Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Mustafa Yalınkaya, “kendisini Anayasanın ve yasaların üzerinde gören merkezi hükümetlerin eseri” olduğunu savunduğu 47/2010 Sayılı ‘Göç Yasası’nın yarattığı adaletsizliklere bir yenisinin daha ekleneceğini savundu.

UBP-DP hükümetinin almış olduğu kararla “Göç Yasası” kapsamında mağdur olan emekçiler arasında bir tek doktorlara artış öngördüğünü ileri süren Yalınkaya, bunun yeni bir adaletsizliğin önünü açtığını kaydetti.

Yalınkaya yaptığı yazılı açıklamada, “Değerli halkımız, şu bilinmelidir ki, sendika olarak doktorlarımıza yapılan artışın göstermelik olduğunu düşünüyoruz. Sadece 47/2010 Sayılı Göç Yasası’ndan mağdur olan doktorlara yapılacak olan komik artışla amaç sistemi düzeltmek değil, toplumun gözünü boyayıp doktorlarımızı da ‘paragöz’ olarak ilan etmektir.” ifadelerini kullandı.

“Doktorlara artış yapılmasın” noktasında olmadıklarını, aksine, doktorların tüm taleplerinin ivedilikle karşılanması ve önümüzdeki günlerde yaşanacak büyük kaosun önüne geçilmesini istediklerini belirten Yalınkaya, merkezi hükümetin bunu yapmak yerine süreci daha da büyük bir kaosun içerisine soktuğunu iddia etti.

Yalınkaya şöyle devam etti:

“Yıllarını sağlık sektörüne adamış doktorlarımızın isyanını engelleyemeyeceğini anlayan merkezi hükümet, gözünü 47/2010 Sayılı Göç Yasası kapsamında işe giren doktorlarımıza çevirmiş ve onlara yapacağı artışlarla günü kurtarma derdine düşmüştür.

Bu adım özelde sağlık sektörü arasında, genel de ise tüm çalışma yaşamında eşitsizliğin üzerine bir eşitsizlik daha eklemiştir. Bugün kamunun her alanında 47/2010 Sayılı Göç Yasası kapmasında mağdur olan insanlarımız var. Hükümetin anayasayı ve yasaları bir kez daha ayaklar altına alarak bu insanları görmezden gelmeye ve sadece salt bir kesime bu konuda iyileştirme yapmaya hakkı yoktur.

Yapılması gereken, bu yasanın derhal ortadan kaldırılması ve ‘eşit işe eşit ücret’ anlayışının yeniden hayata geçirilmesidir. Hükümetlerimiz adaleti paraya tercih etmekten vazgeçmelidirler. Bu bir haktır ve mevcut başbakanın ‘Bu yasayı ortadan kaldırmaya hazırız’ sözleri hâlâ hafızalardadır.

Ağızdan çıkan sözlerin artık havada kalmamasını ve gereğinin yapılmasını bekliyoruz.”