Maç, topu alıp gidince biterdi…

Samanbahça’da geçen çocukluğumuzun oyunları belliydi.
Lingiri, pirili, top.
Malzeme elde etme adına en kolay sahip olunan lingiriydi.
Densizlik yaptığımız için arkamızdan savrulan süpürge değneyi lingirinin parasız elde edilmesini sağlardı.
Ortadan kesilen süpürge değneğinin yarısı, vuruş için gerekli olan malzemeydi.
Diğer yarısı ise ortadan bir kez daha ikiye bölünür ve uçları sivriltilerek lingirinin küçük malzemesi elde edilirdi.
Beleşe elde edildiği için bizi zora sokmazdı ve herkesin lingiri alet edevatı vardı.
Pirili elde etmek biraz daha zordu.
Bakkallarda satıldığı için para bulmak gerekirdi.
Para nerde?
Allahtan belediye bal arılarına zarar verdiği ve popülasyonları arttığı için eşek arılarını tüketmeyi teşvik etmeye başlamıştı.
3 eşek arısı ölüsü getirene 1 kuruş veriyorlardı.
Yazın sıcağında üstünde biraz yağ olan bir kemik, taze yenmiş bir karpuz kabuğu ve sertçe bir karton eşek arısı avlamak için gerekli olan malzemelerdi.
Bir anda kemik veya karpuz kabuğuna gelen eşek arılarını kartonla tak tak indirip naylonlara doldurur ve belediyeye giderek kuruşları hatta şilini alır pirili almak için bakkala yatırırdık.
Ama en zor sahip olunan daha doğrusu olunamayan futbol topuydu.
Onlarca çocuğun olduğu Samanbahça’da futbol topuna sahip tek bir çocuk vardı.
Ekonomik geliri herkese oranla daha iyi olan bir ailenin çocuğu.
Futbol oynanacağı zaman o çocuğun topu ile gelmesini beklerdik ciğerci önünde bekleyen kediler gibi.
Topu elinde geldiği zaman o istediği takımda yer alır, istediği bölgede oynar, istediği tarafı seçerdi.
Top çocuğun istediğini yapar diye ses çıkarmazdık ama en çok da canı sıkıldığı zaman topu alıp gitmesi koyardı bize.
Annesi terledi diye çağırırdı, rakip takım fazla gol attı diye gücenirdi, yere düştü diye sinirlenirdi, biri kendine pas vermedi diye kapris yapardı, yemek saati geldi diye mızmızlanırdı sonuçta topu alır giderdi, maç da o anda biterdi.
Beach Volley Arena’da plaj voleybolu oynanıyor.
Yılda kaç tane turnuva var Arena’da?
2, hade bilemediniz 3.
Lefkoşa’nın göbeğinde en güzel bölgede çevresi düzenli, tribünleri tamam, park yeri sorunu olmayan, ışıklandırılması tamam olduğu için gece kullanılabilen, ama en önemlisi devletin yaptırdığı bir tesiste yılda 2-3 turnuva ile 3-5 günlük kullanım vicdanın kaldıracağı bir şey değil.
Plaj hentbolu, plaj futbolu, plaj tenisi, plaj bilmem neyi varken Voleybol Federasyonu Başkanı Enver Kaya’nın bu tesis benimdir başkası kullanamaz anlayışı kabul edilebilir bir anlayış değildir.
Yapımı aşamasında Kaya’nın katkısı, koşturması, gayreti, girişimleri unutulmuş değil.
Ama devletin yaptırdığı ve baktığı, elektriğini, suyunu ödediği bir tesisin sadece voleybol için kullanılması çok mantıklı bir şey değildir.
Samanbahça’da topu olan çocuğun canı çektiğinde oyun oynadığı, istemediğinde topu alıp maçı bitirdiği duruma geldik.