Güney Kıbrıs’ta “Kıbrıs Diyaloğu” programının bir parçası olan “Terminoloji Sözlüğü’”ne(Glossary) ilişkin tepkilerin gelmeye devam ettiği, bununla birlikte sözlüğün Rum Meclisi’nde incelenmesi için talepte bulunulduğu belirtildi.
Fileleftheros gazetesi “Ünlü Sözlük Meclis’e Gidiyor-AGİT’in Müdahil Olması Nedeniyle Meclis Dışişleri Komitesi’nde İnceleme” başlıklı haberinde, AGİT tarafından, “Kıbrıs’taki Gazetecilik İçin Bir Sözlük” adıyla hazırlanan sözlüğe yönelik tepkilerin devam ettiğini, sözlüğün, (makam icabı) inceleme amacıyla Rum Meclisi’ne gönderilmesi konusunda talepte bulunulduğunu yazdı.
DİKO Milletvekilleri HristianaErotokritu ve PavlosMilonas’ın, Rum Meclisi Dışişleri ve Avrupa Konuları Komitesi Başkanı YorgosLillikas’a bir mektup göndererek sözlüğün komitede ele alınacak konulara kaydedilmesini talep ettiğini yazan gazete,söz konusu milletvekillerinin, AGİT tarafından hazırlanan sözlüğün siyasi ve toplumsal düzeyde tepkilere neden olduğu gerekçesiyle ilgili komitede konunun ele alınmasının uygun görüldüğüne atıfta bulunduklarını belirtti.
Gazete haberinde, sözlüğün gazetecilik dünyasında ve Rum Gazeteciler Birliği (ESK) Yönetim Kurulu üyesi YorgosTheodulos’un, “meşhur sözlüğün”, ESK Başkanı ve diğer 8 yönetim kurulu üyesinin “hayır duasıyla” hazırlandığı şeklindeki şikayetinin ardından ESK’da da tepkilere neden olduğunu yazdı.
Habere göre Theodulos, ESK Genel Sekreteri olan HristosHristofidis’in AGİT tarafından sözlüğün yazılması için uzmanlardan biri olarak seçildiğini ifade ederek ESK Yönetim Kurulu’nun çoğunluğunun verdiği bu kararın örgütün tüzüğüne aykırı olduğunu da savundu.
Theodulos, ESK’nın temel hedeflerinden birinin de ifade özgürlüğünü savunmak olduğuna dikkati çekti.
ESK Başkanı YorgosFrangos ise Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yaptığı açıklamada, sözlüğün benimsenmesi veya reddedilmesi isteğe bağlıyken basın özgürlüğünün kısıtlanması konusunun ortaya çıkmasının söz konu olmadığını söyledi.
Frangos, sonuç olarak örgütün ESK tüzüğünü çiğnediği konusunun gündeme getirilmesinin de mümkün olmadığını belirtti.
Frangos açıklamasında Theodulos’unşikayetlerini teyit ederek gerek kendisinin gerekse diğer yönetim kurulu üyelerinin söz konusu sözlüğün yazılmasından yana tavır sergilediğini ifade etti.
Frangos, ESK’nın 10 Ekim 2017 tarihli 19’uncu toplantısında, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum gazeteciler arasında ortak kabul edilebilen ifadelerin yer aldığı bir sözlüğün yazılması fikrine önceden karar verdiğini belirtirken, örgütün, sendikal örgüt olarak, sözlüğün hazırlanması sürecine herhangi bir şekilde dahil olmadığını, dahil olmasının söz konusu olmadığını belirtti.
Gazete Frangos’un bu açıklamasıyla ESK Yönetim Kurulu üyesi HristosHristofidis’in sözlüğün yazılmasına, ESK Yönetim Kurulu üyesi olarak değil kişisel sıfatıyla katıldığını netleştirdiğini yazdı.
Gazete HristosHristofidis’in, Bakanlar Kurulu tarafından Gazetecilik Etik Komitesi yönetim kurulu üyeliğine de atandığını anımsattı.
Haravgi gazetesine göre Frangos, “Astra’”ya yaptığı açıklamada, ESK’nın sözlüğün yazılmasına ve tartışılmasına müdahil olmadığını söyledi.
Frangos ayrıca ESK Yönetim Kurulu’nun gazetecileri bölmek için değil birleştirmek için burada olduğuna da dikkati çekti.
HRİSTODULİDİS
Haravgi gazetesine göre Rum Dışişleri Bakanı NikosHristodulidis, sözlük konusuna ilişkin kopartılan gürültünün gereksiz olduğunu söyledi.
“Astra’”ya açıklamalarda bulunan Hristodulidis, “kendi aramızda çatışmak için bir konu daha bulduk” ifadesini kullanırken, belirli şeylerin, örneğin “işgal ve istila” gibi ne ifade kullanılırsa kullanılsın, değişmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Hristodulidis, bir kimsenin istediği şekilde ifade etmeyi sürdürebileceğini, AGİT’in sözlüğünün mecburi olmadığını belirtti.
AKEL Politbüro üyesi ve Kıbrıs sorunu yetkilisiTumazosÇelepis ise konu hakkındaki açıklamasında bazı şeylerin nasıl söyleneceğinden bağımsız olarak,bunun özü değiştirmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Çelepis, AGİT tarafından uluslararası açıdan bu tür faaliyetlerin alışılageldik olduğunu ifade etti ve İsrail-Filistin olayları için de işgal olayının özünü değiştirmeyen bir sözlük hazırlandığını anımsattı.
PARTİLER
Fileleftheros gazetesine göre DİSİ yaptığı açıklamada sözlüğün bir gönüllülük inisiyatifi olduğunu, buna değerinden fazla önem vermediklerini belirtti.
DİSİ açıklamasında hiç kimsenin, 1974 yılında “işgalin” olduğu ve 44 yıldır bunların sonuçlarını yaşadıklarını görmezden gelmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
AKEL Basın Sözcüsü StefanosStefanu ise açıklamasında sözlüğe, gerçekte sahip olduğundan daha fazla ve büyük boyutlar kazandırılmaması gerektiğini belirtti.
DİKO ise açıklamasında sözlük konusunda hükümetten izahat istedi.