Yanlış Antibiyotik Bakterileri Güçlendiriyor
Son zamanlarda birçok uzman ve sağlık örgütü tarafından savaş açılan gereksiz antibiyotik kullanımının, gelecekte yaşatacağı sorunlar tartışılıyor. Yanlış ve gereğinden fazla kullandığınız antibiyotiklerin aslında sizi iyileştirmediğini tam tersi, vücudunuzun savaştığı bakterileri daha çok güçlendirdiğini biliyor musunuz? Yrd. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, hastaları uyarırken; “Virüsler antibiyotiklerden etkilenmez, kullanılan gereksiz antibiyotikler yalnızca iyi bakterileri öldürerek kişiyi daha farklı hastalıklara açık hale getirir” şeklinde konuştu.

Antibiyotik kullanımı konusunda birinci sırada olan Türkiye, bu tehlikeyle daha çok karşı karşıya. Uzmanların bütün uyarılarına rağmen, antibiyotik tüketimi artarken, yanlış ve gereğinden fazla kullanımı aslında hastalığı iyileştirmiyor bakterileri güçlendiriyor. Konu ile ilgili görüşlerini bildiren Yrd. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Hükümetlerin yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi için destekleyici adımlar atması, toplumun bilinçlendirilmesi ve antibiyotik kullanımının sıkı bir şekilde hem sağlık hem de hayvancılıkta denetlenmesi gerekiyor.” dedi.
Bilim dünyası yanlış antibiyotik kullanma konusunda uyarıda bulunuyor, ancak buna rağmen her yıl daha çok antibiyotik tüketiliyor. Üsküdar Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu da antibiyotik konusunda uyarıda bulunan bilim insanlarından. Antibiyotiklerin her yıl milyonlarca insanın hayatını kurtardığını belirten Yılancıoğlu, antibiyotiğin yanlış ve gereğinden fazla kullanımı halinde iyi bakterileri öldürerek kişiyi daha farklı hastalıklara açık hale getirdiğinin altını çiziyor. Yılancıoğlu “Antibiyotik kullanımı son çere olmalıdır” diyor.

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, antibiyotiklerin yanlış ve gereğinden fazla kullanımının dirençli süper bakterilerin oluşmasına yol açtığını söyledi. Grip ve benzeri hastalıkların nedeninin virüsler olduğunu kaydeden Yılancıoğlu, “Virüsler antibiyotiklerden etkilenmez, kullanılan gereksiz antibiyotikler yalnızca iyi bakterileri öldürerek kişiyi daha farklı hastalıklara açık hale getirir” uyarısında bulunuyor.
Mikrobiyota ismi verilen mikroskobik canlıların vücutta insan psikolojisini dahi etkileyebilecek kadar önemli görevler üstlendiğini ifade eden Yılancıoğlu, kullanılan antibiyotiklerin bu organizmalara etkisini de şöyle anlatıyor:
“Kullandığımız gereksiz antibiyotikler bu mikroorganizmaları da etkilemekte ve bizleri iyileştirmek yerine hasta etmektedir. Bu sebeple bu problemin çözümünde ilk aşama olarak vücutta hastalığın bir bakteri tarafından oluşturulduğunun kanıtlanması daha sonra bu bakterinin dar spektrumlu, tüm bakterileri değil ama yalnızca hedef bakterileri etkileyen antibiyotikler ile tedavi edilmesi gerekmektedir.”

HASTALAR DOKTORLARA BASKI YAPIYOR!
Yrd. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, hekimlere danışan tüm hastalara bakteriyel orijin bulunsun veya bulunmasın antibiyotik verilmesinin nedenlerini ise şu sözlerle açıklıyor:
“Hasta ve yakınlarının hekimlere ilaç yazması baskısı oluşturması ve iyi hekim-kötü hekim ayrımının hastalar tarafından antibiyotik yazılıp yazılmamasına göre yapılması ülkemizde bu problemin ortaya çıkışının en büyük nedenidir.”

HAYVANCILIKTAKİ DENETİMLER DE ARTIRILMALI
Bilinçlenmenin antibiyotik kullanımını azaltacağını ifade eden Yılancıoğlu, hastalara ise “Hekime danışmadan asla antibiyotik kullanılmamalı. Komşunun komşuya önermesi şeklinde ilaç kullanımı kesinlikle yanlıştır. Hastalık yoktur, hasta vardır, her hasta diğerinden faklıdır, bu nedenle tedavi hastaya özeldir, paylaşılamaz” önerilerinde bulunuyor.
Yalnızca insanlarda değil, hayvancılıkta kullanılan antibiyotiklerin de direncin oluşumunda çok büyük etmen olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Tavukçuluk başta olmak üzere, diğer hayvancılık sektörlerinde de antibiyotik kullanımı çok iyi bir şekilde veteriner hekimler tarafından denetlenmelidir” diyor.

ANTİBİYOTİK SON ÇARE
Antibiyotik kullanımının son çare olması gerektiğinin altını çizen Yılancıoğlu, yapılması gerekenleri ise şöyle sıralıyor:
“Öncelikle hijyen kurallarına uymak, hijyenik çevre oluşturmak, doğru el yıkama alışkanlığı, aşılar gibi koruyucu önlemler toplumda yaygınlaşmalı. Gelecekte bakteriyofaj denilen, bakteri virüslerinin kullanımı, moleküler yöntemler gibi yeni yaklaşımlar çözüm olarak karşımıza çıkabilir, fakat şu an proaktif adımların atılması, hükümetlerin yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi için destekleyici adımlar atması, toplumun bilinçlendirilmesi ve antibiyotik kullanımının sıkı bir şekilde hem sağlık hem de hayvancılıkta denetlenmesi gerekiyor.”