Cenevre’de 12 Ocak tarihinde gerçekleştirilecek uluslararası konferansta alınacak sonucun, konferans tarihine kadar sürdürülecek müzakerelere bağlı olduğu iddiası Rum basınında yer alırken, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’ten de bu yönde bir açıklama geldi.

Alithia gazetesi “Bir Ay Cenevre’yi Belirleyecek” başlığı altında verdiği haberinde, Cenevre’de 12 Ocak’ta yapılması planlanan konferans öncesinde tarafların Kıbrıs’ta gerçekleştirecekleri görüşmelerin sonucunun, konferansın başarısında belirleyici olacağı iddiasında bulundu.

Gazete, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in dün konuya ilişkin açıklamasında, “bu bir ay içerisinde ilerleme sağlanmazsa 12 Ocak konferansının başarısının garanti edilemeyeceği” uyarısında bulunduğunu yazdı.

Habere göre Hristodulidis, bazı siyasi partilerin, Anastasiadis’in önemli tavizler verdiği suçlamalarına yanıt vererek, “Olan şey bir uzlaşıydı, Akıncı 17-19 Aralık arasında uluslararası konferans yapılmasını ve önceden müzakere olmaksızın her şeyin orada ele alınmasını istiyordu. Bu gerçekleşmedi. 12 Ocak tarihine kadar müzakere yapılmasını sağlamayı başardık” şeklinde konuştu.

Hristodulidis, “Cenevre’nin yolun sonu olup olmadığı bu müzakerelerde anlaşılacak” dedi.

Gazete, Hristodulidis’in Rum merkez partileri olarak adlandırılan beş siyasi partinin yaptıkları ortak açıklamaya da değindiğini ve söz konusu beş partinin aynı hedefle hareket etmediklerini, bazısının iki toplumlu iki kesimli federasyonu desteklediğini, bazılarının ise desteklemediğini belirttiğini yazdı.

Hristodulidis “İki ay önce herhangi birinin AB’nin konferansa katılımının gerçekleşeceğini hayal edip edemeyeceği” sorusunu dile getirerek “Başarılı olmak istiyorsan perde gerisinde, sistematik ve sonuç getirici eylemlerde bulunmalısın” şeklinde konuştu.

Hristodulidis ayrıca, BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkelerin konferansa katılmaya gösterdikleri ilginin şans eseri değil, Rum hükümetinin girişimleri ve faaliyetlerinin bir sonucu olduğunu da iddia etti.

Kıbrıs Rum tarafının, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” konferansta yer alıp almaması konusunda Anastasiadis’in Başsavcılık’tan görüş istemesi konusunda ise Hristodulidis, “görüşün Kıbrıs Cumhuriyeti’nin katılmaya hakkı olup olmadığı konusunda istenmediğini, bunun kesin olduğunu, görüşün Kıbrıs Rum tarafının argümanının daha da güçlendirilmesi amacıyla istendiğini” ifade etti.

DİKO’YA YANIT

Öte yandan gazete bir diğer haberinde, Hristodulidis’in DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un dün yaptığı ve Anastasiadis’in kendisine, “serbest yerleşim hakkında yüzde 20 sınırlama olacağını kabul ettiğini söylediği” şeklindeki açıklamasına yanıt verdiğini yazdılar.

Habere göre Hristodulidis, Anastasiadis’in hiç kimseye böyle bir şey söylemesinin söz konusu olamayacağını, çünkü böyle bir şeyin zaten olmadığını belirterek serbest yerleşim hakkında hiçbir sınırlama olmayacağı konusunda uzlaşı bulunduğunu vurguladı.

Gazete, Hristodulidis’in ayrıca, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da bu yöndeki açıklamalarına atıfta bulunduğunu ve DİKO Başkanı’nı kastederek “bazılarının halka gerçeği söylemediğini” söylediğini aktardı.

Hristodulidis “Bir Avrupa ülkesindeki temel haklar konusunda anlaşma vardır ve yerleşim hakkında hiçbir kısıtlama yoktur” şeklinde konuştu.

Gazete, Papadopulos’a bir diğer yanıtın da DİSİ’den geldiğini, parti sözcüsü Prodromos Prodromu’nun konuya ilişkin açıklamasında, “her iki federal devlette serbest yerleşim hakkının olacağının iki tarafça da kabul edildiğini, tek sınırlamanın seçme-seçilme haklarında olacağını” söylediğini yazdı.

Prodromu “Getirilen sınırlama, farklı etkin kökenden gelen vatandaşların oy verme haklarında, en yüksek oranla yüzde 20 şeklindedir. Serbest yerleşme ve dolaşma hakkına sınırlama yoktur” şeklinde konuştu.

Prodromu da Papadopulos’ın açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını belirtmek için Akıncı’nın 16 Ekim 2016 tarihli açıklamasında dile getirdiklerine atıfta bulundu.

Simerini gazetesi ise, DİKO Başkanı’nın açıklamalarına bir yalanlamanın da Rum Hükümet Sözcüsü Vekili Viktoras Papadopulos’tan geldiğini, Sözcü Vekili’nin DİKO Başkanının açıklamalarındaki “yalanları duyunca şok olduğunu söylediğini” yazdı.

Viktoras Papadopulos, “Kıbrıs Türk idaresi altında kalacak topraklara yerleşmeyi seçenlerden sadece yüzde 20’sinin oy verme hakları olacağını, sınırlamanın bu olacağını, Anastasiadis’in de Ulusal Konsey toplantısında bunu açıkça ifade ettiğini” sözlerine ekledi.

Papadopulos ayrıca, “1:4 oranının da geçerli olduğunu” belirterek şunları söyledi:

“Başkan Anastasiadis bunda nettir: 4:1 oranı çözümün ilk gününe, adanın gelecekteki nüfus oluşumunu garantiye almak adına Türklere ve Yunanlılara vatandaşlığa ilişkindir ve dört temel özgürlüğe dair Yunan ve Türk çalışanlara da yöneliktir.”

GARANTİLER TASARISI YİNE MECLİSTEN GEÇEMEDİ

Öte yandan Politis ve diğer gazeteler, merkez partiler olarak addedilen beş siyasi partinin aldıkları, daha önce Rum Çevreciler Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis’in hazırladığı garantiler konulu karar tasarısının dün mecliste yeniden getirerek onaylama yönündeki ortak kararlarını hayata geçiremediklerini yazdılar.

Gazete, söz konusu beş partinin Cenevre konferansını da içine alacak şekilde meclise sundukları Perdikis belgesinin mecliste görüşülmesinin, DİSİ ve AKEL’li 29 milletvekilinin ret oyu sonrasında 13 Ocak tarihine ertelendiğini yazdı.

Habere göre DİSİ ve AKEL, Rum meclisinin Kıbrıs sorununun her başlığı için ayrı ayrı görüş bildirmesinin doğru olmadığı gerekçesini ortaya koyarak, önerinin bir sonraki oturuma ertelenmesini talep ettiler.

Gazete, Noel ve yılbaşı tatilleri sebebiyle Rum meclisinin bir sonraki oturumunun 13 Ocak tarihinde yapılacağını ifade etti.