“GARANTİLERİN TASFİYESİ, TÜRK ASKERİ VE TC KÖKENLİLERİN AYRILMASI” İÇİN ORTAK CEPHE KURDULAR

“YUNANİSTAN ZÜRİH ANLAŞMASI’NIN ÖNGÖRDÜĞÜ GİBİ GARANTÖR GÜÇ OLMAK İSTEMİYOR”

 Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis Atina’ya dün gerçekleştirdiği yıldırım ziyarette, Yunan dengi Nikos Kocas ile Kıbrıs sorunu, genel seçimlerin ardından Türkiye’deki gelişmeler, Mısır ve İsrail’le işbirlikleri konularını masaya yatırdı.

Kasulidis ve Kocas, önce baş başa, ardından heyetlerin de katılımıyla gerçekleştirdikleri dünkü görüşme sonrasında düzenledikleri ortak basın toplantısında Kıbrıs’ta “iki toplumlu üniter federasyondan” söz etti.

Simerini; “Atina’dan Sağlam Destek... Kocas ve Kasulidis ‘İki Toplumlu Üniter Federasyondan’ Söz Etti” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın, garantilerin tasfiyesi ve Türk askeri ile TC kökenlilerin ayrılması hedefiyle Kıbrıs sorununun çözümünde ortak cephe kurduğunu vurguladı.

Habere göre Kasulidis ve Kocas dünkü görüşme sonrasında düzenledikleri ortak basın toplantısında, özellikle Kıbrıs sorunu üzerinde durdu. İki bakan, “Bağımsız, bütün haklarına ve tam toprak bütünlüğüne sahip, vasileri olmadan AB üye devleti olarak işleyebilecek iki toplumlu üniter bir federal Kıbrıs için garantör güçlerin ayrılması gerektiği” görüşünü ortaya koydu.

Gazeteye göre, toplantıda Kıbrıs sorununda Kasulidis’in Ada’da başlayan yeni prosedürle ilgili bilgi vermesinin ardından eşgüdüm konuları da ele alındı. Kocas’ın daha sonra basın önünde yaptığı açıklamalardan Atina’nın, garantilerin tasfiye edilmesi tezine vurgu yaptığı anlaşıldı.

KOCAS: “YUNANİSTAN ZÜRİH ANLAŞMASI’NIN ÖNGÖRDÜĞÜ GİBİ GARNTÖR GÜÇ OLMAK İSTEMİYOR”

Kocas basın toplantısında garantilere değinirken, “Yunanistan, Zürih Anlaşması’nın öngördüğü gibi garantör güç olarak, hukuki veya kurumasal olarak böyle bir role devam etmek istemiyor” dedi, şöyle devam etti:

“Kıbrıs, her AB üyesi gibi bütün egemenlik haklarıyla, AB’nin üye ülkelerindeki toplumlar ve alt grupların gündelik hayatlarına dair öngördüğü bütün garantilerle, tüm uluslararası ve Avrupa yasalarına bağlı, demokratik ve toprak bütünlüğüne sahip, iki bölgeli iki toplumlu federal temelde üniter bir devlet olarak AB’nin eşit üyesi olmalıdır.”

KASULİDİS: “KOCAS’IN SÖYLEDİĞİ HER ŞEYİN ALTINA İMZAMI ATARIM”

Kasulidis ise, Yunanistan’ın garantilerle ilgili tavrını selamladıktan sonra “Yunan Dışişleri Bakanı’nın garantilerle ilgili söylediği her şeyin altına imzamı atarım” dedi, şunları ekledi:

“Gereken, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin kendilerini eşit şekilde güvende hissedecekleri bir güvenlik sistemidir. Bunu incelemek niyetindeyiz. Gerçek bir BM üyesi ülkenin vasilere ihtiyaç duymadan işleyebilmesi gerekir.

Biz garantileri istemediğimizi, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın söylediği gibi, uzlaşılanlara uymak istemediğimiz için söylemiyoruz. Türklerin garanti anlaşmalarının idamesinde neden ısrar etmeleri gerektiğini de anlamıyoruz, acaba geri dönmek mi istiyorlar?”

“İNGİLİZ ÜSLERİ BAŞKA, İNGİLTERE’NİN GARANTİ ANLAŞMALARINA TARAF OLMASI BAŞKA”

Basın mensuplarının üçüncü garantör olan İngiltere’yi hatırlatarak, çözümden sonra Ada’daki İngiliz üslerinin tasfiye ihtimalini sormaları üzerine Kasulidis, “İngiliz üsleri başka, İngiltere’nin garanti anlaşmalarına taraf olması başka... İngiltere, Kıbrıs’ta anlaşacağımız herhangi bir güvenlik sistemini kabul etmeye hazırdır” dedi.

Ada’daki Türk askerinin “Kıbrıslı Türkler için de tehlike kaynağı olduğunu” iddia eden Kocas, iddialarını şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs nüfusunun bir parçasının, Kıbrıslı Türklerin karşısında sürekli – yerleşikler de hesap edilirse 4’e 1 oranında Türk askeri var. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vatandaşlarıdır ve her ne denirse densin, bu askerin varlığından onlar da muzdariptirler. Keza Kıbrıs’ın özgür bölgelerinin meskûn bölgelerinden ve köylerinden pencerenizi açtığınızda karşınızdaki dağ ve tepelerde küçük de olsa Türk bayrağı ile karşılaşmanız güzel bir şey değil.” 

İSRAİL VE MISIR’LA ÜÇLÜ İŞBİRLİKLERİ DERİNLEŞEREK DEVAM EDECEK

Gazete, Kasulidis ve Kocas’ın, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in İsrail’e yapması beklenen ziyaret arifesinde üçlü işbirlikleriyle (Güney Kıbrıs- Yunanistan- İsrail ve Güney Kıbrıs-Yunanistan-Mısır) ilgili konuları da masaya yatırdığını yazdı.

İsrail ve Mısır’la işbirliği politikalarının süreceğinin ve derinleşeceğinin anlaşılmakta olduğuna işaret eden gazete, Kocas’ın da İsrail’i ziyaret edeceğini, Mısır’la iletişim kanallarının ise sürekli ve yeterli düzeyde olduğunu kaydetti.

Gazeteye göre, Türkiye-AB ilişkileri ve Avrupalı ortaklar ile Komisyon’un, Türkiye’nin müzakere başlıklarının açılması isteğinin ele alındığı Kasulidis-Kocas görüşmesinde, Türkiye’deki gelişmeler ve bunların gerek Kıbrıs sorununa gerekse Türk-Yunan ilişkilerine etkileriyle ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulunuldu.

RUM VE YUNAN HÜKÜMETLERİ TÜRKİYE’DEKİ SEÇİM SONUÇLARINDAN KAYGILI

Kasulidis basın toplantısı sırasında Türkiye’deki genel seçimlerden çıkan sonuca işaret etti ve “Lefkoşa, yaşanmakta olan gelişmelerden kaygılıdır. Bu konuda Sayın Kocas’la hemfikiriz. Olumsuz gelişmeler var ancak bazı olumlu gelişmeler de çıkabilir” ifadesini kullandı.

Fileleftheros haberi; “Kocas Garantilere Bayrak Açtı... Yunanistan ve Kıbrıs Dışişleri Bakanları Türkiye’deki Gelişmeleri ve Olası Etkilerini Görüştü” başlık ve spotlarıyla aktardı.