“KIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ”

ULUSLARARASI ÜNİVERSİTELİ KADINLAR FEDERASYONU VE AVRUPA ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ’NE ÜYE OLAN KTÜKD, BU ÖRGÜTLERİN GENEL KURULLARINA DA KATILARAK OY KULLANIYOR

BAŞKAN FERDİYE ERSOY: “SADECE İSME BAKIP AYRIMCI BİR DERNEK OLDUĞUMUZ İZLENİMİ EDİNMEK DOĞRU DEĞİL”

LEFKOŞA ANNELER MERKEZİ VE KADIN ESERLERİ VE KÜTÜPHANESİ PROJELERİNİ HAYATA GEÇİREN KTÜKD, KADININ STATÜSÜNÜN YÜKSELTİLMESİ İÇİN ÇALIŞMALAR YAPIYOR

İki uluslararası örgüte 2007’den beri tam üye olmayı başararak Kıbrıs Türk kadınını uluslararası alanda temsil eden Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (KTÜKD), kadınların toplumda eşit statüye gelmesi, kaliteli eğitime ve yaşam şartlarına ulaşması için çalışıyor.

Lefkoşa Anneler Merkezi ve Kadın Eserleri ve Araştırmaları Kütüphanesi projelerini yürüten dernek, ülkedeki tüm kadınlara yönelik gönüllü çalışmalar yapıyor, ayrımcılığa maruz kalan kadınlar için de mücadele veriyor.

Tüm engellemelere rağmen, 1919’dan beri faaliyet gösteren Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Federasyonu (International Federation of University Women-IFUW) ve Avrupa Üniversiteli Kadınlar Derneği’ne (University Women of Europe-UWE) tam üye olan dernek, adını da bu kuruluşlardan alıyor. Uluslararası lobilerde, BM’de ve AB’de söz ve oy sahibi olan bu uluslararası kuruluşlar, kadınlara destek olma misyonuyla çalışıyor.

Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, son olarak 15-18 Ağustos’ta İstanbul’da 58 ülkeden temsilcilerin katılımıyla düzenlenen IFUW genel kurulunda Kıbrıs Türk kadınını temsil etti.

Dernek, 4 yıl önce kurulan Lefkoşa Anneler Merkezi’yle özellikle Surlariçi’nde yaşayan çeşitli köken, din ve dilden yüzlerce kadına ve çocuğa hizmet veriyor. Bu merkezde dernek üyeleri ve gönüllülerce, İngilizce ve bilgisayar kursları yanında, pilates, psikoloji gibi konularda sembolik ücretle eğitimler düzenleniyor.

ERSOY: “TEMEL AMAÇ KADININ TOPLUM İÇİNDE EŞİT STATÜYE GELMESİ VE KALİTELİ EĞİTİME ULAŞMASI”

Yaklaşık 10 yıldır üye ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev yaptıktan sonra geçen şubat ayındaki genel kurulda başkanlığa seçilen Ferdiye Ersoy, KTÜKD’nin gayet etkin ve iyi çalışan yönetim kurulunun iyi işler yapmayı hedeflediğini söyledi.

“Amacımız toplumumuzun her bireyinin, ayrımcılıktan uzak, huzur ve birlik içinde yaşayabilmesidir” diyen Ferdiye Ersoy, bir toplumda kadınlar olmadan ilerleme olamayacağı bilinciyle, kadınların hak ettikleri yere gelmesi için mücadele verdiklerini vurguladı.

Ersoy, derneğin bazı kesimlerce sanılanın aksine, ayrımcılığa karşı bir dernek olduğunu ve üyesi oldukları Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Federasyonu’nun da 1. Dünya Savaşı sonrası 1919’da kurulurken bu temel amacı edindiğini, kadının toplum içinde eşit statüye gelebilmesini ve kaliteli eğitime ulaşmasını hedeflediğini anlattı.

“‘BİZ ÜNİVERSİTELİYİZ, ÜSTÜNÜZ’ GİBİ BİR TANIMLAMAMIZ YOK”

Ersoy, “biz üniversiteliyiz, üstünüz” gibi bir tanımlamaları olmadığını ifade ederek, 1900’lü yılların başında üniversite mezunu olmanın sadece kadınlar için değil, erkekler için de zor olduğunu, bunu başaranların çok büyük mücadeleler verdiğini kaydetti.

