Rum Dışişleri eski Bakanı Yoannis Kasulidis bugün Rum basınında yer alan demecinde, Kıbrıs sorunundan da söz etti.

Politis gazetesinde yer alan demecinde, Crans Montana’daki başarısızlığın akabinde yaşanacak gelişmelerin, gerek olumlu, gerek olumsuz, önemli gelişmeler olacağını ifade eden Kasulidis, ya işlerin iyi gideceğini, ya da çabayı sürdürmesi konusunda BM Genel Sekreteri’ni ikna edecek koşulların oluşmayacağını ifade etti.

İkinci olasılığın çok olumsuz bir gelişme olacağını ve bunun kendilerini nereye götürebileceğini bilmediğini dile getiren Kasulidis, Crans Montana’da neler olduğunu bildiğini söyledi.

İç cephedeki çoğu kişi için, sorumluluğu Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e atmanın kolay çözüm olduğuna işaret eden Kasulidis, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tutumuna da bakılması gerektiğini ifade etti. Kasulidis, başarıya ulaşma çabasının birçok şeye ihtiyacı olduğunu ve bu ruh halinin  Crans Montana’daki son günlerde olmadığına inandığını belirtti.


BM Genel Sekreteri’nin Crans Montana’ya sadece bir gün için gitmesinin sebeplerden biri olduğunu ifade eden Kasulidis, Guterres’in uykusuz bir şekilde New York’tan Crans Montana’ya gittiğini ve sabah 02.00’de çabanın orada sona erdiği kararına vardığına işaret etti.

Guterres’in bir sonraki gün G20 zirvesi için Hamburg’a hareket etmesi gerektiğini anlatan Kasulidis, G20 zirvesinin olmaması ve BM Genel Sekreteri’nin “gidip dinlenin ve devam etmek için sabah buluşalım” demesi halinde, belki de sonuca ulaşmış olabileceklerine inandığını söyledi.

Kasulidis, BM Genel Sekreteri’nin dönemin Kıbrıs Özel Danışmanı olan Espen Barth Eide’ye bunu sorduğunu ve Eide’nin de kendisine “bir sonraki gün devam edilseydi sonuç olacaktı” yönünde yanıt verdiği iddiasında bulundu.

BM Genel Sekreteri’nin yoğun programı gibi “basit bir sebeple” sürecin sona erdiği düşüncesinde olup olmadığının sorulması üzerine Kasuldis, konferansın sona ermesinin sebebinin bu olmadığını ifade etti.


BM Genel Sekreteri’nin bu istişareleri özel olarak yapmasının hata olduğunu ifade eden Kasulidis, Guterres’in tarafların tezlerini orada anladığını ve çerçevesini tekrarlamaya hazır olduğunu belirtti.

“Türkiye isterse Kıbrıs sorununun çözüleceğini” de savunan Kasulidis, “Türkiye istemezse Kıbrıs sorununun çözülmesinin söz konusu olmadığını” ileri sürdü. Kasulidis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da geçmişteki diğer Kıbrıslı Türk liderler gibi Türkiye’nin “oyuncağı” haline geldiği iddiasını yineledi.

Kasulidis, “Rum kesiminin bazı zamanlar ortaya koyduğu çözümle ilgili şartlar, çözümsüzlüğe yol açan şeylerdir” yönündeki yorum üzerine, “Şartları ortaya koyanlar, ki bunlar bu şartların karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme yol açmadığını biliyorlar, iki kesimli iki toplumlu federasyonu ve çözümü istemeyenlerdir. Başka bir çözümün kabul edilemeyeceğini bilenler de bana göre çözüm istemeyenlerdir. Onlarla ilgili daha toleranslı olursam, yakın gelecekte çözüm istemediklerini ancak belirsiz bir gelecekte daha iyi şartlar beklediklerini söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Crans Montana konferansına katılan Yunanistan ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın rolünün kendisine sorulması üzerine ise Kasulidis, Nikos Kocias’ın Kıbrıs sorunu paradigmasının yer değiştirdiğini azimle herkese gösterdiğini ve önceden federasyon, toprak ve mülkiyet ele alınırken, burada, bir sonraki nesillerin korunması için şart olan, güvenliğin görüşüldüğünü öne sürdü.

Diğer konuların buna göre ikinci derece önemli olduğunu ifade eden Kasulidis, Kocias’ın olumlu bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.