Evrim Kamalı
KIBRIS MANŞET ÖZEL HABER

Lefkoşa’da eşi Şükran Sadrazam’ı öldürdüğü gerekcesi ile tutuklanan ve yargılanmasına Lefkoşa Ağır Ceza mahkemesinde devam edilen Sanık Çetin Sadrazam’ın davasında sıra savunmanın.

Başkan Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay’dan oluşan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme heyeti huzurundaki bugünkü duruşmada İddia Makamının davasını tamamlamasının ardından sıra savunmaya geldi. Savunma avukatı bugünkü duruşmada tanık kürsüsüne yeminli şahadet vermek üzere sanık Çetin Sadrazamı çıkardı.

Mahkemede yeminli şahadet veren Çetin Sadrazam,1990 yılında eşi ile evlendiğini, önceleri çok mutlu olduklarını ancak ailesinin karıştığı dönemlerde tartıştıklarını söyledi. Evliliğinin ilk yıllarında elektrik kurumunda çalıştığını ancak eşinin Lefke karakoluna babasının tacizine uğradığına dair şikâyette bulunması üzerine dedikodular çıktığını, kurum içerisinde çıkan söylentiler üzerine dayanamayıp işten çıktığını söyledi. Bir dönem Türkiye’de, bir dönem İngiltere’de yaşadıklarını ifade eden sanık, KKTC’ye geri döndükten bir süre sonra Güney Kıbrıs’a kaçak yollarla gittiğini, ev tuttuktan sonra eşi ile çocuklarını da yanına aldığını söyledi. Eşinin psikolojisinin bozuk olduğunu, babasının tacizinden dolayı buhran yaşadığını ve bir defasında da intihara teşebbüs ettiğini kaydeden sanık, ayrıca eşinin sürekli evi terk ettiğini de söyledi. Sanık, son olarak eşinin kaçıp KKTC’ye geldiğini, ev tuttuğunu belirterek, çocukları Baran’ı getirmesini istediğini söyledi. Baran’ı zaman zaman eşine bıraktığını ve bazen de kendisinin aldığını söyleyen sanık, olay günü eşinde kaldığını, Baran ile aynı odada uyuduğunu ifade ederek, gece saat 04.00 sıralarında eşinin telefonunun çaldığını, eşi cevap vermeyince yatak odasına gittiğini o esnada eşinin telefonu hızlıca alıp kapattığını söyledi. Sanık, eşinin Baran’ı da al defol git dediğini, bunun üzerine ise oğlunu giydirdiğini, bir arkadaşını arayıp kendilerini almasını istediğini söyledi. Sanık, evden çıktıklarını eşinin Baran’a sarıldığını, kendisini de öpmek istediğini ancak kalbi kırıldığı için izin vermediğini ifade etti. Sanık, evden çıktıklarında eşinin canlı olduğunu ifade ederek, eşinin intihar ettiğini, kimse tarafından öldürülmediğini, kendisinin ise asla böyle bir şey yapmadığını söyledi.

Sanık avukatının talebi üzerine olay mahalli fotoğraflarına bakan sanık, bir fotoğrafta eşinin ölüsünün yanında yastık olduğunu, bir başka fotoğrafta ise bu detayın olmadığını mahkemeye anlattı. Sanık ifadesinin ardından savcı

tarafından sorgulandı. Sanık, sorulan sorular üzerine, polisin ifade hazırlayıp işkence ile kendisine imzalattığını, gönüllü olduğu öne sürülen ifadesinde zehirleyerek öldürdüm ibaresi olduğunu ancak otopsi sonucunda zehir çıkmadığını ifade ederek, bunun nasıl olduğunu sordu. İddia makamının sanığı sorgulamasının ardından dava savunmanın yeni tanıklar çağırmasına olanak sağlanması açısından Başkan Ömer Güran ve heyeti tarafından 2 Nisan tarihine ertelendi.