ANASTASİADİS “NORMAL DEVLET KURULMASI TARTIŞMA KABUL ETMEZ, PAZARLIK KONUSU DEĞİLDİR”
PRODROMU: “TÜRK TARAFINCA ORTAYA KONULAN DOĞRULANIRSA, YENİDEN BAŞLAMA ÇOK ZOR BELKİ İMKANSIZ OLUR”
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici danışmanı Jane Holl Lute bu hafta sonu Ada’ya geliyor. Lute’un –ziyaret programına göre- Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le ayrı ayrı birer görüşme yapması bekleniyor.
Rum basını 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle dün, KKTC’de düzenlenen kutlama ve Rum tarafında düzenlenen “kınama” etkinliklerinde Lute’u muhatap alan karşıt açıklamalar yapıldığına dikkat çekti.
Fileleftheros haberi manşetten “ Lute’a Zıt Mesajlar… Genel Sekreter’in (geçici) Danışmanının Neye Karar Vermesi Gerektiğine Farklı Yaklaşımlar… Akıncı ve Anastasiadis Pozisyonlarını Netleştiriyor” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Habere göre Lute’un önünde iki zor görev bulunuyor. Birincisi, müdahil tarafların tez ve görüşlerini not edip, işittiklerine dayanarak Genel Sekreter’e müzakerelerin yeniden başlama olanaklarını izah etmek. İkincisi de “ya kendisinin ya da Genel Sekreter’in, başlama noktasının ne olacağını, yani Crans Montana’da koptuğu yerden mi başlayacağını yoksa sıfırdan yeni bir prosedür mü olacağını söylemek.”
Rum tarafının, müzakerelerin Crans Montana’da koptuğu yerden başlaması, Kıbrıs Türk tarafının da sıfırdan yeni bir prosedür başlaması gerektiği mantığında hareket ettiğini yazan gazete, dün Ada’nın her iki tarafında yapılan törenlerde, Lute’u ve BM’yi muhatap alan mesajlar verildiğini kaydetti.
Haberi “Anahtar, Başlama Noktası… Kıbrıs Sorununun Bundan Sonraki Sürecini Prosedürün Nasıl İlerlediği Belirleyecek “başlığıyla iç sayfasında detaylandıran gazete, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle 19 Temmuz’da yaptığı açıklamayı kaynak göstererek Akıncı ve Türkiye’nin, müzakerelerin liderler düzeyinde sıfırdan başlamasından yana olduğunu yazdı.
Gazete Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in ise, yine 19 Temmuz akşamı “Kayıp Anası” anıtının açılışında yaptığı konuşmada, hem başlama noktasıyla ilgili tutumunu yinelediğini hem de Pazartesi günü görüşeceği Jane Holl Lute’u muhatap alan şu mesajı verdiğini belirtti:
“NORMAL DEVLET KUIRULMASI TARTIŞMA KABUL ETMEZ, PAZARLIK KONUSU DEĞİLDİR”
“Sürdürülebilir, işlevsel bir çözüme varılması için istediklerimizi, normal bir devlet kurulması için istiyoruz. Bu da (normal bir devlet kurulması) tartışma kabul etmez, pazarlık konusu değildir. Hedefim, garantilerin ve yabancı askerlerin olmadığı normal bir devlettir.
Çözümün işlevselliğinin, talep edildiği gibi imtiyaz kazanılmasıyla değil uluslararasında kabul görmesiyle olmasını istiyoruz. İşlevsel çözüm olacaksa toplumlar birbirine saygılı olmalı, zahmet ve fedakarlıklarla başarabileceğimiz çözümün reddedilmesinden başka bir şeye yaramayacak aşırı imtiyazlar istememeliyiz.
“NEDEN BİZİM ÖNERİMİZ KABUL EDİLMİYOR?”
Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızın da hakları olduğuna –ki bunu dostane bir mesaj olarak söylüyorum- duyarlılık gösterilmeli. Her kararda bir olumlu oy talebi neden kabul edilsin? Neden; ‘merkezi devletin kararlarının Kıbrıs Türk toplumunu olumsuz etkileyebilecek olması halinde olumlu oy hakkınız olsun’ önerimiz kabul edilmiyor?
