Her geçen yıl erkeklere oranla daha fazla kadının kalp-damar hastalıklarına bağlı olarak hayatını kaybettiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Michos, “Ancak pek çok kadın kalp damar hastalıklarının farkında değil” dedi, kalbi korumanın 4 ana yoluna dikkat çekti.

Genellikle kadınların erkeklerden yaklaşık 10 yıl sonra kalp krizi geçirdiğini vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Erin Michos, “Ancak günümüzde kalp krizi kadınlarda artık 30-40 yaşlarında bile görülebiliyor. Aslında kalp krizi riskini azaltmak için sadece 4 kurala dikkat etmek yeterli: Sağlıklı beslenin, hareket edin, sigara içmeyin, kilo almayın. Bu dört kurala uyulduğu takdirde kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini yaklaşık yüzde 80 oranında azaltmak mümkün” dedi.

DAMAR TIKANIKLIĞININ EN ÖNEMLİ NEDENİ DAMAR SERTLİĞİ

Kalp damar hastalıklarının genellikle damar sertliğine bağlı olarak ortaya çıktığına değinen Dr. Michos şöyle konuştu:

“Damar sertliğine ise yüksek kolesterol neden oluyor. Yağ, kolesterol, damar duvarı içinde ‘plak’ adı verilen yağ tabakalarının oluşmasına yol açıyor. Bu yağ tabakaları ise damar içinde birikerek damarların normal işleyişini bir süre sonra bozuyor. Böylece damar daha sert oluyor, damar içinde darlıklar oluşuyor ve kan akımı bozuluyor. Damar tıkanıklığının dünyadaki en yaygın nedeni ateroskleroz, yani damar sertliğidir. Bu plaklar kırılıp, yapısı bozulmuş damarın içinde bir kan pıhtısının oluşmasına da yol açabilir. Kan pıhtısı ise kalp krizine ya da inmeye neden olabilir. By-pass ameliyatları ile tıkalı bir damarın değiştirilmesi ya da anjiyo girişimleri ile tekrar açılması mümkün. Ancak burada erken ve doğru müdahale çok önemli.”

Dr. Michos, kalp-damar hastalıkları ve kalp krizi riskini azaltmak için şu önerilerde bulundu:

- Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakın.
- Beslenmenize dikkat edin. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin. Tam tahıllı, yüksek lifli gıdaları tercih edin. Haftada en az iki kez balık, özellikle de yağlı balık tüketin. Doymuş ve trans yağlardan uzak durun. Kolesterollü, tuzlu ve şekerli gıda tüketimini sınırlayın.
- Hareketli bir yaşam tarzı benimseyin, düzenli egzersiz yapın. Günde 30 dakika tempolu yürüyüş bile yeterli.
- Kilonuzu kontrol altında tutun. Aşırı kilo almaktan kaçının.
- Tansiyonun, şeker ve kolesterol değerlerinizi kontrol altında tutun.
- Hamileliğe bağlı diyabet ya da yüksek tansiyon sorunu yaşadıysanız risk faktörlerini dikkate alın, düzenli kontrolleri ihmal etmeyin.
- Ailenizde kalp-damar hastalıkları varsa, hekiminize nasıl önlem alabileceğiniz konusunda danışın.

ÖZELLİKLE HAREKETSİZ KADINLAR DİKKAT ETMELİ

Kalp krizi geçirme riskleri açısından yapılan araştırmalar evde hareketsiz yaşam süren kadınların, çalışan kadınlara oranla daha fazla risk taşıdığını gösteriyor. Kalp hastalıklarının kadın ile erkeği farklı biçimde tehdit ettiğini anlatan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürsel Ateş’in bu konudaki görüşleri ise şu şekilde:


“Araştırmalarda ev kadınlarının çalışanlara göre daha hareketsiz bir hayat sürdükleri, daha fazla kilo sorunu yaşadıkları, daha hipertansif oldukları, LDL ve trigliserid düzeylerinin daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle, ev kadınlarının kalp krizi geçirme riski çalışan kadınlara göre daha yüksek. Yıllarca kalp hastalıkları erkek hastalığı olarak değerlendirildi. Erkeklerin daha fazla kalp krizi geçirmesi ise iş hayatındaki strese bağlandı. Evde kalan eşin daha stresten uzak ve düzenli bir hayat sürdüğü için daha az risk taşıdığı düşünülüyordu. Bu düşünceler halen devam ediyor. Türkiye’de ise toplam kalp hastalığının kadınlarda görülme sıklığı yüzde 7,3 iken erkeklerde ise yüzde 6,2. Kadınlarda özellikle hipertansiyon ve romatizmal kalp hastalıkları daha fazla görülüyor. Koroner kalp hastalığının görünme oranı ise kadınlarda yüzde 3,5 erkeklerde yüzde 4,1 civarında. Koroner kalp hastalığı riski kadınlarda biraz düşük olmasına rağmen zaman içinde artış göstermiş durumda.”