Ticaret Odası açıklama yaptı...

Kıbrıs Türk Toplumu’na ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma odaklı bir siyasi yönetim kazandırmak; serbest piyasa ekonomisi değerlerine saygılı, refahın üretime dönüşebileceği yatırım ortamını oluşturmak; dış pazarlara erişimi artırmak; kayıt dışılığı önlemek ve rekabet edebilirliğimizi artırmak gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Kıbrıs sorununu kapsamlı bir çözümle sonlandırmayı hedefleyen ve 28 Haziran-7 Temmuz 2017 tarihleri arasında Crans-Montana’da gerçekleştirilen Kıbrıs Konferansı maalesef başarısızlıkla sona ermiştir.

Yarım asrı aşan bu sorun, Kıbrıs Türk Toplumu’nu kendi vatanında hakkaniyet ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayan bir “tecrit” konumunda tutmaya devam etmektedir. Bundan sonraki olası gelişmeler karşısında gerek sosyo-ekonomik kalkınma, gerekse Kıbrıs sorununu tüm taraflar nezdinde kabul görecek siyasi bir çözüme kavuşturma yönündeki irade ve tutumumuz elbette devam edecektir.

Bu çerçevede, toplumsal varoluş ve refah mücadelemizin başarılı olması için tüm sivil ve siyasi kurumların önyargılardan arınmış, birlik, beraberlik ve bütünlük ruhu içerisinde hareket etmeleri gerekmektedir. Önümüzdeki süreçte, Kıbrıs Türk Toplumu’nu bekleyen olası tüm zorluklara karşı durabilmek ve rasyonel adımların atılmasına temel oluşturacak doğru vizyonları belirleyebilmek için toplumsal birliktelik sağlamamız şarttır.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası, tüm zorluklara rağmen, toplumsal varoluş ve refah için Toplumumuzu, Uluslararası Toplum ve Hukuk’un bir parçası haline getirme hedefine bağlı kalarak, bu amaca hizmet edecek rasyonel siyasi ve ekonomik vizyonun belirlenmesinin esas olduğunu değerlendirmektedir. Bu bağlamda, Odamız bugüne dek olduğu gibi, bundan sonraki süreçte de bu vizyona hizmet edecek çalışmalarını sürdürecektir.

Bu çerçevede, Kıbrıs Türk Toplumu’na ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma odaklı bir siyasi yönetim kazandırmak; serbest piyasa ekonomisi değerlerine saygılı, refahın üretime dönüşebileceği yatırım ortamını oluşturmak; dış pazarlara erişimi artırmak; kayıt dışılığı önlemek ve rekabet edebilirliğimizi artırmak gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Enerji ile ilgili sorunların aşılabilmesine yönelik gerekli olan yenilenebilir enerji kaynakları için özel sektör yatırımlarını teşvik etmek; Türkiye’den gelen suyu verimli bir şekilde kullanmak; yabancı sermaye ile ortaklık kapasitemizi geliştirmek; çevre sorunlarına kalıcı çözüm getirmek için başarısı kanıtlanmış uluslararası yasaları uygulamak; sağlık ve eğitim gibi temel alanlarda sürdürülebilir çağdaş politikalar uygulamak ve sosyal kapasitemizi artırmak, ivedilikle yapılması gerekenlerin sadece bazılarıdır.

Bu bağlamda, tüm bunları gerçekleştirmek için Avrupa Birliği standart ve uygulamalarının önemli bir kaynak olarak karşımızda durduğunu önemle vurgulamak isteriz. AB müktesebatına uyumun, AB’ye entegrasyondan bağımsız olarak hukukun üstünlüğü, yüksek yaşam standardı ve rekabet edebilir bir ekonomiye sahip olma, daha güvenli ve kaliteli mal hizmet üretilmesi, daha güvenilir ve sürdürülebilir enerji, kısacası hayatımızın her alanına iyileştirme getirecek kurallar ve kurumlar bütünü olduğu unutulmamalıdır.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası, bu hedefler odaklı tüm çalışmaları destekleyecek, toplumsal, siyasal ve uluslararası kanallarda her türlü girişime katkı koymaya hazır olacaktır.