Cyprus Mail:"Müzakere Masasına Geri Dönün!  "


Güneyde İngilizce yayın yapan Cyprus Mail gazetesi, Kıbrıslı Rum siyasilere seslenerek, müzakere masasına geri dönün çağrısı yaptı. Güneydeki siyasileri hayal dünyasında yaşamakla suçlayan gazete, geçmişten örnekler vererek, siyasileri “acı gerçek”le yüzleşmeye davet etti..

Cyprus Mail’de yer alan yazının Türkçe çevirisi şöyle

Bizim görüşümüz: Siyasilerimiz fantezi dünyalarını bırakmalı


Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren, gerçeklerden uzaklaşan Kıbrıs siyaset yaşamı, yanılgılar ve efsanelere her zaman yer vermiştir.
Siyasetçilerimiz o andan itibaren, kendi yarattıkları fantezi dünyalarında hareket ediyor. Küçük ve güçsüz bir ülkenin (ki bu günlerde iflas etmiş durumda) orta büyüklüğündeki bir kasabaya geçmeyen nüfusuyla, kendi gündemini dünya sahnesinde empoze eden bir fantezi dünyası yarattılar.
Bu siyasi taşlama veya bir komedi şovun senaryosu gibi gelebilir ancak Kıbrıs içerisinde gerçek ve yıllar içerisinde memleketin başına gelen tüm felaketlere rağmen, bu megolomanlık ve perspektif eksikliği hala hüküm sürüyor. Siyasiler, ayni yanılgılara sahip medyanın teşvikiyle, mantıksız varsayımlara dayalı resmi bildiriler yapmakta, bunların en önemlisi, tüm devletlerin, ekonomik ve askeri gücüden bağımsız olarak eşit olduğudur.

Gerçek bilgilerle kaç kez çürütülmesine rağmen, siyasiler, sanki dünya onların istediği şekilde hareket etmek zorundaymış gibi hala bu varsayıma bağlı kalmaya devam ediyor.

Başpiskopos Makarios’un, ABD’yi cezalandırmak için Sovyetler Birliği ile ilişkileri güçlendirmeye çalışması bu gündemi belirlemişti. Soğuk Savaş’ın doruğunda, Kıbrıs’ı, tüm garantör ülkelerin parçası olduğu NATO’nun yerine, Sovyetler Birliği’nın kontrolündeki Bağlantısızlar Hareketi’ne dahil etmişti. 1974 olayları Makarios’un bu çılgınlığı ve megolomanlığının direkt sebebidir.

Ancak hiç ders alınmadı. Kıbrıslı liderler hala olaylar üzerindeki güçlerini ve etkileme yeteneklerini abartmaya devam ediyor. Örneğin, vergi mükelleflerine 200 Milyon Paund’un üzerinde mal olan, S300 füzeleri fiyaskosu gibi. Klerides, Türkiye ile olan güç dengesini balistik füzeler ile lehine çevireceğini düşünmüştü. Füzeler hiçbir zaman yerleştirilmedi çünkü dağıtıldıkları taktirde, Türkiye bunlar imha edeceği tehdidinde bulundu. Papadopoulos, Klerides’in askeri yollarla yapamadığını diplomatik yollarla başarabileceğini düşündü. Avrupa Birliği (AB)’ni Annan Planı konusunda kandırdıktan sonra, Kıbrıs’ın AB üyeliğini Türkiye’ye baskı uygulama aracı olarak kullanmaya çalıştı, hiçbir şey başaramadı.

Bu çılgınlıkların sayısız örnekleri var ve kaç kez küçük düşürülmelerine rağmen, siyasiler hala güç oyunlarıyla, Türkiye, AB ve diğer uluslar arası toplumlara kendi isteklerini empoze edebileceklerini düşünmekte. Bu son bir sene içerisinde, Küçük Papadopoulos, Omirou ve Lillikas’tan müzakerelerin boş olduğunu ve Kıbrıs konusunda yeni strateji belirlenmesi gerektiğini kaç kez dinledik. Yeni bir strateji, Kıbrıs’ı daha büyük ve güçlü bir ülke haline mi getirecek ve hayal gören siyasilerimiz böylece hedeflerine ulaşmış olacak mı?

Hangi stratejiyi benimsersek benimseyelim, Turkiye, yine bizden çok daha büyük askeri güce ve ekonomik ile diplomatik üstünlüğe sahip bir ülke olmaya devam edecek, önemli olan da bunlardır. Türkiye’nin gemileri, pratikte engellememiz mümkün olmadığı için, ‘Münhasır Ekonomik Bölge’mizi (MEB) ihlal etmeye devam edecek, Kuzeydeki askeri varlığını da sürdürecek, çünkü askeri adadan atmamızın yine pratik bir yolu yok. Acı gerçeğimiz budur – ne kadar adaletsiz ve haksız bulsak da – kabullenmemiz gerekir.

Üçüncü ülkeler de, siyasilerin iddia gibi, egemenlik haklarımızı korumayacaktır. Son birkaç aydır, yukarıda sözü edilen siyasiler, güçsüz olan pozisyonumuzu değiştirecek yanılgısı ile, Rusya ile ilişkileri güçlendirmemiz gerektiğini savunuyor. Son çılgınlık ise, Moskova ile AB ortaklarımızın dahil olduğu Batı arasında büyük anlaşmazlık olduğu bir dönemde, Rusya’ya askeri üs verme önerisi. Rusya’nın Türkiye ile olan milyarlarca değerdeki yıllık ticari ilişkilerini ve büyük miktarda doğal gaz satma potansiyelini, Kıbrıs’a yardımcı olmak için riske atacağı düşüncesi yeni strateji kadar gerçekdışı.

Siyasilerimiz, memlekete daha fazla zarar vermeden, yaşadıkları fantezi dünyasını terk etmeli. İleride yaşanacak dengesizlikler ve çıkacak doğal gazda kazanç elde edebilmek için müzakere masasına dönmeleri ve Türklerle anlaşma sağlamalar gerekmektedir. Antlaşma arzu ettiğimiz kadar adil ve lehimize olmayabilir çünkü gerçek dünyada ve sert gerçekler ışığında güçsüz bir pozisyondayız. Bu güçsüz durumumuzu ne şimdi, ne de yakın gelecekte değiştirme gücümüz yoktur.

Kaynak: CYRUS MAİL
Çeviri:Yeni Düzen