Kardeş Cinayetinde Dava Karara Kaldı

Evrim Kamalı
KIBRIS MANŞET ÖZEL HABER

Göçmenköy’de 28 Kasım 2015 tarihinde aralarında çıkan kavgada 36 yaşındaki ağabeyi Turgut Özdeğirmenci’yi av tüfeğiyle 4 el ateş edip öldürdüğü yargılanan 27 yaşındaki Turgay Özdeğirmenci hakkındaki dava süreci tamamlandı. Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde Başkan Ömer Güran, Yargıç Rauf Kürşad ve Yargıç Vedia Barkın’dan oluşan heyetin huzurunda yargılanan sanık aleyhine getirilen taammüden adam öldürme davası savcılık tarafından takipsizlik dosyalanarak geri çekildi. Taammüden adam öldürme davasının geri çekilmesinin ardından sanık diğer davalardan itham edildi. “Adam öldürme”, “Kanunsuz ateşli silah ve patlayıcı madde tasarrufu” suçlarından itham edilen sanık, davalara kabul yönünde cevap verdi. Sanığın itham edilmesinin ardından iddia makamı adına davayı yürüten Savcı Aliye Özçınar mahkemeye cinayet ile ilgili olguları ve emareleri aktardı. Duruşmada sanığı avukat Hasan Yücelen temsil etti.

Mahkemeye emareler sunuldu

İddia makamı mahkemeye olay yeri fotoğrafları, otopsi raporu, görgü tanığı ifadelerinden oluşan 42 kanıtı sunduktan sonra savcı Özçınar olguları aktardı. Savcı Aliye Özçınar, cinayet ile ilgili olguları aktardı. Özçınar, 28 Kasım 2015 tarihinde Göçmenköy’de sanığın annesi, abisi Turgut Özdeğirmenci ve babası Hüseyin Özdeğirmenci ile birlikte yaşadıkları evde meydana gelen olayda, Turgut Özdeğirmenci’nin odasını dövme dükkânı yapmak istemesi ile tartışma başladığını söyledi. Evin iki katlı olduğunu, usta katta sanığın odası ile ambar olarak kullandığı iki oda bulunduğunu kaydeden Özçınar, Turgut Özdeğirmenci’nin yatağını ambar olarak kullanılan odaya taşıması üzerine evde yaşanan tartışma esnasında evli ve onlardan ayrı yaşayan kardeşleri Polat Özdeğirmenci, yengeleri, anne ve babalarının bulunduğunu belirtti. Özçınar, iki kardeş arasında yaşanan tartışmayı ailenin araya girerek sonlandırdığını, daha sonra yenge ve Polat Özdeğirmenci’nin evden ayrıldığını, Turgut Özdeğirmenci’nin ise banyoya girdiğini söyledi. Sanığın o esnada kendisine ait tüfeği alarak aşağı indiğini, banyodan çıkan ve aşağı katta üstünü giymekte olan Turgut Özdeğirmenci’ye bir el göğsüne, bir el sırtına ateş edip yere düşürdükten sonra tüfeği yeniden doldurup iki kez daha sırtına ateş edip kardeşini öldürdüğünü söyledi. Özçınar, sanığın daha sonra tüfeği bırakıp evden ayrıldığını, 155 polis hattını arayarak cinayeti itiraf edip teslim olduğunu ifade ederek, sanığın poliste verdiği gönüllü ifadede, “ben bıktım artık. Birbirimizden nefret ederdik. Geberttim” şeklinde konuştuğunu söyledi.

“Keşke zamanı geri çevire bilsem”

Savcı Özçınar’ın ardından söz alan sanık avukatı Hasan Yücelen ise meydana gelen olayın günü birlik bir kavgadan sonra gerçekleşmediğini, yılların birikimi olduğunu ifade etti. Yücelen, sanığın yılların birikimi ile bir anlık cinnet sonucu cinayet işlediğini dile getirdi. Yücelen, olay günü meydana gelen kavganın ardından Turgut Özdeğirmenci’nin sanığa hitaben, “Banyodan çıktığımda seni bu evde görmeyeyim” dediğini, banyodan çıktıktan sonra, “Sen hala burada mısın” şeklinde hakaretler yağdırdığını ifade etti. Yücelen,sanığın bir anlık cinnet geçirerek bu suçu işlediğini belirterek,meydana gelen olayda Turgut Özdeğirmenci’nin katkısal kusuru olduğunu savundu.Yücelen,sanığın pişman olduğunu,