Çözüm için çalışma iradesine sahibim. Ancak Zürih-Londra Anlaşmaları’ndan kalan haksızlık parçacıkları bırakmayacak bir çözüm. Çünkü yapılacak anlaşma haksızlığa dayanırsa, yıkılmaya mahkûmdur.
Herkesin –bugün karşı karşıya kaldıklarımızın ve çözüm arayışlarındaki zorlukların ana sorumluluğunu taşıyan ülkeyi kast ediyorum- Avrupa ülkesi olarak herhangi bir üçüncü ülkenin garantisine ihtiyacımız olmadığına herkesin duyarlılık göstermesini umuyorum. Asker varlığı istemiyoruz çünkü hiçbir tehdit altında değiliz, çünkü bütün komşu ülkelerle dostuz, çünkü daha önce hiç olmadığı kadar güçlü bağlantılar geliştirdik.”
SÖZCÜ PRODROMU
Habere göre Rum Sözcü Prodromos Prodromu müzakerelerin başlama noktasıyla ilgili Türk tarafınca ortaya konulan doğrulanırsa (sıfırdan yeni bir prosedür) müzakerelerin yeniden başlamasının “çok zor, belki imkânsız olacağını” savundu.
“Görüşme sıfırdan başlamaz, çünkü halen BM tarafından uzlaşılmış bir prosedür var” diyen Prodromu, prosedürde “takvim yoktur” şartıyla uzlaşıldığını öne sürdü, BM’nin Kıbrıs’la ilgili konferansı tahtında bir de Guterres Çerçevesi bulunduğunu söyledi.
Prodromu Kıbrıs Türk tarafından yapılan, ‘44 yıl çok fazla, yorulduk. Kıbrıs sorunu böyle çözülmez’ açıklamasını “kışkırtıcı” bulduğunu söyleyerek şu iddiada bulundu: “Bunları anahtarı elinde tutan, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin normal devlet olarak işlemesini, toprak bütünlüğü sağlamasını engelleyen taraf söylüyor.”
Türk tarafının zihniyet dönüşümü talebini de yorumlarken “gerçekten de zihniyet değiştirmemiz lazım” diyen Prodromu “Kıbrıs’ta zihniyet değiştirmemiz tam olarak; tarafların alıştıklarının, sürdürülebilir veya çağdaş demokratik ülke rejimi olduğunu düşünmememiz gerektiği anlamına gelir. Ancak özellikle, kendi stratejik hedefleri için Kıbrıslı Türklerin güvenliği gibi çeşitli bahaneler ortaya koyan Türkiye’nin zihniyetini değiştirmesi gerekir.” İfadelerini kullandı.
KIBRIS TÜRK HALKININ ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN KURBANI OLMASINA MÜSAADE EDİLMEYECEK “TEHDİDİ”
Haravgi “Türkiye B Planıyla Tehdit Ediyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 gün içerisinde ikinci kez, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmazsa B planından söz etmesini ve “Türkiye Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlüğün kurbanı olmasına müsaade etmeyecek” sözünü “tehdit” olarak yorumladı.
Gazete Erdoğan’ın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajdan geniş alıntılar yaptığı haberinde dün, 44 yıldır çözüm bulunamaması konusunda karşılıklı suçlama açıklamaları yapıldığını belirtti, Anastasiadis’in “Kayıp Anası Anıtı” açılışında söylediklerini aktardı.
Aynı gazete “AKEL: Başkan’ın Lute’a Ne Söyleyeceğini Kimse Bilmiyor” başlıklı haberinde ise her iki liderin de 23 Temmuz pazartesi günü Jane Holl Lute ile görüşeceğini, Rum Yönetimi’nin bu görüşmeyi “müzakerelerin yeniden başlaması perspektifi açısından kritik” bulmasına karşın Anastasiadis’in görüşme öncesinde Rum siyasi parti liderlerine bilgi vermediğine dikkat çekti.
Habere göre, AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu “kritik gelişmeler varken başkan siyasi güçlerle istişare etmeyi faydalı görmedi. Halkın arasına girip görüş dinlemedi. Sayın Lute’a ne aktaracak kimse bilmiyor. Bundan sonraki kritik dönemde ne yapacak kimse bilmiyor” dedi ve uyardı: “Ortaya çıkacak sonucun tek sorumlusu kendisi olacak.”