MÜCADELE RUHU TAŞIYAN KADINLARIN GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRMESİ...

KTÜKD Başkanı Ferdiye Ersoy, bu mücadele ruhunu taşıyan kadınların güçlerini birleştirip tüm kadınlara yardım etmek için Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin kurulduğunu belirterek, 60 civarında ülkede bu derneklerin bulunduğunu ve federasyonun da bu derneklerin katılımıyla kurulduğunu kaydetti.

“SADECE İSME BAKIP AYRIMCI BİR DERNEK OLDUĞUMUZ İZLENİMİ DOĞRU DEĞİL”

Ersoy, derneğin sadece ismine bakarak ayrımcı bir dernek olduğu izlenimi edinilebileceğini ancak bunun asla doğru olmadığını, yapılan çalışmalara ve amaçlara bakmak gerektiğini vurguladı.

Dünya çapındaki bir kuruluşun parçası olması için de KTÜKD’nin bu isimle kurulduğunu belirten Ferdiye Ersoy, uluslararası örgütlere üyelikleri konusunda şu bilgileri verdi:

“Uluslararası üyeliklerimiz bizim için çok önemlidir. 2007’ye kadar Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Dernekleri Federasyonu’na ve Avrupa Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin toplantılarına gözlemci statüsünde katılıyorduk ama oy verme ve seçme-seçilme imkanımız yoktu. 2007’de tam üyelik için başvurduk ve güçlü bir heyetle uluslararası örgütün yönetim kurulu toplantısına katılmak için Cenevre’ye gittik. O toplantıdaki girişimlerimiz sonucunda, orda görüştüğümüz herkesi Kıbrıs’a davet ettik. Dünya başkanı ve Avrupa bölge başkanı bizimle ilgili kararlarını vermeden önce, bizi daha iyi tanımak için Kıbrıs’a geldi. Onları üç gün ağırladık. Çeşitli üniversitelere, dernek binamıza götürdük, faaliyetlerimizi anlattık, Kadınlar Eserleri ve Araştırmaları Kütüphanemizi gösterdik, diğer projelerimizi anlattık. Hem uluslararası hem kendi kadınımız için misyonlarımızı anlattık, başka kadın örgütlerinden kadınların da katıldığı toplantılar düzenledik. Lefkoşa Belediye Başkanlarının katılımıyla çalışma yemeği düzenledik. Cemal Bulutoğluları ve Eleni Mavru katıldı. Bizim ne kadar birleştirici olma arzusuyla çalıştığımızı gösterdik. Biz Annan Planı’nı da destekledik. Derneğimizde her kesimden kadın var ve siyasete eşit duruyoruz, birleştiriciyiz.”

KTÜKD Başkanı Ferdiye Ersoy, her yıl Avrupa Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin; 3 yılda bir de Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Federasyonu’nun genel kurullarının yapıldığını ve kendilerinin de oy kullandığını; birkaç AB projesi için Bulgaristan ve Slovakya gibi bazı ülkelerde incelemeler yaptıklarında aslında Kuzey Kıbrıs’ın da o ülkelerden geri olmadığını gördüklerini ama genellikle Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini küçük görme huyu bulunduğunu savundu.

“GÜZEL İŞLER... KADIN ESERLERİ VE ARAŞTIRMALARI KÜTÜPHANESİ VE ANNELER MERKEZİ”

“Aslında öyle değil, güzel işler yapılıyor, derneğimizin Kadın Eserleri ve Araştırmaları Kütüphanesi ve Anneler Merkezi da bunlardan biri” diyen Ferdiye Ersoy, bu ay ortalarında her iki birimin de yeniden hizmete gireceğini kaydetti.

Ersoy, kütüphanenin UNDP projesi olarak hizmete girdiğini, kadın yazarların kitaplarının yer aldığı kütüphane faaliyetleri çerçevesinde çevirileri yapılan bazı kitapların da Güney Kıbrıs’taki Severis Vakfı’yla birlikte basıldığını anlattı. Ersoy, eski başkan, şimdiki dış ilişkiler sekreteri Gülden Plümer Küçük’ün bu kütüphane için büyük emek verdiğini vurguladı.

