ÜÇ ÜLKE DIŞİŞLERİ BAKANINDAN TÜRKİYE’YE MESAJ: “SİSMİK ARAŞTIRMALARA SON VER”

 Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır Dışişleri bakanlarının dün Rum tarafında gerçekleştirdikleri üçlü görüşme neticesinde vardıkları işbirliğinin, bölgede yeni olguların şekillenmesini sağlayacağı belirtildi.

Görüşme sonrasında üç Dışişleri bakanı ayrıca Türkiye’ye, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisindeki faaliyetlerini sonlandırması çağrısında da bulundu.

Fileleftheros gazetesi ve diğer gazeteler, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır Dışişleri Bakanları Yoannis Kasulidis, Evangelos Venizelos ve Samaeh Hassan Shoukry’nin dün Rum tarafında bir araya geldiğini ve ileriki adımların belirlemesi haberine geniş bir şekilde yer verdiler.

Üç ülke Dışişleri Bakanlarının görüşmesinin, 8 Kasım’da Kahire’de, üç ülke liderinin katılımıyla  yapılacak olan zirve toplantısına hazırlık niteliğini taşıdığını anımsatan gazete, iyi haber alan kaynaklara dayanarak, Kahire’deki görüşmede, bu işbirliğini geliştirecek, derinleştirecek ve genişletecek kararlar alınacağını belirtti. 

Haberi “MEB’e Bakışla Üçlü İşbirliği-Güney Kıbrıs, Yunanistan, Mısır Katma Değerli İşbirliği” başlıklarıyla veren gazete, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır işbirliğinin, başka ülkelerin de katılımıyla geliştirilmesi olanağına sahip olarak , bölgede yeni bir gerçekliği şekillendireceğini yazdı.

Atina ile birlikte koordinatör rolü oynamaya çağrılan Güney Kıbrıs’ın, İsrail ile köprü ve de açık iletişim hattı bulunurken, diğer ülkelere yönelik olarak da açılımlar yaptığını yazan gazete, üç ülke Dışişleri bakanın görüşme neticesinde Türkiye’ye “Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki faaliyetlerini sonlandırması yönünde güçlü bir mesaj” gönderdiğini de savundu.

Ankara’ya yönelik kayda geçirilen bu tavsiyelerin, Güney Kıbrıs’a yönelik destek hareketi olarak addedildiğini yazan gazete, Türkiye için caydırıcı olabileceği düşünülen bu tür görüşlere de ihtiyaç olduğunu belirtti.

Gazete, Kahire’nin, Mısır’a yönelik “düşmanca” davrandığı iddiasıyla Türkiye’ye, ekonomik açıdan bedel ödetecek kararlara neden olmayı istediğini yazdı.

Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır Dışişleri Bakanları Yoannis Kasulidis, Evangelos Venizelos ve Sameh Hassan Shoukry’nin, sadece hidrokarbon alanında değil, karşılıklı ilgi alanına giren, güvenlik, turizm ve ekonomi gibi alanlarda da bir sonraki adımları belirlediklerini yazan gazete, büyük kararların ise, 8 Kasım tarihinde Kahire’de, Mısır Devlet Başkanı Abdel Fattah el-Sisi’nin ev sahipliğinde yapılacak olan , Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasındaki görüşmede alınacağını belirtti.

Üç Dışişleri bakanının dünkü görüşmesinin, 8 Kasım’daki görüşmeye hazırlık niteliğini taşıdığını yineleyen gazete, tüm konuların, Kahire’deki görüşme masasında olduğunu, teknokrat düzeyindeki istişarelerin de sürmekte olduğunu yazdı.

Gazete iyi haber alan kaynaklara dayanarak, ele alınacak konular arasında muhtemelen “Afrodit” yatağından olan bir miktar doğalgazın Mısır terminaline aktarılmasının da bulunacağını belirtti.

Haberi “Enerjideki Oyun Açıldı-Türkiye Güney Kıbrıs, Yunanistan, Mısır İttifakından Rahatsız-Kasulidis, Venizelos ve Shoukry, Türkiye’yi MEB içerisindeki Araştırmaları Sonlandırmaya Çağırdı” başlığıyla aktaran Alithia gazetesi, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır Dışişleri bakanları arasındaki görüşmeye yer vererek, üç ülkenin, enerji konularında Akdeniz’deki bir bölgesel ittifak çekirdeğinin oluşturulması için adım attıklarını yazdı.

