Maronitlerin KKTC’deki köylerine dönmesine imkan sağlanması kararı Rum basınında geniş yer aldı.

Politis gazetesi, haberi “Türk Tarafı B Planı’nı Uyguluyor- Sahte Devlet Maronitlerin Köylerine Geri Dönmesine Karar Verdi-B Planını Öne Koyuyorlar” başlığıyla manşet ve iç sayfada duyurdu.

Gazete, Rum tarafında BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Kıbrıs Konferansı’na ilişkin açıklamaları sonrasında yurt dışındaki imajın ele alma çabaları ve Crans-Montana tutanaklarını açıklama kararı tartışılırken KKTC’nin Rum tarafında çaresizliğe ve şaşkınlığa neden olan Maronitlerle ilgili açılımla B Planı’nı öne sürdü.

Gazete, Kıbrıs Türk tarafın, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile gerçekleştirdiği son temaslarda, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun önceden açıkladığı gibi, BM parametrelerinden ayrılmayacağı teyidinde bulunduğunu savundu.

Türk tarafının, Crans-Montana başarısızlığının ardından yeni bir planı hayata geçirdiğini yazan gazete, Maronitlerin köylerine geri dönmesi kararının da Türkiye’nin, müzakerelerin çökmesi durumunda uygulayacağını söylediği B planının bir parçası olarak ortaya çıktığını ileri sürdü.

Gazete, Kıbrıs Türk basının, 16 bin kişinin Kapalı Maraş’a geri dönmesinden de söz ettiğine dikkat çekti.

Habere göre, Rum hükümeti ise bu kararı, Crans Montana’daki çıkmaz nedeninin bir parçası olan, Türkiye’nin planlarının hayata geçirilmesinin olarak değerlendiriyor.

Gazete, aynı haberinin içerisinde, bu konunun uzun zamandır gidip gelen bir konu olduğunu; Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, isteyen Maronitlerin köyüne dönmesi yolunun açılması için  Türk askerinin ayrılmasına yönelik planlar konusunda köy sakinlerine bilgi vermek amacıyla geçtiğimiz Mart ayında “Ay.Marina” (Gürpınar) köyünü ziyaret ettiğini anımsattı.

Maronitlerin geri dönüşünün ele alındığı Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantıya da yer veren gazete, tüm ilgili birimlerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantının, kararın ciddiyetinin göstergesi olduğunu yazdı.

Habere göre, Maronitlerin Rum Meclisi’ndeki eski temsilcisi Antonis Hacırusos, bu kararı selamlarken, Rum Yönetimi tarafından desteklenmemesi durumunda, uygulanamayacağını ve bu faaliyetin imaj yaratma şeklinde kalacağını savundu.

Hacırusos, Gürpınar ve Özhan’da herhangi bir alt yapının olmadığını, evlerin yıkıldığını ve sakinlerin nereye döneceklerini bilmediğine işaret ederek, Rum Yönetimi’nin bu köylerin sakinlerine ekonomik açıdan yardım yapması durumunda, köylerine dönme olanağı olacağını belirtti. Hacırusos, imar için çok paraya da gereksinim olduğunu söyledi. 

Alithia gazetesi ise, “Maronitlerin Sırtında Kıbrıs Türk İmaj Oyunları-Sahte Devlet Maronitlerin Dönmesine Karar Verdi” başlıklarıyla aktardı. Gazetei KKTC’nin Maronitlerin köylerine dönmesi şeklindeki kararının sansasyon yarattığını yazdı.

Crans-Montana’daki görüşmelerin çökmesinin ardından bu kararın tesadüf olarak addedilmemesi gerektiğini savunan gazete, bu faaliyetin tek mi, yoksa Kıbrıs Türk tarafının bir dizi paralel faaliyetlerinden ilk mi olduğu sorusunun da söz konusu olduğunu kaydetti.

Gazete, aynı haberde, Gürpınar ve Özhan’ın 1974’ten bu yana askeri bölge olduğunu; Gürpınar’da tüm evlerin yıkıldığını veya askeri tesis olarak kullanıldığını, Özhan’da ise evlerin durduğunu yazdı.