polisteki ifadesinde, “Keşke zamanı geriye çevirebilsem” dediğini anlattı. Yücelen Turgut Özdeğirmenci’nin çift karakterli olduğunu, dışarda arkadaşları ile iyi geçinirken evde terör estirdiğini, ailesine şiddet uyguladığını, sanığın sürekli abisinden baskı gördüğünü anlattı.Yücelen, sanığın 2012 yılında vasiyet mektubu yazarak abisi yüzünden intihara kalkıştığını ve son anda kurtarıldığını ifade etti. “Sanık bir cani değildir” ifadesini kullanan Yücelen, sanığın olay gününden bir gün sonra ava gideceği için tüfeğini hazırladığını ancak kavga çıkınca bir anlık cinnet ile bu suçu işlediğini söyledi.

Yücelen daha sonra sanığın annesi İlmiye Özdeğirmenci, babası Hüseyin Özdeğirmenci, öldürülen Turgut Özdeğirmenci’nin iki kardeşi Polat Özdeğirmenci ve 30 yıllık komşuları Sultan Karataş’ı tanık kürsüsüne çıkardı. Tanık olarak mahkemede konuşan aile bireyleri ve komşuları yaşananları anlattı.

“Yumarta neden küçük” diye kavga çıkarırdı

Tanık kürsüsüne ilk olarak çıkan sanığın ve öldürülen Turgut Özdeğirmenci’nin annesi İlmiye Özdeğirmenci şunları söyledi: “16 yaşından sonra Turgut çok değişti. 16 yaşından öldüğü güne kadar bize çok çektirdi. Babası, kardeşleri ve bana sürekli hakaretler yağdırıyordu. Bana anne diye hitap etmez kötü lakaplarla seslenirdi. Turgay’a ise “geri zekâlı” diye hitap ederdi. Bizim evimizden hiç kavga eksik olmazdı. Hasta olup öksürmeye dahi korkar olduk. Öksürmemizden dahi rahatsız olur kavga çıkarırdı. Evin içinde konuşamaz duruma gelmiştik. Bizim hayatımızı kâbusa çevirmişti. Kahvaltı hazırlardım , “yumurta neden küçük” der yine kavga çıkarırdı. Hiç karşılık vermezdim. Çünkü oğlum uyuşturucu bağımlısıydı. Aile hayatımızdaki kavgalar sürekli polise taşınıyordu. Birçok kez polislik olduk. Babasına, bana defalarca vurdu. Yaşananlar yüzünden birkaç yıl önce intihara teşebbüs ettim. Günlerce tedavi olduktan sonra hayata döndüm ama bunları gördüm. Turgay da benim oğlum Turgut’ta benim oğlum ama bu günlere gelinmesine ölen oğlun neden oldu. Bir bağımlı ile yaşamak çok zor ve ancak yaşayan bilir. Turgay onun yüzünden gençliğini yaşayamadı. Hep onun tarafından şiddet gördü. Sadece o değil, iki kardeş, ben ve babası da korku ve şiddete maruz kaldık. Turgay da onun yüzünden canına kıymaya kalkışmıştı. Son anda vasiyet mektubunu gördük ve onu kurtardık. Ben Turgay’dan yaşanan bu ölümden dolayı şikâyetçi değilim. Çünkü hepsi Turgut’un yüzünden meydana geldi. O yaşananlara neden oldu.

“Kalkın hepinizi keseceğim” diye tehdit ederdi

Öldürülen Turgut Özdemğirmenci’nin ikiz kardeşi Polat Özdeğirmenci ise tanık kürsüsünde şunları söyledi: “Benim kardeşimden şikâyetim yoktur. Şimdi evlendim ama daha önce ben de o evde yaşıyordum. Turgut sürekli bizi ölümle tehdit ediyordu. Gece diskodan, bardan geri döndüğünde bize bağırır, “Kalkın hepinizi keseceğim” diye tehdit ederdi. Ben korktuğum için sürekli odamda, garajda sopa bulunduruyordum. Çünkü ne yapacağı belli olmuyordu.”Babası Hüseyin Özdeğirmenci de sanıktan şikâyetçi olmadığını ifade ederek, “beni de darp etmişti. Çok kötü şeyler yaşadık” dedi.

“Turgut diktatör ruhlu bir çocuktu”