“BUNDAN SONRA ATILACAK ADIMLARI BM BARIŞ GÜCÜ KONULARINA BAĞLAMA”

 BM’nin, Kıbrıs sorununda şekillendirdiği senaryonun, bundan sonra atılacak adımların, BM Barış Gücü konularına bağlanmasına göndermede bulunduğu öne sürüldü.
Fileleftheros “UNFICYP İle Anlaşmazlıklar… BM Genel Sekreteri’nin Bölgedeki Temsilcisinin Güvenlik Konseyi’ne Kıbrıs’la ilgili Raporu” başlıklı manşet haberinde, Türkiye’de, Cumhurbaşkanlığı seçiminin öne alınması kararının Genel Sekreter’in planladığı hareketlerini frenleyebilecek olsa da bugün geçerli olanın farklı bir şey olduğunu kaydetti.
Habere göre, bugün geçerli olan; niyet yoklamak üzere Haziran ayı içerisinde Lefkoşa, Atina, Ankara, Brüksel ve Londra’yı ziyaret edecek olan BM Genel Sekreteri temsilcisinin, rapor hazırlayarak Genel Sekreter Antonio Guterres’e ve Güvenlik Konseyi’ne sunacak olmasıdır.
Bu bölge turunu büyük ihtimalle 1 Mayıs itibarı ile göreve başlayacak olan Siyasi Konulardan Sorumlu yeni Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary Di Carlo’nun yapacağı kaydedilen haberde, hazırlanacak raporun Güvenlik Konseyi’ne sunulacağı zamanın, Güvenlik Konseyi’nin BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması görüşmelerine denk geleceği belirtildi.
Böyle bir bağlantının Güney Kıbrıs’a şantaj olarak işleyeceğini belirten gazete, Güvenlik Konseyi’ndeki görüşme ışığı altında Rum tarafına, üçüncü tarafların, gerek Kıbrıs sorununda şart koşulmaksızın muhtemel yeni çabayla, gerekse doğal gaz konusundaki gibi geniş kapsamlı planlamalarıyla ilgili telkinlerine uyması yönünde baskı yapılacağını yazdı.
Habere göre, Rum yönetimi böyle bir ikilemle karşılaşmak istemiyor. Bu nedenle Güvenlik Konseyi daimi ve daimi olmayan üye ülkelerine “bilgilendirme” ve “önleyici girişimlerde bulunma” maksatlı temas turları planladı. Bu temas turları Rum Dışişleri Bakanlığı’nda planlanıyor ve çeşitli düzeylerde gerçekleştirilecek.
Türkiye’de erken seçim ilan edilmesi, Türkiye’nin Güney Kıbrıs ve Yunanistan’a yönelik tavrı dışında, uluslararasındaki ortamın da Kıbrıs sorununda yeni inisiyatifler için uygun olmadığını fakat bunun Kıbrıs sorunda hareketler olmayacağı anlamına gelmediğini yazan gazete, şu görüşü öne çıkardı:
“Lefkoşa açısından bir uzatma taktiği, daha iyi seçenek olacaktır. Geçmişteki -müzakerelerin derhal yeniden başlaması, yemekler, iyi niyet hareketleri- uygulamalarıyla hareket ederse, Türkiye’nin kurmakta olduğu, üçüncü tarafları da hiç ırgalamayan, tuzağa düşebilir.”