Gürpınar köyünden bir göçmen ise gazeteye yaptığı açıklamada, söz konusu köyde Maronitlerin geri dönmesi için bir şey bulunmadığını, köylerini sevdiklerini ancak dönebilmeleri için alt yapı çalışmalarının yapılması gerektiğini ifade etti.

Maronit köyünden bir unsur ise gazeteye yaptığı açıklamada, bu kararın, özelikle Crans-Montana’nın ardından tesadüf olmadığını savundu.

Aynı unsur, Kıbrıs Türk liderliğinin, Kıbrıs sorununun çözmek için iyi niyete sahip olduğunu göstermeyi hedefleyen bir kararının söz konusu olduğunu iddia etti.

Gazete, Maronitlerin Başpiskoposu Yosif ile temasa geçtiklerini ancak Yosif’in, Kıbrıs Türk lider tarafından resmen bilgilendirilmeden görüşünü ortaya koyamayacağını dile getirdiğini yazdı.

Habere göre, Rum Meclisi’ndeki Maronit Temsilcisi Yannakis Musa da açıklama yapmaktan kaçındı.

Fileleftheros gazetesi ise haberi “Akıncı Rejiminden Maronitlere İlişkin Hareket” başlığıyla aktardı. Gazete, Türk tarafının, Kıbrıs sorununda yeni olguların yaratılması ve göçmenlerin geri dönüş isteğinden faydalanmasına yönelik uygulamalara girdiğini savundu.

Fileleftheros gazetesi,  “Maronitler, Açıklamayı Çekinceyle Karşıladı” başlıklı bir başka haberinde, Maronitlerin, bilgilendirme bekleyerek, bu kararı çekinceli bir şekilde karşıladığını yazdı.

Habere göre, Maronit köy muhtarları, gazeteye yaptıkları açıklamalarda, Rum Meclisi’ndeki temsilcileri tarafından resmi bilgilendirilmeyi beklediklerini; hükümet ile istişarenin ardından görüşlerini ortaya koyacaklarını ifade etti.    

Maronit köy sakinleri de kararlarını vermeden önce ayrıntıları duymayı bekleyeceklerini dile getirdi.

Gazete, haberinin devamında, Maronit köylerine ilişkin ayrıntılara yer verirken, toplam Maronit nüfusunun bugün yaklaşık 7 bin civarında olduğunu da yazdı.

Haberi “Maronitlerin Dönmesine İlişkin Karar” başlığıyla aktaran Haravgi gazetesi, Maronitlerin geri dönmesine ilişkin dün alınan kararın, Kıbrıs Rum tarafında endişeye neden olduğunu ve gürültü yarattığını belirtti.

Gazete haberinde üç Maronit köy muhtarının görüşlerine de yer verdi. Habere göre, üç muhtar, “Rum Yönetimi ve Maronitlerin siyasi ve dini liderliğiyle istişarelerde bulunulması ve Kıbrıs Türk önerisi karşısında ortak tutumun var olması gerektiği” şeklinde ortak görüş beyan etti.

RUM HÜKÜMETİNİN REAKSİYONU

Politis gazetesi ve diğer gazeteler, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in, Maronitlerin köylerine geri dönmesi kararına ilişkin dün akşam yaptığı yazılı açıklamaya yer verdi.

Habere göre, Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis, “işgalin” neden olduğu kabul edilemez statükonun sonsuza dek sürdürülmesi hedefine ilişkin bir faaliyetin söz konusu olduğunu savundu.

Alithia gazetesine göre, Hristodulidis, bu karara ilişkin olarak beş nokta üzerinde durdu. Hristodulidis, “Bu karar, Crans-Montana başarısızlığının nedeninin bir parçası olan Türkiye’nin planlamalarının hayata geçirilmesi adımını teşkil ediyor. 1974 Türk işgalinin neden olduğu kabul edilemez statükonun sonsuza dek sürdürülmesi hedefi taşıyor. KKTC makamları bu kararı, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümü içerisinde, Maronit köylerinin Kıbrıs Rum idaresine iade edilmemesine ilişkin müzakere masasında ifade edilen Türk görüşün empoze edilmesi çerçevesinde aldı. Bunu, yeni oldubittiler yaratmaktan çok, imaj yaratma hedefliyle yaptılar. Göçmen dünyasında anlaşmazlığa neden olma amaçlanıyor” dedi.