Moskova’nın, Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılması durumunda geçiş dönemi sırasında, BM Güvenlik Konseyi’nin garantileri sağlaması şeklinde net bir tutuma sahip olduğu belirtildi.

Fileleftheros gazetesi ve diğer gazeteler, Cenevre’de 12 Ocak’ta gerçekleştirilecek Kıbrıs konferansı ışığında, Moskova’nın bu görüşünün, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile dün gerçekleştirdiği telefon görüşmesi sırasında dile getirildiğini yazdı.

Gazete, Rusya’nın ayrıca garantiler sistemini çağdışı olarak da nitelendirdiğini belirtti.

Habere göre Anastasiadis, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Kıbrıs sorununun gelişim halindeki müzakere süreci hakkında bilgi verirken, Moskova’nın, konferansta yer alması talebinde bulundu.

Rusya’nın garantiler konusundaki görüşünün ilginç olduğunu yazan gazete, bu tutumun, gerek Lavrov-Anastasiadis telefon görüşmesinde, gerekse  Rusya Dışişleri Bakanlığının bu görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada dile getirildiğini kaydederek, bu konuyu yukarıya çıkarma tercihinin çok önemli olduğuna dikkati çekti.

Gazete, bu tercihin resmi tutumu teşkil ettiğini, bunun gerek baş başa gerçekleştirilen telefon görüşmesinde, gerekse resmi açıklamada da dile getirildiğini belirtti.

Gazete yapılan resmi açıklamada “Sergey Lavrov’un, Moskova’nın Kıbrıs’ta bugün geçerli olan garantiler sisteminin çağdışı olduğunu düşündüğü şeklindeki görüşünü bir kez daha dile getirdiği” şeklinde ifadenin yer aldığını yazdı.

Habere göre açıklamanın devamında ise “çağdaş bağımsız bir devletin dışarıdan garantörlere  gereksinimi olmadığına inanmaktayız. Geçici dönemde, kendi görüşümüze göre BM Güvenlik Konseyi tarafından güvenlik garantisi daha etkili olacak”  ifadesi kullanıldı.

Gazete, Rusya’nın, Kıbrıs sorununa yaşayabilir ve adil bir çözüm bulunması için iki toplumlu müzakere sürecine verdiği değişmez desteğin, telefon görüşmesi sırasında yeniden teyit edildiğini yazdı.

Gazete ilgili haberini “Lavrov’dan Noel Şarkısı” başlığıyla duyurdu.

Politis gazetesi “Güvenlik Konseyi Çözümün Garantisi” başlıklı haberinde, Lavrov ile Anastasiadis arasındaki telefon görüşmesine yer verdi.

Gazete, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Güvenlik Konseyi’nin geçiş dönemi sırasında çözümün uygulanmasını garanti edebileceği şeklindeki mesajı gönderdiğini yazdı.

Gazete, aynı haberinde, elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak, Rusya’nın, Cenevre’deki Kıbrıs’a ilişkin konferansa bir şekilde katılması konusunun “açık” olduğunu, ABD ve İngiltere’nin buna itiraz etmesine karşın Türkiye’den itirazın gelmediğini belirtti.

Fransa’nın da, Güvenlik Konseyi’nin çözüme katkı koymasını olumlu olarak gördüğünü yazan gazete, bu görüşün, Aralık ayı başında Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile gerçekleştirdiği baş başa görüşmede ortaya çıktığını anımsattı.

Alithia gazetesine göre, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, resmi twitter sayfasında konuya ilişkin paylaşımında, Lavrov ile Anastasiadis arasında Kıbrıs sorunu ile bölgesel konuların ele alındığını belirtti.

HRİSTODULİDİS

Fileleftheros gazetesine göre Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Cenevre’deki temsiliyeti konusunda Rum Devlet Radyo ve Televizyonu (RIK) programına, yaptığı açıklamada, tarafı olduğu bir anlaşmanın görüşülmesinden yoksun olmasının mümkün olmadığını, mevcut olmaması durumunda anlaşmanın hukuki açıdan zarara uğrayacağını ifade etti.

“Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Cenevre’deki konferanstaki mevcudiyetinin de “tartışılamaz” olduğunu belirten Hristodulidis, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin uluslararası varlığının, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ve Türkiye’nin dediğine bağlı olmadığını savundu.

KİPRİANU VE DİĞER PARTİLER

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve diğer siyasi partiler, Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu.

Politis gazetesi ve diğer gazetelere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Kıbrıs sorununa ilişkin uluslararası bir konferansın sadece güvenlik konusunu görüşmesinin mümkün olduğunu belirtti.

Kiprianu, söz konusu konferansta “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin ve ayrıca Güvenlik Konseyi’nin beş daimi temsilcisinin de yer alması gerektiği görüşünü ifade etti.

Güvenlik konusunun net bir şekilde tek (konu) ve sadece ele alınması gereken bir konu olduğunu ifade eden Kiprianu, bu görüşme (konferans) sırasında başka konularla birlikte ele alınmaması gerektiğini belirtti.

Rum Ekologlar ve Vatandaşlar İşbirliği Başkanı Yorgos Perdikis, Anastasiadis’e bir mektup göndererek, ilk aşamasının 5 Ocak’ta yapılması planlanan Ulusal Konsey toplantısının hızlandırılmasını talep etti.

Habere göre Perdikis, Ulusal Konsey toplantısının 5 Ocak’ta yapılmasının, Cenevre öncesinde ikinci bir toplantı yapılmasını zorlaştıracağına dikkati çekti.

Perdikis ayrıca Cenevre’deki konferansa taraf olarak AB ve Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin davet edilmesi konusunda Anastasiadis’in yürüttüğü faaliyetler konusunda da bilgi istedi.

Fileleftheros gazetesine göre Perdikis, siyasi partilerin Cenevre’de yer alması koşullarının da belirlenmesi gerektiğine dikkati çekti.

EDEK ise yaptığı açıklamada, Cenevre’deki konferanstan 15 gün önce ve ayrıca liderlerin yapmış oldukları açıklamalardan ciddi faklılıkların bulunduğunun anlaşılmakta olduğunu belirtti.

EDEK, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin temsiliyet konusunda Anastasiadis’in “herkesin kendi yorumunu katabileceği” şeklindeki açıklamasına atıfta bulunarak, çok karmaşık konular  olan yönetim, ekonomi ve diğer önemli konularda ne beklemeliyiz sorusunu da sordu.

ELAM ise net bir şekilde çıkmaza sürüklenirken niye Cenevre’deki konferansın tarihinin belirlendiği sorusun sordu.

ELAM, açıklamasında ayrıca Anastasiadis ile Akıncı’nın garantiler konusunda farklı açıklamalar yaptığına da dikkati çekti.

KONFERANSA KATILIM

Simerini gazetesi, Cenevre’de ocak ayında yapılacak olan konferansa kimlerin katılacağı konusundaki belirsizliğin sürdüğüne ilişkin habere yer verdi.

Gazete AB’nin konferansa katılmasının kesin olduğunu, Güvenlik Konseyi üyeleri için ise belirsizliğin sürdüğünü yazdı.