Koku Alma Duyunuz Zayıfladıysa Dikkat!
Koku alma duyusunun sorunsuz bir şekilde işlemesi için burunda bulunan hücrelerin devamlı yenilenmesi gerekir. Koku alma duyusu kaybı yaşanması demek vücutta daha az hücre yenilenmesi yaşandığının bir göstergesidir.


Yaşlı bireyler arasında %70 gibi bir oranla oldukça yaygın olan koku duyusu kaybının gençler arasında yaygınlığı sadece %5. Araştırmacılar yaşlıların koku alma duyusu ne kadar iyiyse sağlıklarının da o kadar iyi olduğunu olduğunu söylüyorlar.

Koku alma duyusu kaybı psikolojik rahatsızlıklar olan şizofreni, ve ağır depresyonla bağlantılı olduğu gibi bunama, Parkinson hastalığı ve bilişsel zayıflamayla da bağlantılı. Ancak Dr. Olofsson'a göre koku alma duyusunun kaybına düşünüldüğü gibi bunama neden olmaz; aksine koku alma duyusunun kaybı bunamaya ve sağlığın kötüleşmesine neden olur.

İsveçli araştırmacılar bazı bulgular elde etti

Stockholm'den araştırmacılar 40-90 yaş aralığındaki 1,174 yetişkini 10 yıl boyunca gözlemlediler.

Araştırmada yer alan katılımcılara sırayla 13 farklı koku koklatıldı. Her biri arasında 30 saniye beklenerek önlerine konulan dört farklı seçenekten birini seçerek kokuyu tanımlamaları istendi ve verdikleri doğru cevaplara göre ne kadar başarılı oldukları ölçüldü.
Amerika Geriatrik Topluluğu'nun dergisinde yayınlanan araştırma sonucunda koku alma duyusu zayıf olan kişilerin daha yüksek ölüm riski olduğu bulundu.

Ayrıca 3 yıl önce 3000 yetişkinin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmada koku alma duyusunda bir sorun olmayan 10 kişiden sadece 1'i araştırma sonrasındaki 5 yıl içinde hayatını kaybederken zayıf koku alma duyusuna sahip olan 10 kişiden 4'ünün hayatını kaybettiği görüldü.

Endişelenmeyin!

Bilim insanları koku alma duyusu kaybının doğrudan ölüme neden olmadığını ancak vücutta bir şeylerin kötüye gittiğine dair erken bir uyarı olabileceğini söylüyorlar. Koku alma duyusunun kaybını uzun süreli yaşayan kişilerin bir uzmana gözükmeleri tavsiye ediliyor.

Beynimizi daha iyi anlayabiliriz

Bilim insanları koku alma duyusuyla ilgili elde edilen yeni bulguların insan beyninin yaşlanmasının daha iyi kavranmasıyla ilgili yeni bilgilere ışık tutacağını söylüyorlar. Dr. Olofsson bir sonraki araştırmalarında bu fenomeni daha iyi açıklayabilmek adına biyolojik işleyiş üzerine yoğunlaşacaklarını söyledi.