Kıbrıs Mutfak Kültürünün Yeri
Zehra Kulle

 Kültür, her toplumun kendi toplumlar dışındaki toplumlarla temasa geçmesiyle gelişen, her türlü dil, duygu, inanç, sanat, beceri ve alışkanlıkları içine alan, yaşayış olgular bütünü olup, toplumsal, tarihsel zaman içinde de değişim göstermektedir. Kültür öğrenilmekte ve aynı zamanda, bireylerin kendini ifade ettiği, kendi yaşayış kurallarını yansıtmasıdır. Kültür, günümüzde en zor oluşan ve en zor değişebilen beslenme kültürü olup, Asya’dan Avrupa’ya, Kuzey Afrika’ya kadar birçok bölgede etkili olmuş, Türkler bu bölgelerde daha önceden var olan kültürlerle kaynaşmış ve kendi mutfak kültürlerini yaratmışlardır.


Kıbrıs mutfağı tarih boyunca birçok kültürlerden etkilenmiş, ama tamamiyle kendisine ait yemek yoktur. Fakat orjinalin de yapılan birçok değişiklikle yapılan yemek vardır. Her çeşit yemeğin kendine özgü sunuluşu vardır ve yemeğin pişirilmesi, sunumu Kıbrıs insanının karakterini yansıtmaktadır. Örneğin molohiya yemeği aslında bir arap kökenli olup hazırlanışı, lezzeti, sunumu ile Kıbrıs’a hitap etmektedir. Kuzey Kıbrıs damak zevki olanların uğrak yeridir. Çeşitli sebze yemekleri, ızgaralar, hamur işleri, balık, çorbalar, kebaplar, lahmacun ve pideler Kıbrıs mutfağının sadece bir kısmıdır. Tatlılar, kekler, aparatif olarak yenilebileceği gibi ana yemeklerden sonra da yenilebilir. Yerel mutfağın dışında birçok restorantta Çin, İtalyan, Fransız ve Hint yemeklerini tadabilirsiniz .

Kıbrıs mutfağının en önemli kendine özgü yemekleri sebze yemekleri Molohiya ve Kolokastır. Molehiya taze veya kurutularak zamanı olmadığı zamanda pişirilebilir. Genellikle Kıbrıslılar molohiyayı yağlı kuzu eti ile pişirmektedir. Molehiyanın yanında genellikle acı biber turşusu veya taze soğan tüketilmektedir. Bir diğer sevilen Kıbrıs’a ait olan kolakas sebzesi ise turp ile ve yanında da siyah zeytinle birlikte servis edilmektedir. Aynı bitkiden olan bullez ise yağda kavrularak dış görünüşü patatese benzeyen yağda kızartılarak tüketilir. Kebap türlerinden ise Kıbrıs’lıların hafta sonu vazgeçilmez olan şeftali kebabı, koyunun karın zarına sarılmış baharatlanıp (kekik, kimyon, acı biber) soğan maydonoz ,tuz, kıyma ile karıştırılarak kömürde pişirilmektedir.Kıbrıs mutfağına Araplarda gelen humus, felafel, Kıbrıs’a özgü tariflerle günümüzde yerini almıştır. Kıbrıs mutfağına özgü vazgeçilmezlerin arasında hellim Türkiye’de aranan yurtdışlarına da giden Kıbrıs’lıların sabah kahvaltılarında, meze olarak, makananın üzerine rendelenip yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kıbrıs’da nor böreği de, selelerde kalıplanarak tuzsuz peynirlerin börekleri yapılmaktadır. Kıbrıs’ın insanları genci yaşlısı misafirperveridir, her gelen misafire muhakak önce türk kahvesini Kıbrıs’a ait Girne’de üretilen Con kahvesini yapar sonrasında kısa zaman sonra tatlısını, macununu ikram eder. Kıbrıs’lı Türklerin en önemli özelliklerinden biride kahveyi hem yemekten önce hem de yemekten sonra sıklıklar tüketilmektedir. Çay daha az tercih edilmektedir. Birçok çeşit macun vardır, zamanı geldiğinde meyveler macun yapılmaktadır. Misafirlere ise küçük tabakta yanında bir bardak suyla ikram edilir.

Kıbrıs Türk mutfağına baktığımızda baharat çeşitlerimiz az olsada çok kullanılmaktadır. Baharatlardan karabiber, tarçın, nane (kurutulmuş nane), tarçın, karanfil, kimyon, kekik çok kullanılmaktadır. Kıbrıslılarda katı yağ az kullanılmaktadır, Yemeklere bol limon ve soğan konulmaktadır, ayrıca susam yağı, kaymak yağıda kullanılmaktadır. Kıbrıs mutfağında eski dönemlerde kurubaklagil, tahıl, sebze ve zeytinyağı tüketimi yaygındı ama bu düzen 1974 Barış Harekatından sonra değişerek öncelik kırmızı etten yana olmuştur. Kıbrıs adasının 4 tarafı denizlerle çevrili olduğundan dolayı balıkçılık, birçok kişinin evinde sebze meyve ağacı bulunduğundan sebze ve meyvecilik gelişmekteydi. Mutfakta sebzelerden özellikle ayrelli, gabbar, gollandura, molehiya gibi bol yağışlı dönemlerde yetişen bitkiler bitkilerin sıklıkla yemeği yapılmaktadır. Kırsal kesimde yayılan hayvancılık da gelişmiştir bu nedenle istenilen süt ürünlerinden olan Kıbrıs’ı yansıtan hellim kahvaltıdan akşam yemeğine kadar sıklıkla tüketilmektedir.

Kültürümüze sahip çıkalım …#diyetisyenzehrakulle