“KIBRIS SORUNUNDA YENİ BİR BAŞARISIZLIK LÜKSÜMÜZ YOK”

Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un adaya gelişinin, belirleyici olduğunu söylediği ifade edildi.

“Rum kesiminin, AB’den, Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin çabada başrol üstlenmesini ve çözümle ilgili anlaşmada bir sonuca varılmasına yardımcı olacak şekilde katkıda bulunmasını istediğini” yazan Alithia gazetesi “Yeni Bir Başarısızlık Lüksümüz Yok” başlıklı haberinde, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in dün Brüksel’de AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşmesine yer verdi.

“Brüksel’den gelen bilgilerin, Mogherini’nin, tarafların iyi niyetle gelmeleri halinde, AB’nin ciddi görüş ayrılıkları bulunan noktalarda çözümler sunabileceğine dair inanç belirttiğini” aktaran gazete, “AB normlarından ortaya çıkan çözümlere atıf yaparak, bunların bazı endişeleri giderebileceğini” belirtti.

“Eldeki bilgilerin, Mogherini’nin Eylül ayının ilk 10 gününde BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute ile görüşeceği” yönünde olduğunu da yazan gazete, Brüksel’in Lute’un son durağı olacağını ifade etti.

Bu arada gazete, haberinin devamında Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in Brüksel’deki “AJC Transatlantic Institute’de” yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorunu hakkında söylediklerine yer verdi.

Konuşmasında, Kıbrıs sorunun çözümüne ilişkin olarak, Jane Holl Lute’un tüm müdahil taraflarla yapacağı temasların devamında ortaya çıkması muhtemel müzakerelerin, çözüme yol açması gerektiğini ifade eden Hristodulidis, devamla “yeni bir başarısızlık lüksümüz yok. İlk adımı Türkiye atmalıdır” dedi.

Konuşması sırasında katılımcıların sorularını da yanıtlayan Hristodulidis, Rum Yönetimi’nin Kıbrıs sorununun çözümü için AB’nin müzakerelere katılımını desteklediğini belirterek, 1976’dan bu yana ilk kez Crans Montana’da Kıbrıs sorununun özünü, bir diğer ifadeyle Güvenlik ve Garantileri ele aldıklarını belirtti.

“Mevcut durumun, çözüm teşkil etmediğini” de savunan Hristodulidis, Jane Holl Lute’un, müzakerelerin yeniden başlaması olasılığını araştırmak için, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Birleşik Krallık, Türkiye ve Yunanistan ile temaslarda bulunacağını anımsattı.

“Çözüm bulunmasına ilişkin olasılıkların güçlendirilmesi için bir önkoşul olarak, kapsamlı bir hazırlık yapılması gerektiğini” de ifade eden Hristodulidis, Eylül ayının konuyla ilgili daha çok şey söyleyebileceğine işaret etti.

Türkiye konusunda ise Rum bakan, “Kıbrıs’ın coğrafyasını değiştiremeyeceğini” belirterek, “Kıbrıs’ın Türkiye’nin de aynı ailenin üyesi olabileceğini umduğunu ancak bunun şartının değişmek ve Avrupa değerlerini benimsemek olduğunu” öne sürdü.

"Önceki müzakerelerde görüş birliklerine varılmasının bir sebebi de AB'nin iç boyut ardından da dış boyutla ilgili müzakerelere aktif katılımıdır" diyen Rum bakan, AB’nin müzakerelere katılımını desteklediklerini yineledi. 

Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, hali hazırda Türkiye’nin yapabileceği hareketlerle ilgili öneriler sunduğunu ve bunların Rum kesiminin katılım başlıklarıyla ilgili tezlerini gözden geçirmesine yol açabileceğini sözlerine ekledi.
Fileleftheros ise “AB’nin Aktif Katılımı- Hristodulidis Müzakerelerin Yeniden Başlaması, Çözümün AB Normlarıyla Uyumu, Güvenlik İçin AB’nin Müdahalesini İstedi” başlıklı Brüksel çıkışlı haberinde, “elindeki bilgilere dayanarak” Hristodulidis’in Brüksel’de bir araya geldiği AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’den, Mogherini’nin Eylül başında BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute ile yapacağı görüşme ışığında “Brüksel’in, dört gidişata yönelik müdahalede bulunmasını istediğini” yazdı.

Gazete bu dört noktayı kısaca şöyle sıraladı: “1. Süreçle ilgili olarak, AB’nin ‘doğru bir planlamayla’ doğrudan müzakerelerin yeniden başlaması çabalarına aktif katılımı, 2. Özde ise, olası bir çözümün çerçevesinin, Kıbrıs’taki Türk vatandaşlarıyla ilgili temel özgürlüklerin sağlanmasına ilişkin Türk talepleri kabul edilmeden, AB normlarıyla uyumlu olacağının sağlanması, 3. Olası bir çözümün sonucunda ortaya çıkması muhtemel federal devletin AB tarafından güvenceye alınması için, Lefkoşa’nın güvenlikle ilgili tezlerinin sağlamlaştırılması, 4. Federal devletin işlevsel olacağının AB aracılığıyla güvence altına alınması. Bir diğer ifadeyle, bunun bir yandan yükümlülüklerine yanıt verecek pozisyonda olması, diğer yandan da AB içerisindeki olaylarda rol ve söz hakkında sahip olması.”

