KİPRİANU: “ANASTASİADİS MÜZAKERE ETMEYE DEĞİL SORUMLULUK ATMA OYUNU OYNAMAYA GİTTİ”

KASULİDİS, AVRUPA KOMİSYONU BAŞKANI JEAN CLAUDE JUNCKER’İN “BUNUN SON ŞANS OLDUĞU” ŞEKLİNDEKİ AÇIKLAMASINI ELEŞTİRDİ

KASULİDİS: “SIFIR ASKER SIFIR GARANTİLER TÜRK SLOGANI”

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Crans Montana’ya “Kıbrıs sorununun çözümüyle meşgul olma önceliğiyle değil, sorumluluk yükleme oyununu oynamak için gittiğini” belirtti.

Politis gazetesi, Kiprianu başta olmak üzere, Rum siyasi parti başkan ve yetkililerinin Kıbrıs sorunu ve müzakerelere ilişkin açıklamalarına yer verdi.

Gazete, Yunanistan’da temaslarda bulunan Kiprianu’nun, görüşlerini bir sonraki Ulusal Konsey toplantısında dile getireceğini belirtmiş olmasına karşın dün Rum radyosuna açıklamada bulunduğunu ve Anastasiadis’e karşı sert eleştiriler yaptığını yazdı.

Habere göre Kiprianu, Anastasiadis’in Crans Montana’daki Kıbrıs Zirvesi’ne “Kıbrıs sorununun çözümüyle meşgul olma önceliğiyle değil, sorumluluk yükleme oyununu oynamak için gittiğini” belirtti.

Kiprianu, Anastasiadis’in Crans Montana’da yanlış uygulamalarda bulunduğunu, hazırlıksız gidildiğini, bazı konularda ise hiç tez hazırlanmadığını ve zirve sırasında görevlendirilen bazı insanların bütün gece çalışarak öneriler hazırladıklarını ifade etti.

Kiprianu ayrıca, Kıbrıs sorununun iç konuları bir pakette birleştirmesi ve bunları güvenlik konusuyla eş zamanlı olarak ele alması konusunda Anastasiadis’i son altı aydır uyardıklarını da vurguladı.

Gazete, Kiprianu’nun dün Atina temasları çerçevesinde Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ve Meclis Başkanı Nikos Vutsis’le görüştüğünü yazdı.

Haber göre, Kiprianu, Kocias’la görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada “Türk saldırganlığıyla nasıl başa çıkılması gerektiğini ele aldıklarını; zirvenin çökmesinin aslın sorumlusunun Türkiye olduğunu ancak Kıbrıs Rum tarafının da zirvede daha iyi bir varlık gösterebilmesi gerektiğini” iddia etti.

SÖZCÜ VEKİLİNDEN YANIT

Gazete, Kiprianu’nun söz konusu açıklamalarına Rum Hükümet Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos’tan yanıt geldiğini yazdı.

Habere göre, Papadopulos, Anastasiadis’in Crans Montana’ya tam hazırlanmış ve Kıbrıs sorununa BM parametreleri içerisinde çözüm bulma amacıyla gittiğini söyledi.

Papadopulos, AKEL’in eleştirisinin gerçekleri yansıtmadığı iddiasında bulundu.

MERKEZ PARTİLERDEN DE ELEŞTİRİ

Gazete bir diğer haberinde ise, merkez partiler olarak adlandırılan DİKO, EDEK ve Dayanışma Hareketi’nden dün yapılan açıklamalarda da Anastasiadis’e eleştirilerin dile getirildiğini yazdı.

Habere göre DİKO’dan yapılan açıklamada, Anastasiadis’in Kıbrıs politikasının tam bir başarısızlık olduğu, Türkiye’nin Anastasiadis’in “yeni tehlikeli tavizlerini alarak, hiçbir sorumluluk yüklenmeksizin istediği çıkmaza ulaşmayı sağladığı” iddia edildi.

EDEK ve Dayanışma Hareketi’nden yapılan açıklamalarda da Anastasiadis’in politikasının başarısızlığından ve kendi kırmız çizgilerini çiğnemiş olmasından bahsedilirken, DİSİ’nin bu eleştirilere yanıtında ise Anastasiadis’in politikaları savunuldu.

KASULİDİS: “TÜRK SLOGANI”

Bu arada Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, “sıfır asker sıfır garantiler” ifadesini “Türk sloganı” şeklinde nitelendirdi.

Politis’de yer alan haberde, Kasulidis’in dün “Politis 107.6” radyosuna Crans Montana ve Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamada bulunduğu kaydedildi.

Habere göre, Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis, Kıbrıs’ta “sıfır asker ve sıfır garantilerin Türk sloganı olduğunu” iddia ederek “bizim tezimiz bu değildir” şeklinde konuştu.

Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in Crans Montana’da sunduğu önerilerin sadece Türkiye’nin müdahale hakları ve garantiler konusundaki taleplerini geri çekmesi durumunda geçerli olduğunu vurgulayan Kasulidis, “sıfır asker ve sıfır garantiler Türk sloganıdır. Bizim tezimiz bu değildir. Bizim tezimiz sıfır Türk garantisidir. Ancak karşı önerilerimizde AB’nin ve Güvenlik Konseyi’nin rolü, çözümün gözetlenmesi mekanizması vs gibi önerilerimiz var” şeklinde konuştu.

Gazete, “sıfır asker” konusunda Kasulidis’in, “biz çekilmelerine ilişkin bir takvimi müzakere etmeye hazırdık. Ancak sona gelindiğinde çekilmenin tamamlanmış olması gerekir” dediğini aktardı.

Kasulidis, “Ancak yine de sıfır askerden bahsetmiyorduk. Hem barış gücü, hem de çok uluslu polis gücü olacaktı” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin BM parametreleri dışında, B veya C planıyla yola devam edeceğini açıklamasının, en başından planlarının bu olduğunu ortaya koyduğunu” da iddia eden Kasulidis, “A Planını ise, kabul edilemeyecek olan kendi koşullarıyla istiyorlardı” ifadesini kullandı.

Güney Kıbrıs’ta Kıbrıs Rum tarafının strateji değiştirmesi gerektiği şeklindeki söylemleri de yanıtlayan Kasulidis, “Bu şekilde Türkiye’nin istediği oyunun oynanacağı, strateji değişikliğinin bölünmeyle sonuçlanacağını, kendisinin de adını tarihe bölünmeyle yazdırmak istemediğini” öne sürdü.

JUNCKER’E TEPKİ

Habere göre, Kasulidis ayrıca, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in “bunun son şans olduğu” şeklindeki açıklamasını da eleştirdi ve “bununla baskı mı yapmayı planlıyordu” sorusunu dile getirdi.

Kasulidis, “Eğer birilerine baskı uygulamak istiyorsaydı, AB üyesi bir ülkede işgal askerlerini, garantileri ve müdahale haklarını korumakta ısrar edenlere gitsin” dedi.