf mallarını üzerinden daha 100 yıl bile geçmediği halde kabul etmiyor.

Ne diyor Rum – Yunan ikilisi, İngiltere ve onlarla birlikte hareket eden sözde Uluslararası örgütler ?

1974 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’a yaptığı harekat meşru değildir, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı bu harekatı onaylamıyor dolayısıyla Kıbrıs’ın Kuzeyinde kurulan Devleti tanımıyor ve ambargo uyguluyoruz.

Kıbrıs’taki 1974 Harekatından önceki mal mülk haklarının meşruluğunu savunuyor ve 1974 öncesindeki mülkiyetin kabulünü istiyorlar.

Adama sormazlar mı ki 1. Dünya savaşında kendi kendine bu ada benimdir diyen İngiltere’nin yaptığı meşru,

60 yıl sonra ben kardeşlerimi katletmenize daha fazla seyirci kalamam diyerek müdahale eden Türkiye’nin yaptığı Gayrımeşru…

Adayı ilhak edip Osmanlı tapularını yok sayarak kiracısı olan Rumlara tapulayarak peşkeş çeken Rum – Yunan ve İngiliz’in yaptığı meşru,

Katliamlardan dolayı toprağını, evini barkını terketmek zorunda kalan Kıbrıslı Türklerin kurdukları Devletle birlikte yeni Devletin sınırları içinde kalan Rum mallarını Devletleştirerek vatandaşına geçinebileceği toprak, barınabileceği ev olarak veren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve buna referandumla onay veren Kıbrıslı Türklerin yaptığı Gayrımeşru…

Eminim ki “ÖNCE İĞNEYİ KENDİNE SONRA ÇUVALDIZI BAŞKASINA BATIR” atasözü başka dillerde de mevcuttur.

YA 1878 ÖNCESİ YA DA 1974 SONRASI OLUŞAN TOPRAK DURUMUNU KABUL ETSİNLER…