Gazete aynı haberinin içerisinde, Mısır’ın, 12.parseldeki “Afrodit” yatağından doğalgaz satın almaya ilgi gösterdiğini ayrıca İsrail Dışişleri Bakanı’nın 5-6 Kasım’da (Mısır’daki zirveden önce) Güney Kıbrıs’a gideceğini de anımsattı.

Mısır’daki zirvede, Mısır’ın Yunanistan ile MEB belirlemesinin mümkün olup olmadığı konusunun da ele alınacağını yazan gazete, haberi içerisinde Uluslararası Hukuk öğretim görevlisi Hristos Rozakis’in bu konudaki görüşlerine de yer verdi.

Habere göre Rozakis, Mısır’ın bu konuda çekincelere sahip olduğunu, çünkü karşısında Türkiye’nin bulunduğunu, Türkiye’nin de bölgeyle ilgili  bir dizi talepleri olduğunu savundu.

Mısır’ın ayrıca, Türkiye’nin, yeni hükümete yönelik tutumundan dolayı rahatsız olduğunu da belirten Rozakis, buna bağlı olarak tüm ihtimallerin açık olduğunu savundu.

ORTAK AÇIKLAMA

Fileleftheros gazetesi, üç ülke Dışişleri bakanının çeşitli düzeydeki sıkı işbirliğini ileriye götürmeye karar verdiğini belirterek, görüşme sonrasında yayımlanan ortak açıklamaya yer verdi.

Habere göre ortak açıklamada, “üç bakanın, mevcut üçlü siyasi istişare mekanizmasının ileriye götürülmesini ele aldığı ve bunun, bölgesel işbirliği ve diyalog prototipi olarak kullanılmasının mümkün olduğu görüşünü dile getirdiği” belirtildi.

Ortak açıklama kapsamında, üç bakan, diyaloğun başka düzeylerde de genişletilmesi konusunda uzlaştı.

Üç ülke Dışişleri bakanının ayrıca “Türkiye’nin, Kıbrıs’ın MEB’i içerisindeki yasa dışı faaliyetlerini ve sismik araştırma izni almaksızın bunları gerçekleştirmesini kınadığını” yazan gazete, ortak açıklama kapsamında Türkiye’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB içerisindeki egemenlik haklarına  saygı göstermeye ve bu araştırmaları sonlandırmaya” çağrıldığını da belirtti.

Habere göre ortak açıklamada, uluslararası hukuk ve uluslararası Deniz Hukukuna saygı duyulması gerektiğinden de bahsedildi.

ÜÇ BAKANIN AÇIKLAMASI

Fileleftheros gazetesine göre, üçlü görüşme sonrasındaki ortak basın toplantısında konuşan Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Doğu Akdeniz’de önemli hidrokarbon yataklarının keşfinin, barış ve istikrara katkı koyarak ,bölgesel düzeydeki geniş işbirliği için katalizör olduğu şeklinde ortak bir anlayışın bulunduğunu ifade etti.

Kasulidis, üç tarafın, üçlü siyasi istişarelerin ileriye götürülmesi konusunu ele aldığını ve bunun bölgesel diyalog ve işbirliğine prototipi olarak işlev göstermesinin mümkün olduğu görüşünü dile getirdiğini belirtti.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos açıklamasında, üçlü görüşmenin üçlü oluşumun, artık özlü bir içeriğe sahip olduğunu ayrıca, yapılacak olan ilk üçlü zirvenin bu işbirliğinin siyasi açıdan yükseltilmesi mesajlarını göndereceğini ifade etti.

Mısır’ın, büyüklüğü ve tarihi olmasından dolayı  bölgedeki olumlu gelişmeler açısından anahtar bir ülke olduğuna dikkati çeken Venizelos, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın AB üyesi ve Akdeniz ülkesi olarak kriz bölgesine çok yakın olduğunu, bunun da sadece üç ülke için değil AB ve genel olarak Avrupa-Akdeniz işbirliği için, “katma değeri olan bir üçgen” oluşturduğunu da söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Hassan Shoukry ise açıklamasında, işbirliğinin, üç ülkenin paylaştığı ortak değerlerin ileriye götürülmesini öngördüğünü ifade etti.

