TDP GENEL BAŞKANI ÖZYİĞİT: “HÜKÜMETİN GÖREVİ SİSTEMİ KURMAK”

 Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler/Demokrat Parti-Ulusal Güçler (CTP-BG/DP-UG) Hükümeti’nin görevinin, Türkiye’den gelecek olan suyun dağıtımı ve fiyatlandırılmasının Kıbrıslı Türkler tarafından yapılmasını sağlayacak sistemi kurmak olduğunu belirtti.

TDP Basın Bürosu aracılığıyla açıklama yapan Özyiğit, Türkiye’den KKTC’ye su temini projesini değerlendirdi.

Hükümetin su konusunda karar almadığı her günün, suyun özelleştirilmesine katkı yaptığını iddia eden Özyiğit, “Suyu yönetecek insanımız da, potansiyelimiz de vardır. Burada yapılması gereken, ekip olarak altyapının oluşturularak gerekli eğitimlerin verilmesidir” ifadesini kullandı.

Türkiye’den gelecek su konusunun 8 yıllık bir olay olduğunu kaydeden Özyiğit, “Bu projenin hayat bulacağı 8 yıl öncesinden bilinmesine rağmen hiçbir çalışma yapılmamıştır. Gerekli çalışmalar yapılsaydı, ne suyun dağıtımı ve kullanımı tartışılır olacaktı, ne de teknik eleman eksikliğinden bahsedilecekti. Birçok konuda olduğu gibi, su konusunda da sürdürülebilir bir devlet politikamızın olmadığı ortaya çıkmıştır” dedi.

"PROTOKOL GÖZDEN GEÇİRİLSİN”

İrsen Küçük’ün başbakanlığı döneminde 2010 yılında, Türkiye’den gelecek su ile ilgili TC Hükümeti ile bir protokol imzalandığını, bunun daha sonra UBP Hükümeti döneminde Meclis’ten geçirildiğini anımsatan Cemal Özyiğit, protokolün Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp ettiğini iddia etti.

Su hattının geçtiği tüm yerlerin Türkiye Devlet Su İşleri’ne (DSİ) ait olacağını öne süren Özyiğit, protokolün yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

“SU İŞLERİ DAİRESİ GÜÇLENDİRİLMELİ”

“Su yönetiminin Kıbrıslı Türkler tarafından yapılmasını engellemek amaçlı neredeyse bütün kurumsal yapının alt-üst edildiğini, Su İşleri Dairesi'nde 6 ayda bir müdür değiştirerek, kadroların boşaltıldığını” iddia eden Özyiğit, “Hükümet, suyun Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilmesi konusunda samimi ise, yeni bütçe döneminde Su İşleri Dairesi, Jeoloji ve Maden Dairesi ile Meteoroloji Dairesi’ni her yönden güçlendirmesi gerekmektedir” ifadesini kullandı.

“İNSAN KAYNAĞIMIZ VARDIR”

CTP-BG ile DP-UG’li bazı milletvekillerinin, “Bizim insan kaynağımız yoktur. Bu suyu biz yönetemeyiz”, “Biz bu suyu çar çur edemeyiz” söylemlerinde bulunduklarını savunan Özyiğit, “Bizim yetişmiş insan kaynağımız vardır, ancak kenarda köşede atıl bir vaziyette bekletilmektedir. Bu halkın bilgisine, yeteneğine inanmayan zihniyetleri şiddetle kınarız. Milletvekillerinin görevi, suyu bizim yönetebileceğimiz ortamı sağlamaktır. Başka odakların halkla ilişkiler faaliyetlerini yürütmek değil” dedi.

“SİSTEM GÜÇLENDİRİLMELİ”

Özyiğit, ülkede mevcut bir su sistemi bulunduğunu, yapılması gerekenin bu sistemi güçlendirmek olduğunu kaydetti.

Suyun depolardan şebeke hatlarına ulaşımı ve oradan da evlere taşınmasının Su Dairesi ve bölge sınırları ile belirlenecek sorumlu belediyeler aracılığı ile yapılması gerektiğini kaydeden Özyiğit; “su, elektrik gibi unsurların birilerine peşkeş çekilmesine ve paravan şirketlere devredilmesine karşı olduklarını, fiyat politikasının özel sektörün insafına bırakılmaması düşüncesinde olduklarını” belirtti.

“İKİ TOPLUMLU SU YÖNETİMİ”

Özyiğit, iki toplumlu su yönetiminin güven artırıcı önlemler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini de kaydetti.

KKTC’de su konusunda akiferlerin kötü durumda olduğunu, bu nedenle Türkiye'den gelecek olan suyun rahatlama getireceğinin bir gerçeklik olduğunu belirten Özyiğit, ancak bunu kaynakların çeşitlendirilmesi bağlamında değerlendirmek gerektiğini, suyun yönetiminin kamunun elinde kalmasını garanti altına alacak adımların atılmasının zorunlu olduğunu ifade etti.

Özyiğit, yağmur suyu toplama, atık su arıtma ve deniz suyu arıtma tesislerine yapılacak yatırımlar konusuna ara vermemek gerektiğini de vurguladı.,