SENİ KİM YÖNETİYOR ?

**Başarılı insanların hayatına başarılı insanlar gelir. Özgür bir insanın hayatına özgür bir insan gelir. Öfkeli insanların hayatlarına öfkeli insanlar gelir…

**Ben bana layık olanını yapıyorum. İsteyen anlar isteyen anlamaz. Ama ben bana layık olanını yapıyorum. Karşımdaki ne yaparsa yapsın, ben benim ve yapmam gerekeni yapıyorum.



İnsanların üç tane kontrol mekanizması vardır. Üstbenlikleri, zihinleri vebilinçaltları.
İnsanların üç tane kontrol mekanizması vardır. Üstbenlikleri, zihinleri ve bilinçaltları.

Eğer şöyle düşünüyorsam ve “Mutluyum, huzurluyum, evren sanki bana çalışıyor ve her şey yolunda” diyorsam, bedenimle üstbenliğim yani bedenimle ruhum konuşuyor demektir.

Bu şekilde çalışıyor. Buna dikkat edin.
Eğer kafam hep matematiksel ve mantıkla çalışıyorsa ve “Benim mantığıma göre bu doğrudur, benim mantığıma göre budur” diyorsam, beynim çalışıyor. Ruhum ve bilinçaltım devre dışıdır.

Eğer şunu diyorsam; “Zaten hep de benin başıma gelir, hep de beni bulur, ben zaten şanssızım, kimse beni sevmez, zaten ben aldatılırım, terk edilirim…” bu da bilinçaltındır.



ARKASINDAN KONUŞUYORSAN BU BİLİNÇALTINDIR

Şimdi seni kim yönetiyor?
Bul. Bilinçaltın mı, beynin mi, ruhun mu?

Seçim yine sana ait.
Seni kimin yönettiğini bulman için şu an sana ipucu veriyorum. İpucu şu;
“Birini eleştiriyorsan, birini yargılıyorsan, birini suçluyorsan, arkasından konuşuyorsan bu bilinçaltındır.”

Bir başka ipucu veriyorum. İpucu şu; Eğer şu an dersen ki “Ben huzurluyum, keyfim yerinde. Hayatımın akışına güveniyorum” diyorsan, “Benim görmediğim milyonlarca melek de bana yardımcıdır” diyorsan ve yolunda yürüyorsan, bolluk ve bereket her zaman sana akıp geliyorsa, kafanda kimseyi yargılamıyorsan, ben bu oldum, ben süperim gibi düşüncelere dalmamışsan seni yöneten üstbenliğindir.
Yani ruhumuz, yani ilahi bağlantımız. Eğer beynini kullanıyorsan; “Ahmet öyle yaptıydı, Ayşe bunu dediydi; Mehmet ne yaptı; Niçin onu söyledi; benim mantığıma göre ters, odur, budur” deyip hep beynini kullanıyorsan ve konuşmalarında hep satranç oyunu gibi onu alt etmeye çalışıyorsan beynin seni yönetiyor.
Eğer içinde bir ses varsa ve sana diyorsa ki; “İnsanlara güvenme, ona dikkat et, o kötüdür, senin zaten annen de fakir, baban da fakir, sen zaten böylesin gibi” bir sürü olumsuzluklar düşünüyorsan ve korkuların varsa Bilinçaltın devrede demektir.

Bilinçaltın devredeyse ve örneğin kaybetme korkun varsa, hayatına kaybetme korkusu olan insanları çekersin. Aldatılma korkusu olan insanların hayatına aldatılma korkusu olan insanlar gelir, çünkü ben o frekans yayıyorum ve onu çağırıyorum.

Başarılı insanların hayatına başarılı insanlar gelir. Özgür bir insanın hayatına özgür bir insan gelir.

İnsanların seni sevmediğini düşünürsen çok hizmet edersin ki seni sevsinler.

Saçını süpürge yaparsın ama kimse de kıymetini bilmez.

Şimdi ne yapıyorum biliyor musunuz?



YAPMAM GEREKENİ YAPIYORUM

Ben bana layık olanını yapıyorum. İsteyen anlar isteyen anlamaz. Ama ben bana layık olanını yapıyorum. Karşımdaki ne yaparsa yapsın, ben benim ve yapmam gerekeni yapıyorum. Yargılamıyorum, eleştirmiyorum, suçlamıyorum ve hemen ona sevgi göndermeye başlıyorum.

Çünkü karşımdakinin bilinçaltı devreye girdi. Bilinçaltı devreye giren bir insanla tartışmazsın çünkü her zaman ya ezik duracaktır, ya da her zaman haklıdır.

Bilinçaltı devrede olan bir insanla siz de tartışmaya girmeyin, çünkü sizi aşağı çekecektir. Sizin yapabileceğiniz ona sevgi göndermek ve onun titreşimini aşağıdan yukarıya almak. Her şeyi yapabilir çünkü bilinçaltı ilkeldir. Yaratıldığımız günkü halimizdir. Mağarada yaşar. Yapacağın tek şey onun bilinçaltına sevgi göndereceksin ki titreşimi yükselsin.



Sevgilerimizle
Bülent Gardiyanoğlu



http://www.bulentgardiyanoglu.com

Facebook : http://www.facebook.com/bgardiyanoglu
Twitter : http://www.twitter.com/bgardiyanoglu
Instagram : http:// www.instagram.com/bgardiyanoglu