Kayıp Şahıslar Komitesi’ndeki Kıbrıslı Rum üye Nestoras Nestoros, Haravgi gazetesinde yer alan söyleşisinde tüm kayıpların tespit edilmesinin zor olduğunu kabul ederken kayıp yakınlarına yanıtların, içerikleriyle birlikte verilebilmesi gerektiğini de vurguladı.
Nestoros, zamanın geçmesiyle birlikte, kayıp olan yaklaşık 750 Kıbrıslı Rum’a ait bilgilerin azaldığını, tespit edilmelerinin ise daha zor hale geldiğini belirtti.
Toplu mezarların, 2018 yılı içerisinde tespit edilmesinin beklenmesine ilişkin bir soru üzerine Nestoros, eylül ayından sonra toplu mezar tespit etmeyi başaracaklarına inandıklarını, bunlardan bir tanesinin, iki kazı yaptıkları Dikmen’de askeri bölgede olduğunu, doğru gömü alanını bulmadıklarını ve bunu tespit etmek için tanıklıklara başvurduklarını ifade etti.
Nestoros, “Trahona” (Kızılbaş) bölgesinde de toplu gömü alanı aradıklarını belirtti.
Bir soru üzerine Nestoros, Girne bölgesinde başka 350 kişiyi aradıklarını, bunların toplanan ölüler olduğunu ayrıca “işgal anıtının altında” Kıbrıslı Rumların gömülü olduğuna dair tanıkların bulunduğunu savundu.
Tanıkların ise, Türklerle birlikte ölülerin toplanmasına katılanlar olduğunu savunan Nestoros tespit edilen kayıplar konusunda sise 222 Kıbrıslı Türk ve 664 Kıbrıslı Rum’un kimlik tespitinin yapıldığını, Antropoloji Atölyesi’nde inceleme için 80 Kıbrıslı Türk ve 80 Kıbrıslı Rum’un bulunduğunu belirtti.
Nestoros, Atlılar Şehitliği’ndeki 37 Kıbrıslı Türk’ün de eklenmesi durumunda, tespit edilen Kıbrıslı Türk kayıp oranının yüzde 67.5’e (toplamda 492 Kıbrıslı Türk) çıktığını, tespit edilen Kıbrıslı Rumların oranının ise (bin 510 kişiden) sadece yüzde 49 olduğunu, geriye 750 kişi kaldığını ifade etti.
Binaların altında gömülü olan kayıpların bulunup bulunmadığı konusunda Nestoros bunun mümkün olduğunu, bu nedenden dolayı tüm kayıpların tespit edilip edilemeyeceğinden söz edildiğini belitti.
Nestoros tüm kayıpların bulunabileceğine inanmadığını ancak ailelere verilecek yanıtın bir içeriğe sahip olması gerektiğini ifade etti.
Nestoros bir başka soru üzerine, ilk baştan itibaren, tüm bilgilerin Kayıp Şahıslar Komitesi’nin incelemesi altında olduğunu söyledi.