Lefkoşa Anneler Merkezi’nin ise AB projesi olarak 4 yıl önce başladığını; Deniz Birinci ve Zekiye Türköz’ün özel çabalarıyla hayat bulduğunu kaydeden Ferdiye Ersoy, son 2 yıldır da TC Yardım Heyeti’nin katkısıyla, Lefkoşa Suriçi’nde yaşayan kadınlara yönelik faaliyetlerin sürdüğünü ve büyük de ilgi gördüğünü anlattı.

Bugünlerde yeniden düzenlenecek binalarında hem Anneler Merkezi’nin hem de kütüphanenin hizmet vereceğini belirten KTÜKD Başkanı Ferdiye Ersoy, anneleriyle birlikte merkeze gelen çocuklara da ders verdiklerini; tüm bunların sürdürülebilir bir yatırım olması için hedef kitlelerindeki kadınların KKTC vatandaşı olmasına dikkat ettiklerini söyledi.

Ersoy, “Üyelerimizdeki bilgi birikimini, üye olmayan kadınlara da aktarıp onları da toplumda daha faal, daha etkin ve kendini çevirebilecek duruma getirmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.

BÜYÜKELÇİLERLE GÖRÜŞMELER

KTÜKD Başkanı Ferdiye Ersoy, Kıbrıs’ta görev yapan bazı yabancı büyükelçilerle ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim’la, “Kıbrıs yemekli” toplantılar yaptıklarını ve politik süreçte kadının rolü konusunu ele aldıklarını kaydetti.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü çok fazla seven bir dernek olmadıklarını ve ayrımcı bulduklarını ifade eden Ersoy, “Kadınlara çiçek vererek kutlamaları istemiyoruz. Ama biz o günlerde Anneler Merkezi’nde bir aktivite yaparız, öyle kutlarız” dedi.

“SİBER’İN GÖREVİ KIBRIS TÜRK KADINI İÇİN GURUR VERİCİ”

Ferdiye Ersoy, kadınların politikadaki yeri ve geçiş hükümeti Başbakanı olan ve şimdi de Meclis Başkanlığı görevine seçilen Sibel Siber’le ilgili sorular üzerine de şöyle konuştu:

“Biz Sibel Siber’in başbakan olduğu gün açıklama yapıp destek verdik. Geçici olduğu için onu başbakan yaptılar diyen bazı çevreler eleştiri de yaptı. Ama geçici de olsa bir kadının o makama atanması Kıbrıs Türk kadını için çok gurur verici bir olaydır. Geçtiğimiz 2 ay da gösterdi ki son yılların en sevilen, en güven duyulan başbakanı ve hükümeti oldu. Bu bizi bir kez daha mutlu etti. Bu toplum bir kadının bu işi hem yapabileceğini, hem de iyi yapabileceğini gördü. Bu atamayla cam tavanı kırmayı, kırmadıysak bile dokunmayı başardık. Siber’in başbakanlığı bazı yolları açmıştır. Ardından KKTC tarihinde 2. kadın Meclis Başkanlığı’na seçilmesi de O’nun ve Kıbrıs Türk kadınının başarısının göstergesidir. Ancak Sibel hanımın başarısı, kadın milletvekillerinin sayısını istediğimiz yerlere getirmemiştir. Buna üzüldük. Hala yüzde 8’lerdeyiz ki bu çok düşük bir oran. Bizi gururlandıran, genç milletvekillerinin de Meclis’e girmesidir. Bu gençlerden beklentimiz çoktur. Vizyonlarını ve toplumun hislerini, yeni dünyayı daha iyi tanıyan dinamik gençler olarak yansıtmalarını bekliyoruz.”

KTÜKD Başkanı Ersoy, kadın hakkının insan hakkı olduğunu vurgulayarak, hangi kesimden gelirse gelsin hakların daha adil temele oturtulması için çaba harcayacaklarına inandığı genç milletvekillerine kadın konularındaki çalışmalarında destek vermeye hazır olduklarını vurguladı.