Kural Tanımazlık Bitmeli
Yrd.Doç.Dr. Güven ARIKLI



 Şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklarda, nice canlar vererek, bedellerin en büyüğünü ödeyerek, bayrağımızın rengini ve ülke sınırlarını çizdiğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, maalesef son yıllarda iyice artan kural tanımazlık ve voyvodalığın kıskacı altındadır. Ülkemizde, devlet kurumlarının sağlıklı işleyişinin engellenmesinden kaynaklanan hukuksuz işlemler her geçen gün artmakta, halkın demokrasiye, hak ve hukuka olan güveni derinden sarsılmaktadır. Sosyal adaleti, demokrasiyi sessizce kemiren ve zaman içinde yasalara ve hukuka saygısızlığı alışkanlık haline getiren yaklaşımları benimseyenlerin sayısı hızla artmaktadır. Anayasal hakları, yasaları ve kuralları görmezden gelmek şeklinde tezahür eden bu duruma göz yumanlar ise, bilerek veya bilmeyerek ülke demokrasisine en ağır darbeyi vurmaktadırlar. Yüksek öğrenim sektöründe yaşananlar, ülkenin hangi noktalara getirildiğinin en açık örneklerinden biridir. KKTC’de üniversitelerin kurulmasıyla birlikte hayata geçen Yüksek Öğretim Denetleme ve Akreditasyon Kurumu YÖDAK’ın içine sızan güçler, kendi çıkarlarını gözeten kararlar alınmasında etkili olmakta, rakip addettikleri üniversitelerle ilgili olarak hasmane tutumlar içine girebilmektedir. Yüksek İdare Mahkemesi’nin kararına rağmen bildiğini okuyan YÖDAK’taki işbirlikçi güçler, demokrasiyi hançerlemekte, siyasi irade ve bu konuda yetkili en üst makam olan Cumhurbaşkanlığı bile beklenen adımı ne zaman atacaktır?

Yüksek Öğrenim Kurumları içerinde KKTC’nin gözbebeği olan Girne Amerikan Üniversitesi, bir süredir YÖDAK’ın açık bir şekilde engellemelerine hedef olmaktadır. Üniversitelerarası rekabet elbette gereklidir ancak, bu rekabet verilen hizmet ve eğitim kalitesi konusunda olmalıdır. Birilerini aşağı çekerek yüksekte görünmek anlayışı çoktan ortadan kalkmıştır. Eğer bir yarış söz konusu olacaksa, üniversitelere eşit yaklaşım şarttır. Başta GAÜ olmak üzere, üniversitelerimizin yukarıda bahsettiğimiz kural tanımaz yaklaşımlarından olumsuz etkilendiği bilinen bir gerçektir. Ülkemizde bir ilki başlatan Girne Amerikan Üniversitesi’nin sadece ülkemizde değil, kıtalararası başarıları da bulunmaktadır. GAÜ’nün bu başarılarla dolu tarihi ne kadar övünülecek bir gelişmeyse, bu başarıları hazmedemeyenlerin kural tanımazlığa başvurması o kadar utanılacak bir yaklaşımdır. Bu çevreler her ne kadar taklitçi zihniyeti benimseyip kurallar ve hukuka karşı bildiğini okumak gibi yaklaşımları çok iyi beceriyor olsa da, bu ülkede yasaların bir gün üstün geleceğini, yasa tanımazlığın sona ereceğini unutmamak gerekiyor. Yüksek Öğretim Kurumları arasında ayrım yapmakla ilgili en bariz örnek toplu

taşıma aracı alımında yaşanan farklı uygulamalar konusunda yaşanmıştır. Geçmiş hükümet döneminde GAÜ’nün ithal ettiği 13 otobüs çeşitli gerekçelerle gümrükte tutulmuş, milli servet çürümeye terkedilmiştir. Oysa GAÜ’nün, 30 yıldır diğer üniversiteler hangi şartlarda toplu taşıma aracı getirmişse yine aynı prosedürle 13 otobüs ithal ettiği bilinmektedir. Bu uygulamada kasıt ve kötü niyet olduğu, yasaların kişilere özel uygulandığı gözlenmiştir. Peki, sürekli ayrımcılığa uğrayan Yüksek Öğrenim Kurumları tüm bu olumsuz saldırılara karşın hakkını nasıl arayacak? Bunun yanıtını GAÜ’nün birbiri ardına gelen dev yatırımlarına bakarak görebiliyoruz. Yukarıda bahsettiğimiz çıkar grupları GAÜ’ye karşı yürüttüğü bu tür saldırılara ne kadar devam ederse etsin GAÜ büyümesini kararlılıkla sürdürüyor, büyüdükçe de ülke ve bu ülkenin insanına katkıda bulunmaya devam ediyor. 2015 yılı içerisinde yaptığı yatırımlara hız veren, 5 kıtaya yayılma, dünyanın en saygın yüksek öğrenim kurumları arasında yeralma yolunda emin adımlarlar yürüyen GAÜ, birbiri ardına temel atma törenleri ve açılışlar yaparak, malum güçlerin kendisine gösterdiği mukavemete rağmen yatırımlarını sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde dünyanın en saygın sağlık kuruluşlarından “Grup Florence Nightingale”in işbirliğiyle başlatılan “Smart Health Projesi”nin hayata geçmesi, GAÜ’nün saldırılardan yılmayacığını, ülke ve ülke insanı için yatırımların devam edeceğini gür bir sesle haykırıyor. Yüksek öğretimde yaşanan olumsuzların sona ermesi, ülke için elbirliğiyle çalışılması, bu konuda gerçekçi değerlendirmelerle üniversitelere eşit yaklaşım kuralının benimsenmesi, başvurulacak en doğru yoldur. Bu yolun açılmasını sağlayacak olan kişinin de Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı olduğu herkes tarafından çok iyi bilinmektedir. Sayın Akıncı’nın en kısa zamanda gereğini yapacağına inanıyoruz.