Hristodulidis’in açıklaması Politis gazetesinde; “Yeni Bir Başarısızlığa Yer Yok- Dışişleri Bakanı’ndan Kıbrıs Sorunundaki Yeni Süreçle İlgili Olarak Brüksel’den Mesaj”, Haravgi’de ise “Lefkoşa Brüksel’den Başrol Oynamasını İstiyor” başlığıyla yer aldı.

BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN KIBRIS AÇIKLAMASI RUM GAZETELERİNDE

Bu arada gazeteler, BM Güvenlik Konseyi dönem başkanı İsveç Büyükelçisi Olof Skoog’un, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar'ın konseyi Kıbrıs konusunda bilgilendirdiği toplantı sonrasında basına yaptığı açıklamalara da yer verdiler.

Haber Politis’te; “Fırsatı Yakalayın” başlığıyla yer alırken, Haravgi’de “BM Güvenlik Konseyi Herkesi İki Kesimli İki Toplumlu Federasyon İçin İvedilikle Çalışmaya Çağırıyor- Lute’un Gelişinden Birkaç Gün Önce Herkese Mesaj”, Alithia’da “Lute’un Kıbrıs’a Gönderilmesi BM Güvenlik Konseyi’nin Desteğiyle- Fırsatı Yakalayın ve Kıbrıs Sorununu Çözün- Uzlaşın”, Fileleftheros’ta ise “BM Güvenlik Konseyi: Fırsatı Yakalayın- Elizabeth Spehar Tarafından Bilgilendirilme ve Lute’un Gönderilmesine Destek- Bilgilendirme Sırasında BM Genel Sekreteri’nin Son İki Raporu Çerçevesinde Hareket Etti ve Yeni Bir şey Sunmadı” başlıklarıyla yer aldı.

UNFICYP’İN GÖREV SÜRESİNİN UZATILMASI KONUSU

Gazete bu ara başlıkla yayımladığı haberinde ise Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFCIYP) görev süresinin uzatılması konusuna yer vererek, İngilizlerin karar taslağında UNFICYP’in adada kalmasının devam etmesinin, Kıbrıs sorunundaki politik süreçle ilişkilendirilmesi ihtimali bulunduğunu yazdı.

BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi arasında, oylamaya sunulacak olan metin üzerinde bir sonuca varılması için istişareler yapılacağını da kaydeden gazete, BM Güvenlik Konseyi’nin UNFICYP’in görev süresinin, BM Genel Sekreteri’nin önerdiği gibi, 31 Ocak 2019 tarihine kadar altı aylığına daha uzatılmasına ilişkin kararın benimsenmesine ilişkin toplantısının, 26 Temmuz’da yapılmasının planlandığını ekledi.

SPEHAR’IN TEMASLARI… MAVROYANNİS DE NEW YORK’TA

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın New York programında, dün BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesi dışında Jane Holl Lute, diğer BM yetkilileri ve müdahil tarafların daimi temsilcileriyle görüşmeler olduğunu yazan gazete, Rum müzakere grubunun başında bulunan, büyükelçi Andreas Mavroyannis’in de New York’ta bulunduğunu ifade etti.

Güney Kıbrıs’ın BM’deki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kornilios Korniliyu’nun eşlik etmekte olduğu Mavroyannis’in, BM Genel Sekreterliği yetkilileri ve BM Güvenlik Konseyi üye temsilcileriyle birçok temasta bulunduğunu yazan gazete, Mavroyannis’in bugün Amerikalı yetkililer ve Kongre üyeleriyle görüşmek için Washington’a gideceğini ekledi.

AKEL İLE DİSİ’DEN AÇIKLAMA

Alithia gazetesi ise haberinde, DİSİ ile AKEL partilerinin, Lute’un adaya gelecek olmasını yorumladığını yazdı.

Buna göre DİSİ partisi açıklamasında, Lute’un yapacağı temasların öneminden söz ederek, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yapıcı tutumunun birçok kez ifade edildiğini ve Lute ile olan görüşmesinde de ifade edileceğini belirtti.

DİSİ partisi açıklamasının devamında “eğer Türk tarafı, diyalogun yeniden başlamasına ilişkin yapıcı bir tutuma sahip olacaksa bunun Lute ile yapacakları görüşmede, pratik anlamda da ortaya çıkacağını” ekledi.

AKEL

AKEL ise açıklamasında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yönelik eleştirilerde bulunarak, Jane Holl Lute’un Kıbrıs’a gelmesinin beklendiği bir zamanda, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nun UNFICYP konusunu BM Genel Sekreteri’nin gündemine getirmesinin “yersiz, düşünmeden yapılmış ve yanlış olduğunu” iddia etti.