Shoukry bir soru üzerine, ülkesi ile Güney Kıbrıs arasındaki işbirliğine dair hiçbir şeyin değişmediğini, var olan işbirliğinin ve iki ülke arasındaki anlaşmaya varılan yasal araçların samimiyet ve işbirliği ruhu içerisinde hayata geçirileceğini söyledi.

Alithia gazetesine göre, üç Dışişleri Bakanı, bütün ülkelerden, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki ve kıta sahanlığındaki egemenlik hak ve yetkilerine saygı göstermelerini istedi.

VENİZELOS YUNANİSTAN’IN DOĞU AKDENİZ’DEKİ VARLIĞINDAN BAHSETTİ

Simerini gazetesine göre, Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos, Yunanistan’ın, Doğu Akdeniz’deki uluslararası misyonlara katılımından bahsederek, bu çerçevede Doğu Akdeniz bölgesine bir fırkateyn ve bir deniz altı gönderileceğini söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunan Venizelos, fırkateynin UNIFIL, denizaltının da NATO’nun Active Endeavuor operasyonu çerçevesinde gönderileceğini açıkladı.

Venizelos bir başka soru üzerine, Türk “meydan okumalarının” ardından  Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında arama-kurtarma konusunda anlaşma imzalandığını, bunun da Güney Kıbrıs ve Yunanistan FIR ve deniz alanlarını  birleştirdiğini ifade etti.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Türkiye’nin faaliyetleri konusundaki açıklamasının sorulması üzerine Venizelos, Eide’nin BM’nin bir temsilcisi ve ciddi  bir siyasetçi olduğunu, buna bağlı olarak Kıbrıs sorununda önemli bir rol oynamasının mümkün olduğunu söyledi. 

HRİSTODULİDİS: “ TÜRK DENİZALTI KONUSUNDA BİLGİ YOK “

Simerini gazetesine göre, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, bir radyo kanalına yaptığı açıklamada Yunanistan’ın bölgedeki deniz unsurları varlığı konusuna değindi.

Hristodulidis, güvenlik konularının özellikle dikkat gerektirdiğini belirterek, bölgede büyük bir hareketliliğin var olduğunu, diğer ülkelerin olduğu gibi Yunan gemilerinin de bulunduğunu söyledi.

Türk denizaltının varlığına ilişkin olarak ise Hristodulidis, şu ana kadar böyle bir bilgi almadıklarını ifade etti.

Hristodulidis, böyle bir şeyi de bilme konumunda olmadıklarını, bilgilendirmelerinin de dost ülkelerdeki kaynaklara dayalı olduğunu ancak şu ana kadar bu yönde bilgi gelmediğini söyledi.

GÜNEY KIBRIS’IN SÖZDE MEB’İNİ GÖZETLEYEN RADAR

Politis gazetesi, Rum basınında(Politis gazetesinde) dün çıkan, Güney Kıbrıs’ın kendisine ait deniz alanını kontrol etmek için sahip olduğu radar sisteminin(radyo-sinyal sistemi-radio frequency identification), sözde Münhasır Ekonomik Bölge’nin yarısını görmediği şeklindeki haberin hükümet kaynakları tarafından teyit edildiğini yazdı.

Habere göre, Rum hükümet kaynakları Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inin mutlak şekilde gözetlenemediğini zira yeterli gözetleme araçlarına sahip olunmadığını, buna bağlı olarak bu işlemin “dost ülkeler” tarafından yapıldığını belirtti.

AKEL YUNANİSTAN’DA MEB KONUSUNU DİLE GETİRDİ

Haravgi gazetesi, Atina’da temaslarda bulunan AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun, bu çerçevede Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki faaliyetleri konusunun yanı sıra Kıbrıs sorunundaki son gelişmeleri  gündeme getirdiğini yazdı.

Habere göre, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, temasları çerçevesinde Yunanistan Savunma Bakanı Dimitris Avromopulos ile bir araya geldi.

LİLLİKAS

Fileleftheros gazetesine göre, Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i, güvenlik ve savunma konulu bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Türk “uzlaşmazlığı ve saldırganlığının” önüne geçilmesi için bir stratejinin belirlenmesi gerektiğini savundu.

Lillikas, Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’ine girmesine ilişkin karşıt önlemlerin alınması gerektiğini de ileri sürdü.

***********