Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz Bora, 19 milletvekilinin “federasyonun bir çözüm modeli olmaktan çıkarılması” önerisine tepki gösteren Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni (CTP) eleştirdi.

Bora, “Milletvekili olurken namus ve şerefiniz üzerine verdiğiniz anda sadık kalmaya davet ediyoruz. Sizin göreviniz, varlık nedeniniz olan KKTC Anayasası’nın size yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmektir. Sizi bir kez daha ciddiyete ve görev ve sorumluluklarınızı yerine getirmeye davet ederiz” dedi.

Yılmaz Bora bugün yaptığı açıklamada, KKTC’nin varlığına canı, kanı ve alın teriyle katkı koyanların temsilcileri olarak milletvekillerinin önerisini sevinçle karşıladıklarını ve alkışladıklarını belirtti.

Ana muhalefet CTP’nin bu öneriye tepki göstermesini eleştiren Bora, “19 milletvekili, federasyon çözümünün Kıbrıs Türkleri’nin adadaki varlığının sonunu getireceğini gördükleri için o öneriyi verdiler” ifadesini kullandı.

“CTP, bu girişimi bizimle istişare ihtiyacı duymadan yaptılar diyor. İstişareye ne gerek var? Bu öneriyi destekliyor musunuz? Belli ki desteklemek şöyle dursun, suçladınız” diyen Bora, şöyle devam etti:

“Yıllardır izliyoruz. Görsel ve yazılı medyanızda Kıbrıs Türk Halkının hangi bayramını kutladınız? Hangi sevincine ortak oldunuz? Hangi davasına sahip çıktınız? Görsel ve yazılı medyanızda Türk Kimliğini ortadan kaldırmak için uyduruk kimlikler icat ederek Kıbrıs Türk Halkını aldatmaya çalışmıyor musunuz?”

Bora, CTP’li milletvekilleri “namus ve şerefleri üzerine verdikleri anda sadık kalmaya” ve “görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye” davet etti.

“AZINLIK OLARAK GÖRÜYORLAR”

Yılmaz Bora, 1968 yılından beri devam eden çözüm görüşmelerinde Rum ve Yunan tarafının Kıbrıs Türk halkının eşitliğini, egemenliğini hiçbir şekilde tanımadığı ve azınlık olarak gördüğünü belirtti.

Bora, şöyle devam etti:
“50 yıldır Birleşmiş Milletler himayesinde yürütülen müzakerelerde ortaya konulan kriterlerle bir sonuca varılamayacağını ve BM'nin 50 yıllık çabasının kesin olarak başarısız olduğunu gördükleri için o öneriyi verdiler. KKTC'nin varlık ve geleceği için o öneriyi verdiler. KKTC'nin, Kıbrıs Türk halkının 139 yıllık ENOSİS'e karşı onurlu özgürlük ve egemenlik mücadelesinin sonucu olduğunun bilinciyle o öneriyi verdiler. KKTC'nin Kıbrıs Türklerinin adadaki varlığının tek güvencesi olduğunun inancı ile o öneriyi verdiler. KKTC'nin Kıbrıs Türk halkının çocuklarına ve torunlarına bırakacağı en değerli miras olduğunu bildikleri için o öneriyi verdiler. Mücadeleleri sürecinde Kıbrıs Türk Halkına defalarca etnik temizlik uygulayan Rumlardan ne yardım, ne destek ne de icazet aldılar. Sömürgeci Batı emperyalizmine boyun eğmediler, emperyalizmin en büyük karşıtı olan Atatürkçülük'ten aldıkları güçle sömürgeci emperyalizmle mücadeleyi görev bildiler. KKTC'nin ilan edildiği günden bugüne kadar ayakta onay verdikleri devlete hiç aksatmadan sonuna kadar sahip çıktılar.”