“BUNLARI, ULUSLAR ARASI KONFERANS ÇERÇEVESİNDE GÖRÜŞMEK KIBRIS HÜKÜMETİNİN GÖREVİDİR”

“TÜRKİYE ER VEYA GEÇ KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN KATILIMI OLMAYACAK DÖRTLÜ KONFERANS İSTEYECEK, O ZAMAN REDDETMEK İÇİN ARGÜMAN BULUNAMAYACAK”

EDEK Onursal Başkanı Vasos Lissaridis Osman Ertuğ’un Yunanistan’da, Andreas Mavroyannis’in de Türkiye’de muhatap kabul edilmesi mutabakatını “milli davada yeni bir sapma” olarak niteledi ve büyük endişe belirtti “Kıbrıslı Rum müzakereci Türkiye ile ne konuşacak? Askerlerin ve yerleşiklerin gitmesini ve sömürge kalıntısı garantileri mi? Bu, bir uluslar arası konferans çerçevesinde Kıbrıs hükümetinin görevidir” dedi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in ricası üzerine Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’un Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na ilettiği Kıbrıslı Türk ve Rum müzakerecilerin Yunanistan ve Türkiye’de doğrudan görüşmesi konusunda varılan mutabakata Rum tarafından tepki yükselmeye devam ediyor.

Fileleftheros “Vasos Lissaridis Çok Tehlikeli Sapma Görüyor... ‘Dörtlü Konferansı Reddediyoruz ve Hayata Geçiriyoruz’” başlıklı haberinde, Lissaridis’in endişe ve tepkisini dile getirdiği yazılı açıklamasında özetle şu vurguları yaptığını yazdı:

“Kıbrıslı Rum müzakereci Türkiye ile ne konuşacak? Askerlerin ve yerleşiklerin gitmesini ve sömürge kalıntısı garantileri mi? Bu, bir uluslar arası konferans çerçevesinde Kıbrıs hükümetinin görevidir.

İç yönetimi Türkiye ile garantör güç olarak görüşüp işgalci rolünü silecek mi? Türkiye Kıbrıs hükümetiyle görüşmeyi sürekli reddediyor, çünkü Kıbrıs’ta iki eşit yönetim olduğunu savunuyor. Şimdi Kıbrıs Rum idaresini değişmez söylemleriyle kabul ediyor. Kıbrıslı Türk müzakereci Yunan hükümetiyle ne görüşecek?  Tek pratik sonucu, ayrı eşit yönetimlerin (hükümetlerin) tanınması olacak. Bir yandan dörtlü konferansı reddediyoruz, bir yandan hayata geçiriyoruz.

Bu trajik sapma, öncesinde Ulusal Konsey ile hiçbir istişarede bulunulmadan gerçekleşiyor ve bu şekilde Ulusal Konsey’in rolüne hakaret ediliyor. Ulusal Konsey’in derhal toplanması şarttır, bu çok tehlikeli sapmayı kesmesini umuyorum. Son sözü halk söyleyecek.”

Politis “Gerilimi Tırmandırıyorlar... EDEK Ulusal Konsey’in Toplantıya Çağrılıp Bilgilendirilmesini Talep Ediyor” başlıklı haberinde Davutoğlu-Venizelos mutabakatı nedeniyle AKEL dışındaki muhalefet partilerinin Anastasiadis hükümetine tepki ve eleştirilerinin artarak devam ettiğini haber verdi.

“TÜRKİYE ER VEYA GEÇ KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN KATILIMI OLMAYACAK DÖRTLÜ KONFERANS İSTEYECEK, O ZAMAN REDDETMEK İÇİN ARGÜMAN BULUNAMAYACAK”

Gazete Lissaridis’in yazılı açıklamasını aktardıktan sonra, Vatandaş İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas’ın da “Türkiye er veya geç Kıbrıs Cumhuriyeti’nin katılımı olmayacak dörtlü konferans önerecek. Ne Kıbrıs hükümeti ne de Yunanistan, reddetmek için argüman bulamayacak” uyarısında bulunduğunu yazdı.

Habere göre Lillikas, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manouel Barroso’yu Rum halkına, istedikleri ve 2004’te reddedilenden çok da farklı olmayan çözümü dayatmak için, Güney Kıbrıs’ın içerisinde bulunduğu ekonomik krizi koordineli şekilde istismar etmeye çalışmakla suçladı. Lillikas “Çözüm kalkınmayı getirecek iddiası tamamen yanıltıcıdır” ifadesini de kullandı.

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Sözcüsü Eleni Hrisostomu Hareket’in, Anastasiadis’in bilgilendirme yapması konusunda ısrarlı olduğunu açıkladı. Rum yönetiminin tek taraflı münhasır ekonomik bölge ilan ettiği deniz alanının “korunması” konusu üzerinde de duran Hrisostomu “gelirler iki devlet arasında paylaşılmayacaksa tek taraflı faaliyet gösterme tehdidinde bulunan Türkiye neden hemen şimdi şikâyet edilmiyor?” diye sordu, şunları ekledi:

“Türkiye’nin tehditleri, niyetlerini bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye müzakere masasına gelecek ve işgal kuvveti olarak sorumluluklarını üstlenecek diye bayram yapanların gördüğü sadece bir yaz gecesi rüyasıdır.”


***********